İZMİR - İç Tüzük görüşmeleri kapsamında TBMM genel kuruluna seslenen Aytun Çıray, yaşananları “saray içi kavgaya” benzetti. Kibir ve zorbalık paranın iki yüzü gibidir, diyen Çıray “ Kibir ve zorbalık ülkeyi felakete götürür. Zorbalıkla adaleti; kibirle hukuku yok edersiniz. Milleti kendinize oy verenlerden ibaret sayarsınız. Post modern diktatörlüğünüzle ülkenin kurumlarını birbirine sokarsınız. Bugün geldiğimiz nokta budur. Kurumlar arası bir iç savaş olabildiğince sürmektedir. İfadeye çağrılan Fidan değil aslında Sayın Başbakandır. İçeride terörist suçlamasıyla yatan eski Genelkurmay Başkanı değil, yargılanmak istenen onu oraya atayan Başbakandır. Suriye'ye savaş çığlıkları atılırken Türk ordusunun yarısını içeride esir alan bir anlayışın Türkiye'ye getirdiği sonuç budur” diye konuştu.
ÜLKE ADIM ADIM DESPOTİK BİR YARI BAŞKANLIK SİSTEMİNE GÖTÜRÜLÜYOR
Mutlak iktidarın beslediği kibir ve zorbalığın ne kadar korkunç bir noktaya gidebileceğini son İç tüzüğün yeterince anlattığını kaydeden CHP İzmir Milletvekili; AKP’yi meclisi hapishaneye çevirmeye çalışmakla suçladı. Çıray, “Yeni meclis iç tüzüğünün zamanlaması ilginçtir. Bu öneri AKP’nin postmodern diktatörlük heveslerini yansıtan bir ruhun eseri. Kasımpaşa kabadayısı formatında vücut bulan bu ruhun, gönlündeki hedefi artık gerçekleştirme zamanının geldiğine inanmasıyla ilgilidir.” dedi.
Bu yolda AKP’nin her türlü siyasi oyuna başvurduğunu kaydeden Çıray Suriye’de yaşananları da bu kapsamda değerlendirdi. Global gücün desteğini alabilmek için hükümet bölgede farklı projelerin içerisinde yer almaktan çekinmiyor diyen Çıray, “ülkenin adım adım despotik bir yarı başkanlık sistemine götürüldüğünü” söyledi
İÇ TÜZÜK DAYATMASI, VARILACAK NİHAİ İSTASYONDAN ÖNCEKİ SON DURAKTIR
Başbakan’ın tek sesli bir ülke yaratma hevesinde olduğunu belirten Çıray, “AKP’nin on yıllık iktidarından sonra yeni bir İç Tüzük dayatması, maalesef bir zincirin sondan bir önceki halkasıdır, varılacak nihai istasyondan önceki son duraktır” dedi. Aytun Çıray otoriter rejimin taşlarının adım adım döşendiğini, 12 Eylül 2010 yılında yapılan referandumunda bu sürecin önemli bir mihenk taşı olduğunu ifade etti.
Oynanan oyunun CHP tarafından ilk günden beri bilindiğini söyleyen Çıray, iç tüzük çalışmalarının da AKP’nin bu niyetinin son adımı olduğunu söyledi ve “içinde bulunduğumuz bu Meclis postmodern diktatörlük rejimine direnmemiz için elimizde kalan tek şey, tek kürsü. Türk milleti için yasa yapma, iktidarı denetleme görevimizi layıkıyla ve hakkıyla yapma özgürlüğümüzü korumak için mücadele ediyoruz.. Bu bizim kutsal ödevimizdir. AKP'nin yüce Meclisi muhalefete zindan etmeyi ve bizi susturmayı amaçlayan tüzük değişikliğine karşı çıkmak bizim onurumuzdur,” diye ekledi.