CAN ÖZLÜ/ EGEDESONSÖZ- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibine muhalefet eden kurultay delegelerinin imza toplaması ile başlatılan, Kılıçdaroğlu’nun ise ‘Kurultayı ben toplarım, gündemi ben belirlerim’ çıkışı ile şekillenen Olağanüstü Tüzük Kurultayı sürecinde sona gelindi. Kurultayda belirleyici rol oynayacak olan İzmir başta olmak üzere, 81 ildeki parti örgütlerinde gözler hafta sonuna çevrildi. Tarihinde ilk kez, üst üste iki ayrı kurultay gerçekleştirecek olan CHP’de, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile eski Genel Başkan Deniz Baykal ve eski Genel Sekreter Önder Sav’ın ekipleri parti içi mücadeleye girişecek. İmza toplayarak kurultay talep eden grubun, ilk günkü oturuma katılıp katılmayacakları tartışmaları körüklerken, İzmir’den katılımın yüksek olması bekleniyor.
ÜÇ FARKLI GÖRÜŞ HAKİM!
Güç dengelerini sarsabilecek kurultay süreci partililer arasında da farklı yorumlara neden oldu. İzmir’deki kurultay delegelerinin birçoğu, ilk gün yapılacak olan kurultayın birleştirici- bütünleştirici ve modern bir yapıya zemin hazırlayacağını savundu. Baykal ve Sav grubuna yakın partililer ise imza toplayan kurultay delegelerinin iradesine ipotek konduğunu savundu. Kurultay süreci ile partinin bölünmeye sürüklendiğini savunan üçüncü grup kurultay delegeleri ise “Memleket parçalanıyor ancak parti yöneticileri CHP’yi bölmek için çalışıyor” görüşünü savundu. Milletvekili Mustafa Moroğlu “Tüzük değil yürek lazım” derken, eski İl Başkanı Ekrem Bulgun, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na “Süreci durdurun yoksa parti bölünecek” şeklinde faks çektiğini söyledi. İzmirli kurultay delegeleri “Çifte tüzük şölenini” şu şekilde değerlendirdi:
“TÜZÜK DEĞİL YÜREK LAZIM”
İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu: “Mesele ilk başta bir tüzük meselesiydi. İmza veren arkadaşlar 9 maddelik bir tüzük değişikliği istedi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, tüzüğün tümünü ele almayı kararlaştırdı. Arkadaşlara “Amacınıza ulaştınız. Bütün maddeler hakkında söz söyleme hakkına sahip oldunuz. Bir yol açtınız. İyi bir şey yaptınız” denmeye çalışıldı aslında. Onların istediği değişikliklere onay vermeyeceğimizi düşünüyorlar. Neden ikinci kurultayda ısrar ediyorlar? Eski Genel Sekreter Sav’ın açıklamalarından da anlaşılacağı üzere bu tutumun, merkezi yönetimi hedef aldığı ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu’nu hedef aldıkları anlaşıldı. Kurultay delegesi kurultayda görev yapmak zorundadır. Ortada korsan bir kurultay yok. Her ikisine de katılmak CHP ahlakına uygundur. Parti bu tartışmalarla bölünmez. Delegeler Baykal ve Sav’a büyük krediler ve şanslar verdi. Anti- demokratik tüzüklere zamanında onay verildi. Şimdi ne oluyor? Bırakın da biraz çalışalım. Her yıl lider mi değiştireceğiz. Bize tüzük değil yürek lazım”
Eski İl Başkanı Ekrem Bulgun: “Yaşanan tartışmaları kaygı ile izliyorum. Ve kendimi bu tartışmaların hiçbir yerinde görmüyorum. Her iki kurultayında partiye fayda sağlamayacağını düşünüyorum. Tam tersine, parti içinde var olan çekişmeler ve iktidar kavgaları çoğalacak. Bu konuyu, siyasi yol arkadaşım Baykal ile de paylaştım. Hatta Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na faks çekerek, kurultay sürecinin iptal edilmesini istedim. Sürecin, partiyi bölünmeye kadar götüreceği fikrimi anlatmaya çalıştım ancak cevap vermedi. Memleket bu haldeyken ve ülke gündeminde çok önemli sorunlar varken, kendi kendimize kavga etmenin bir anlamı olmasa gerek. Kurultaya katılmayacağım”
