Fırat SOYLU-SONER ÇAĞLAR/EGEDESONSOZ - Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik düzenlenen operasyonu değerlendiren Cihaner, soruşturmada olması gerekenin evrensel hukuk kuralları olduğu belirtilerek, “Bu olayı değerlendirmeden önce Türkiye’nin AKP iktidarının yarattığı hukuk ucubesi olan Özel Yetkili Mahkemeleri değerlendirmek lazım. Türkiye’de Özel Yetkili Mahkemeler olduktan sonra, onların DGM’lerden aldıkları bu miras devam ettiği sürece, hiç kimsenin özel yaşamının ve özgürlüğünün güvencesi yoktur. Bir kere ülkemizin bundan mutlaka kurtulması gerekiyor. Çünkü adil yargılama ilkelerinin neredeyse tamamının göz ardı edildiği yargılama süreçleri bu mahkemelerin pratiklerine egemen olmuş durumda. Bunun dışında dışarıya yansıdığı kadarıyla söz konusu operasyon 13 aydır takip ediliyormuş. 13 ay devam eden soruşturmanın seçimin hemen öncesinde, bu tarz bir yöntemle ele alınması yargının beklide siyasallaştığının, nasıl manipülatif kullanıldığının bir göstergesidir. 13 ay dinlenen telefonlar bir ay daha dinlenebilirdi. Burada siyasi bir hareket olduğunu düşünüyorum” dedi.
KENDİSİNİ ÖRNEK VERDİ
Kendisinin Erzincan’da görev yaptığı dönemde yürüttüğü bir soruşturmayı da örnek veren Cihaner, “Benim yaptığım soruşturmada siyasi iktidarla hiçbir ilgisi olmadığı halde dönemin Devlet Bakanı beni arayarak, siyaseten kendilerini zorda bırakacağını ve gözaltına alınanları salıvermemi istemişti. O zamanda bu tarz yorumlar yapmışlardı, ki kendileriyle hiçbir ilgisi olmayan bir organizasyona yönelik bir operasyondu. Oysa burada siyasi bir kimliği olan belediyelere yönelik yapılmış bir hareket var. Ben bunun siyasi bir sonuç doğurmaya yönelik manipülatif bir hareket olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
GEREKLİ CEVABI İZMİR SEÇMENİ VERECEK
Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyona en iyi cevabı İzmir halkının sağduyusunun vereceğini de belirten Cihaner, operasyonun birilerinin beklediği amacı vermeyip, tam tersi bir sonuç doğuracağına inandığını ifade ederek, “İş siyasi iktidara mensup belediyelere geldiği zaman idari bir süreç olarak değerlendirilip, soruşturma izni verilmezken, iddia edenlerin delil toplanması beklenirken, şikayetçilerin delil toplaması beklenirken, sanki idari bir prosedürmüş gibi İçişleri Bakanlığı’na gönderiliyor. İddialar etkin bir şekilde soruşturulmuyor. İş CHP’li belediyelere gelince çok farklı bir şekilde ele alınıyor. Bu bile Özel Yetkili Mahkemelerin gerektiğinde siyasetle nasıl iç içe geçebileceğini, doğrudan veya dolaylı olarak gösteriyor” dedi.
ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR
İç güvenliğe dahil bir çok üst düzey görevlinin 12 Haziran seçimleri öncesi istifa ederek AKP saflarında siyasete soyunduğunu dile getiren Cihaner, “Bizim gibi yargıdan ayrılıp CHP’de siyaset yapmak isteyenler bu tür eleştirilirken, bu tarz soruşturmaların odağında olan, bu tarz soruşturmaları yapan belki de başlatan birimlerden AKP’de siyaset yapmaya soyunanlara hiçbir eleştiri getirilmemesi de çifte standarttır” diye konuştu. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu ziyareti sırasında Cihaner’e eşi, Muhteber Cihaner, CHP İzmir milletvekili adayı Levent Eyipişiren ile CHP Konak İlçe Başkanı Aytekin Tunus da eşlik etti. Basın mensuplarının sorularının ardından Cihaner ve beraberindekiler Kocaoğlu ile bir süre özel görüştü.