CHP’li Bakan, Soylu’ya ‘sevilecek adam değil' dedi: Aramızda siyasi kan davası var!

EGEDESONSÖZ- CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, SonSöz TV’de katıldığı programda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı.

SOYLU SEVİLECEK BİR ADAM DEĞİL!
İçişleri Bakanlığı’na bağlı polis ve jandarmada tarikat örgütlenmesinin önünün açıldığını kaydeden CHP’li Bakan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı. Soylu’nun kendisini hedef alarak söylediği “paralel yapılanma” iddialarına yanıt veren CHP’li Bakan, “Komik bir şey, iddia komik. Her duyduğumda gülesim geliyor. Bizim emniyet teşkilatında ve jandarma teşkilatında, geçmişe baktığınızda 8 yıldır mücadele yürüttüğüm şey oradaki cemaat yapılanması. Benim Menzil’le ilgili, Menzil’in yapılanmasıyla ilgili söylediğimde de bir televizyon programında da menzil tipi yapılanma diyerek, etrafından dolanarak söyledi. Ben ona doğrudan Menzil’i, Kurtoğlu’nu, Nur Cemaati’ni soruyorum, Erzincan teşkilatını soruyorum. Jandarma teşkilatındaki Menzil yapılanmasını soruyorum.  Ben tarikat ve cemaat yapılanmasına milletvekili olduğumda değil doğduğumdan beri, kendimi bildim bileli karşıyım.  Ben diyorum ki kula kulluk etmeyin. Devlette görev yapan, emniyet personeli, jandarma personeline diyorum ki herhangi bir cemaat, tarikat, şeyhe bağlı olan devlete bağlı değildir.  Devlete bağlılık sadece amire bağlılık, vatana, bayrağa, kanuna, nizama bağlılıktır diyorum. Ben bunun mücadelesini vermişim 8 yıldır. Süleyman Soylu’yla aramızda bir kan davası var, siyasal kan davası. Sevmiyor, sevmesi de mümkün değil. Ben de onu sevmiyorum, hiç de sevmeyeceğim. Sevilecek bir adam da değil. Siyasi diplomasinin gereği gibi hareket ederim ben” dedi.

DENETİM GÖREVİMİ YERİNE GETİRİYORUM, HEDEF ALINIYORUM
Polis ve jandarma mensuplarının sosyal haklarını savunduğunu ve bu yüzden hakkında suç duyuruları yapıldığını kaydeden CHP’li Bakan, “Ben diyorum ki sana polisin maaş promosyonunda niye polise ayda 300-300 lira veriyorsun. Emniyet müdürlerine makam arabası almak için, Emniyet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı’na bağış alarak Vakıfbank’tan polisin promosyonuna niye çöküyorsun, diyorum. Bu sebepten dolayı Emniyet Genel Müdürlüğü benle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacağına ilişkin basın açıklaması yaptı. Bir başka konu, ben nüfus ve vatandaşlık bilgilerimizin internet üzerinden satın alındığı ile ilgili bir soru önergesi verdim ve bunun haberi çıktı ulusal medyada. İnternet sitesinde görüntülerini paylaştım. Türkiye’nin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının nüfus bilgileri, adres bilgileri, telefon bilgiler, HTS kayıtlarına kadar, internette satılıyor. Bu bir güvenlik zafiyetidir. FETÖ’sü, PKK’sı, uluslararası tüm dünyadaki istihbarat örgütleri, bizim vatandaşlarımızın kimlik bilgilerine ulaşıyor. Bir taraftan kişisel verilerin korunması hakkında kanun var, diğer taraftan senin yedi ceddine ulaşabilen, soy kütüğüne ulaşabilen güvenlik zafiyeti var. İçişleri Bakanı konuyla ilgili soruşturma açması gerekirken, ‘Murat Bakan dezenformasyon yaratıyor suç duyurusunda bulunacağız’ dedi. Orman yangınları oldu. İçişleri Bakanlığı, orman yangınlarına müdahaleyle ilgili elinde genel maksat helikopterleri var. Şu helikopterlere su sepeti takın, yangın söndürmede kullanın dedim. Bu tweet sosyal medyada çok yürüdü, milyonlarca insan konuştu. ‘Terörle mücadelede kullanıyoruz’ dedi. Ya hani 5 tane terörist kalmıştı, dağda dedim ben de. Ardından Murat Bakan dezenformasyon yaratıyor, hakkında suç duyurusunda bulunacağız dedi. Bir değil, iki değil. Ondan hukuk çerçevesinde hesabını soracağım, sen kimsin milletvekiliyle ilgili suç duyurusunda bulunuyorsun. En son Murat Bakan, teşkilat kurdu emniyet yapılanması içinde, derin bir yapılanması var dedi. Kim? Süleyman Soylu…  Bunu neyin üzerine sordu? Jandarma komutanlığına yayınlanan bir emri sordum. Ben milletvekili olarak görevimi yapıyorum, denetim görevimi yerine getiriyorum. Diyorum ki bugüne kadar hiç verilememiş bir emri veriyorsun, diyorsun ki gideceksin, oyunu kullanacaksın sonra dönüp kışlanızda birliğinizde bekleyeceksiniz. Peki jandarma dikimevinde çalışan personel niye beklesin, jandarma bandoda çalışan personel niye beklesin, jandarma lojistikte çalışan personel, jandarmanın genel komutanlığındaki sahil güvenlik akademisindeki öğretmen niye oyunu kullanıp evine gitmiyor. Ne oldu, niye böyle bir emir veriyorsun? Topyekûn bütün personeli, sanki ülkede seferberlik var gibi teyakkuz haline geçiriyorsun” şeklinde konuştu.