“YAŞANANLAR NORMAL DEĞİL”
Eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu: “Kurultay sürecinde yaşanan tartışmaları doğru bulmuyorum. Tartışmaları doğru bulmuyorum. Yaşananları, genel merkez yanlıları ya da partililer arasında geçiyormuş gibi değerlendirmek de şık olmaz. Olağanüstü kurultay için İmza atanlar tüzükten kaynaklanan haklarını kullandılar. Tüzükte olmayan hakkı kullanmadılar ki! Doğrudur yanlıştır bilmem ama kimseye muhalefet gözüyle bakılmamalı. Çift kurultayın olacak olması çok olağan bir durum değil. Kimse parti içinde böyle şeylere alışık değil. Ama bu sefer böyle oldu. Kimsenin ‘Bu hakkını neden kullanıyorsun’ deme lüksü yok. Olağanüstü durumda partiyi güçlendirerek çıkartmak herkesin görevidir. Herkesin tek bir ortak noktası var, o da partimizin değerlerini üst planda tutmak ve en iyisini yapmaya çalışmaktır”
KÜRÜM: “GENEL BAŞKAN BİZİ DİNLEMELİYDİ”
Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm: “Ankara’ya kesinlikle gideceğim ancak her iki kurultaya da girip girmeyeceğim belli değil. Gittiğimizde bazı görüşmeler, toplantılar yapacağız. Parti büyüklerimiz ne karar verirse ona uyacağız. Tüzük kurultayı istemek bizim en doğal hakkımız. Partinin daha düzgün bir tüzük sahibi olmasını istiyoruz ve ön seçim talep ediyoruz. Genel başkanımızın, bizim istediğimiz tüzük kurultayını toplamasını ve çoğunluğun sesini dinlemesini isterdik, olmadı”
Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur: “Kurultay tüzük kurultayı şeklinde düzenlendi. Genel başkan tarafından gündemi hazırlandı. Pazar günü tüzüğün tamamı değerlendirilecek. Tüm maddeler tek tek oylanacak ve yeni yol haritamız belirlenecek. İkinci gün yeniden bir toplanma gerekliliği olmaz. Birinci gün şekillenecek. Ayrımcılık yapıldığın düşünmüyorum. Tabanın istediği ve örgütün istediği demokratik bir tüzük meydana gelecek. Parti içi konularla değil ulusal konularla uğraşmalıyız. CHP demokrasinin en fazla işlediği partidir. Parti içi dinamikler en üst noktadadır. Kavgalar zarar vermez”
Karşıyaka Eski İlçe Başkanı Ertam Özen: “Art arda iki kurultayın olması garip bir durum. Ama maalesef iş bu noktaya kadar geldi. İmza verenlerin partiye muhalif bir duruş sergilemesi söz konusu değil. Amaç tüzük içinde bulunan bazı yanlışların ve kaygıların düzeltilmesidir çalışmalarımız da bu doğrultuda gerçekleştirilir. Hepimizin ortak amacı tüzük kurultayında partinin daha demokratik, daha ilerici bir noktaya taşınmasıdır. Kurultaylara katılmama, birine katılıp diğerine gelmeme söylemini doğru bulmuyorum. Amacımız partinin anayasasını yeniden düzenlemekse el ele vermeliyiz”
“AMAÇLARI DEMOKRATİK TÜZÜK DEĞİL”
Bornova İlçe Başkanı Enver Dündar: “Genel Başkanımızın talimatı doğrultusunda hafta sonu tüzük kurultayımızı gerçekleştireceğiz. Aynı zamanda imzacıların demokratik hakları sonucunda talep ettikleri kurultay da gerçekleştirilecek. Esasen Genel Başkanınız tarafından talep edilen kurultay sonrası imzacıların kurultayına gerek kalmamıştır. Ama bu arkadaşların niyetleri bellidir. Pek çok konuda imza toplamışlar ama başarıya ulaşamamışlardır. Hepimizin ortak amacı AKP ile mücadele olmalıdır. Hepimiz Genel Başkanımıza sahip çıkarak kurultayımıza tam katılım sağlayarak demokrasi şölenini gerçekleştirmeliyiz. Bu arkadaşların amacı daha demokratik bir tüzük değildir. Çünkü bu tüzüğü bu arkadaşlarımız hazırlamışlardı. Yıllardır, daha demokratik bir tüzük için mücadele ettik ama engellendi”
