Bu adam 9 canlı!

İZMİR - Cevdet Şen, 37 yaşında ölümün kıyısından tam beş kez dönmüş, kendi deyimiyle 'Azrail'e beş kez çelme takmış' birisi... Egeli Sabah’tan Fırat Soylu’nun haberine göre İkisi tıp literatürüne giren tam beş ameliyattan sağ çıkmayı başaran Cevdet Şen, yaşama tutunma azmi ile de birçok hastaya örnek oldu. Üç çocuklu Bulgaristan göçmeni bir ailenin ikinci erkek çocuğu olarak 1974 yılında dünyaya gelen Cevdet Şen'in, 37 yıllık yaşamının büyük bir bölümü hastane koridorlarında geçti.

 

1989 yılında henüz yedi yaşındayken diabet (şeker hastası) olduğunu öğrenen Şen, tam 23 yıl boyunca insülin iğnesi kullanmak zorunda kaldı. Amansız hastalığının ilk acı faturasını ise, 1994 yılında henüz 20 yaşındayken iki gözünün katarakt olmasıyla ödedi. Katarakt hastalığından kurtulmak için dört yıl boyunca hastaneye giderek, 'lazer' tedavisi gören Şen, 1996 yılına gelindiğinde ise, yıllardır mücadele ettiği şeker hastalığına iki böbreğini kurban verdi. Hayatının baharında böbrek yetmezliği ile savaşmak zorunda kalan Şen'in, acı dolu hastane günleri tam dokuz yıl sürdü. Dokuz yıl boyunca haftada üç gün dört saat diyaliz makinesine bağlanmak için hastaneye gidip gelen Şen'in iki böbreğinden sonra pankreası da iflas etti.

 

O günleri "ölüm kalım yılları" olarak adlandıran Şen, iki böbreğinin ardından pankreasını da kaybedince çok zor günler geçirdi. "Böbreklerim ve pankreasım çalışmıyor, gözlerim de ancak yüzde 10 görüyordu. Çok acılar çekiyordum. Ama yinede yaşamaktan mutluydum" diyen Şen, ilk ameliyatını 1998 yılında apandisitten oldu. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ameliyat masasına yatan Şen'in acı dolu kaderi burada kendisine uzanan yardım elleriyle değişti. Hastalıklarının ilerlediği dönemde tek kurtuluşu olan organ bağışını beklemeye başlayan Şen'in umudu, trafik kazasında hayatını kaybeden bir gençten alınan böbrek ve pankreasla yeniden filizlendi.

 

2004 yılında Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde gerçekleştirilen ve Türkiye'de ilk kez uygulanan bir yöntemle hem böbrek hem de pankreas nakli yapılan Şen, bir ameliyatla iki farklı organ naklinin yapıldığı ilk kişi olarak tıp tarihine geçti. Tam her şey yoluna girdi derken, bu kez nakil yapılan böbrek enfeksiyon yüzünden kısa sürede iflas etti. İki yıl daha diyaliz makinesine mahkum yaşayan Şen, umudunu hiç kaybetmedi. "Yaşamaktan hiçbir zaman vazgeçmedim. Her zaman sağlığıma kavuşacağım günü hayal ettim" diyerek, o zor günleri nasıl atlattığını anlatan Şen, 2007 yılında yapılan yeni böbrek nakliyle hayatın kendisine bir kez daha gülümsediğini söyledi. Başarılı nakil sayesinde diyalize bağlı yaşamaktan, yeni pankreası sayesinde de şeker hastalığından kurtulan Şen, 2010 yılında ise yıllardır kendisine ızdırap veren gözlerindeki katarakt sorunu için ameliyat masasına yattı. Sol gözünde oluşan perdenin alınmasına karşılık görme oranında bir değişmenin olmadığını dile getiren Şen, son ameliyatını ise bu yılın başında oldu.