MURAT BAKAN’IN EMNİYET TEŞKİLATINDA BİR KARŞILIĞI VARDIR
Kendisine emniyet ve jandarma personelinden gelen bilgilerin bireysel olarak geldiğini kaydeden CHP’li Bakan, “Soylu, jandarmada da benim teşkilatlandığımı söyledi. Bir şeyden haberi yok. Murat Bakan’a bilgi akıyor ve engelleyemezsin. Bunlar ekipsel değil bireysel. Adam çekiyor fotoğrafını, bana atıyor sosyal medyadan. Ne yaparsan yap engelleyemezsin. Çünkü ben adamın derdiyle dertleniyorum. Sorununu çözmek için elimden geleni yapıyorum. Hukuksuz, kanunsuz gördüğü şeyi bize bilgi olarak gönderiyor. Ben bu bilgiyi kamuoyuyla paylaşmak zorundayım, bununla ilgili soru önergesi vermek zorundayım. Benim görevim bu… Evet Murat Bakan’ın emniyet teşkilatında bir karşılığı vardır ama bu karşılık emniyet teşkilatının, jandarma teşkilatının ta kendisidir. Tüm jandarma teşkilatı, tüm emniyet teşkilatıdır. Kendi içişleri bakanlığından nefret eden Süleyman Soylu’dan bahsediyorum. Niye nefret ediyorlar, çünkü polislik bir maaş mesleği değildir, böyle düşünen bir dakika durmasın dedi. Asgari ücret seviyesine polisin çalışma koşulları düşmüş. 12-36 daha yeni başladı. 12-12 çalışıyorlardı, hatta 12-36’yı da çalıştırmıyorlar. Çakma 12-36 deniliyor.  Sen bu durumda polisi çalıştıracaksın, asgari ücrete mahkûm edeceksin, özlük haklarını vermeyeceksin, amir baskısı, mobbing, ikinci şart diye bir şey çıkartacaksın, polis sevmez seni niye sevsin. Bunun karşılığında da polisin derdiyle dertlenen 8 yıldır tek başına meclis kürsüsünden polis için mücadele eden bir milletvekili var” açıklamasını yaptı.

TEŞKİLAT YAPISINI ÇIKARDIK, SUÇ DUYURUSU YAPACAĞIZ!
Bakan Soylu’yu hedef alan CHP’li Bakan, Süleyman Soylu’nun bakanlıkta suç örgütü oluşturduğunu ve savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını kaydederek “Sen kimsin benle ilgili soruşturma açıyorsun? Savcılığa başvurabilirsin, savcılık benimle ilgili bir soruşturma yapabilir. Benimle irtibatta olanı açığa alabilir misin? Senin yetkin değil, senin böyle bir yetkin yok. Benimle ilgili savcılık soruşturma yapar. Savcılığa intikal etti mi? Etmedi.  10 gün geçti hani nerede? Ben onunla ilgili savcılığa intikal ettireceğim. Süleyman Soylu Suç Örgütü… Bununla ilgili hazırlığımızı yaptık. Cuma gününden önce savcılığa suç duyurusunda bulunacağız. İçişleri Bakanının bir suç örgütü oluşturduğuna, İçişleri Bakanlığı bünyesinde, dış unsurları da var bunun. Teşkilat yapısını da çıkarttık, ne olduğunu. Çıplak gözle görülüyor zaten. Araştırmaya gerek yok” dedi.

SOYLU APIRSA DA KÖPÜRSE DE YAPACAĞIZ
Takip edildiği, dinlendiği, yakınlarının izlendiğiyle ilgili bir düşüncesinin olup olmadığı ile ilgili gelen soruya yanıt veren Bakan şunları söyledi:

“Benim bir korkum, endişem yok. Alnımız ak, başımız dik. Hiç zerre kadar korkum yok. Süleyman Soylu’dan korkarak siyaset yapılmaz. Korkmak yarı ölümdür. Biz korkarak siyaset yapmayız. Bu bakanlığı yarın bizim arkadaşlarımız yönetecek, Millet İttifakı yönetecek. Dolayısıyla biz o hazırlığı yapıyoruz. Polisin sorununu bitireceğiz, jandarmanın sorununu bitireceğiz, halkla polis arasındaki problemi de bitireceğiz. Sol bir bakış açısıyla onun en zor mesleklerden birisini olduğunun bilincinde olarak onların sıkıntılarını çözeceğiz. Onlara insanca yaşayacak koşulları vereceğiz, polisi eğiteceğiz, polise sendika hakkını vereceğiz. Polisin sosyal, kültürel, ekonomik haklarını savunan bir sendikası olacak. Soruşturma geçirdiğinde yanında gelen bir sendikadan avukatı olacak. Biz çağdaş, uygar ülkelerde ne yapılıyorsa polisle ilgili yapacağız. Soylu apırsa da yapacağız, köpürse de yapacağız.