Karşıyaka İlçe Başkanı Adnan Alabay: “Genel Başkanımız tarafından talep edilen kurultay ile demokrasi şöleni gerçekleştireceğiz. Bazıları tarafından partimizin ileri gitmesi 39 senedir engelleniyor. Biz partimize engel olmak istemiyoruz. Genel Başkan destek için pazar günü kurultayımızı gerçekleştirerek kurultay bahsini kapatacağız”
Eski Milletvekili Sedat Uzunbay: “26 Şubat tarihinde düzenlenecek Tüzük Kurultayı’nda 47 madde değişikliği söz konusu olacak. 362 imza toplayarak partililer tarafından talep edilen kurultayda ise tüzükteki 9 madde için değişiklik istenecek. Ama 47 maddenin değişiklikte zaten imzacılar tarafından talep edilen 9 maddenin değişimi de söz konusudur. Benim şahsi fikrim 47 madde değiştikten sonra 9 maddelik değişikliğe otomatikman gerek kalmayacak. İmzacıların Pazar günkü toplantıya katılmamalarını doğru bulmuyorum. İmzacılar Pazar günkü kurultaya, değiştirmek istedikleri 9 maddenin de değiştirilmesi için destek vermelidir. Eğer katılmazlarsa kendileri ile çelişmiş olacaklar”
“KARARI DELEGELER VERECEK”
Karabağlar Belediye Meclis Üyesi Kadir Sinan: “CHP kurultay delegelerinin, bu partinin sahibi olduğu herkesçe bilinmelidir. Partiyi korumak ve kollamak için kurultay delegelerinin ellerinden gelen akılcı davranışları yapacakları unutulmamalıdır. Önümüzdeki pazartesi düzenlenecek kurultay için imza verenler bir kaygı için imza vermişlerdir. İmza vermeyenler bir kaygı dolayısıyla imza vermemiştir. İmza veren de imza vermeyen de CHP’yi büyütmek için çalışmaktadır. CHP her zaman kendi içinde tartışarak karar verir. Bu davranışı ile CHP her partiden daha şeffaf ve demokratik bir yapıdadır. Genel Başkanımızın geçmişte verdiği sözler vardı. Korku imparatorluğu kaldırılacağı daha demokratik bir yapının geleceği sözünü verilmişti. Bunların yerine gelmemesi sonucu bir kaygı oluşmuştur. İmza verenleri parti içinde bölücü olarak görmek yanlış olacaktır. İmza atan da atmayan da partisini sever ve onun için çalışır. Ben de imzacı olarak kurultaya katılacağım”
Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa: “İki kurultaya da katılacağım. Tüzükte değişiklik için imza toplayanlar bunu demokrasi adına yaptıklarını belirtiyorlar. Ama imzacılar daha önce partinin üst kanatlarında görev yaparken, şuan anti demokratik olduğu düşünülüyorsa neden o zaman değişikliğe gitmediler diye sorarım kendilerine”
Menemen İlçe Başkanı İsmail Akıncı: “İki kurultay da tüzüğümüze uygun şekilde toplanıyor. İki kurultaydan da yüzümüz ak çıkacağına inanıyorum. Yeni tüzük ile parti içi demokrasinin daha uygun olacağına inanıyorum. Bazı partililer tarafından Genel Başkan tarafından talep edilen kurultaya katılmama çağrısını partiye ihanet olarak görüyorum. Her delege parti kurultayına katılmalı ve görüşünü de belirtmelidir”
Bornova Eski İlçe Başkanı Mehmet Türkmenoğlu: “İmza atılarak demokratik haklar çerçevesinde talep edilen ve düzenlenecek olan kurultay öncesi 26 Şubat’ta yapılması planlanan kurultayı doğru bulmuyorum. Ankara’ya giderek nasıl bir işleyiş var yerinde izleyeceğiz. Bir takım oyunlar oynandığını görüyoruz. İmza atanlar 9 maddenin yanında bazı maddeler de değişikliğe gidecek”