 

Diyabet hastalığı yüzünden kalp damarları tıkanan Şen, son olarak bir kaç ay önce Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde açık kalp ameliyatı oldu. Doç. Dr. Cengiz Özbek tarafından gerçekleştirilen başarılı operasyon sayesinde Şen'in kalbine kan taşıyan iki atar damar değiştirildi. Şen'e yapılan operasyon dünya tıp literatürüne de girdi. Ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Cengiz Özbek, Türkiye'de ilk defa böbrek ve pankreas nakli olmuş bir hastaya açık kalp ameliyatı yapıldığını belirtti. Şu ana kadar yaptıkları araştırmada dünyada benzer bir vakayla karşılaşmadıklarını söyleyen Özbek, "Hastamızın genç yaşına rağmen, şeker hastalığı yüzünden kalp damarlarında ciddi daralmalar vardı. Normal hastalarda bile açık kalp ameliyatlarının riski yüksektir. Kaldı ki hastamız böbrek ve pankreas nakli olmuş bir kişiydi. Bu nedenle zorluk derecesi daha çoktu. Tüm bu zorluklara karşılık son derece başarılı bir operasyon oldu. Hastamız kısa sürede sağlığına kavuştu. Gerçekten kendisi güçlü bir bünyeye sahip" diye konuştu.

 

Yıllardır sağlığı için mücadele veren Şen, her ameliyattan sonra hayata daha sıkı bağlandığını söylüyor. "Benim hayatım Türk filmi gibi. Acı var ama sonu mutlu bitecek" diyen Şen, beş kez yattığı ameliyat masasından hep daha güçlü kalktığını dile getiriyor. Yaşadığı tüm acılara rağmen, "Ameliyata girmeden önce Azrail'e bir şişe içki ısmarlıyorum. O içkisini içerken ben de rahat bir şekilde ameliyatımı oluyorum" diyebilecek kadar hayat dolu olan Şen, şimdilerde kendisi gibi organ nakli bekleyenlere destek için çalışıyor. Yıllar önce kendisinin yaşadığı sıkıntıları başkalarının da çekmemesi için var gücüyle çalışan Şen, herkesi organ bağışı yapmaya çağırıyor. "Ben bana verilen organlarla hayata tutundum. Bir başkasını da hayata tutundurmalıyım" diyen Şen, her bağışlanan organın bir hastayı yeniden yaşama bağladığını söylüyor. Herkesin bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Şen, "Bugün sağlıklı olanlar yarın hasta olabilir. Bu nedenle yarın siz de yaşamak için organ nakline ihtiyaç duyabilirsiniz. Ben herkesin organ bağışı kampanyasına katılmasını istiyorum. Çünkü bağışlanan her organ, bir insanın yeniden yaşama tutunmasını sağlayacak" diyor.

 

Böbrek ve pankreas nakli ile henüz 7 yaşında kaybettiği sağlığına yeniden kavuşan Cevdet Şen, kendisine organlarını veren kişilerin aileleriyle de her fırsatta görüştüğünü söylüyor. Bayram ve özel günlerde mutlaka o aileleri ziyaret ettiğini dile getiren Şen, "Beni yeniden hayata bağladıkları için onlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Onlar benim ailelerim. Her zaman yanlarında olacağım" diyor. Yıllardır hastane koridorlarında yaşam mücadelesi verdiği için hiçbir işte tam olarak çalışamadığını dile getiren Şen, şimdilerde liseyi açıktan bitirmek için uğraş veriyor. Kendisine hasta olduğu yıllarda sahip çıkan Hoşgör Ezcanesi sahibi Mehmet Hoşgör'e teşekkür eden Şen, "Yüzde 70 engelli olmama karşılık hiç kimse beni işe almadı. İş-Kur bile bana uygun bir iş bulmadı. Sağolsun Mehmet Hoşgör bana sahip çıktı. Yıllardır yanında çalışıyorum. Sadece bana değil, birçok ihtiyaç sahibi kişiye yardımcı olduğu için kendisine teşekkür ediyorum" diye konuştu.(EGELİ SABAH)