Türkiye'de sayılı merkezde yapılan bilekten anjiyo uygulaması kalp anjiyo grafisinde daha güvenli daha düşük riskli ve daha konforlu yöntem olduğu bildirildi.’
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Özer Badak, kalp anjiyo grafisinde uygulanan bilekten anjiyo grafiğinin güvenilir,düşük riskli ve konfor sağlayıcı yöntem olduğunu öne sürdü.
Bilekten anjiyo uygulamasının Türkiye'deki ilk uygulayıcılarından olan Prof.Dr Özer Badak bilekten yapılan anjiyonun kasıktan yapılan anjiyoya göre daha avantajlı olduğunu bunun da uygulayıcı hekimlere ve hastalara kolaylık sağladığını belirtti. Türkiye'de 15 yıl önce Dünya ile eş zamanlı olarak başlayan bilekten anjiyo grafinin kamuoyu tarafından pek bilinmediğini vurgulayan Prof.Dr.Badak, uygulamanın sayılı birkaç merkezde yapılmasından dolayı ayrıca uygulamanın uzmanlık gerektirdiğinden bilekten anjiyonun kardiyoloji alanında sınırlı kalmasına neden olduğunu dile getirdi.
Bilekten anjiyo uygulaması ile bilgi veren Prof.Dr.Badak, Koroner anjiyografinin yaygın olarak kasık damarından girilerek uygulandığını,son yıllarda el bileği damarı kullanılarak yapılan kalp anjiyosundan da bahsedilir olduğunu,Koroner anjiyografinin çok değerli bir yöntem oluşturduğunu söyledi.Prof.Dr.Badak; ’“Çok nadir de olsa önemli komplikasyonları olabildiği için en başta vurgulanması gereken nokta gerekli durumlarda yapılması ve hekimin hasta için en güvenli yolu tercih etmesidir. Bu önceliklere uyulmak kaydıyla, koroner anjiyografiyi el bileği damarını radyal arter kullanarak uygulamak, mümkündür. İnsanların yüzde 90'ından fazlasında bilek damarları bu tür bir girişime uygundur. Sadece koroner anjiyografi değil, aynı zamanda balon-stent uygulaması gibi diğer birçok tedavi edici girişim de bilek damarları vasıtasıyla yapılabilmektedir’” dedi. Bilek damarından koroner anjiyografi yapılmasının birçok olumlu tarafı olduğunu belirten
Prof.Dr.Badak; ’“En önemlisi, kasıktan yapılan koroner girişimlerde seyrek de olsa görülebilen giriş yerine ait komplikasyonların yani şişlikler, morarmalar, damar balonlaşması, damarlar arası iştirak oluşması gibi bilekten anjiyo da yok denecek kadar az olmasıdır. Bazı kişilerde, özellikle yaşlılarda bacak ve kalça bölgesi damarlarının aşırı kıvrımlı veya tıkalı oluşu, kasıktan yapılan anjiyoyu çok zorlu hale getirebilir. Ayrıca, kasıktan yapılan girişimlerde hastanın uzunca müddet, kasığında kum torbası ile yatması ve çoğu merkezde 1 gece hastanede kalması gerekmektedir. Bazı kişilerde, özellikle bel problemli olanlarda, uzun süre böyle bir pozisyonda yatış sıkıntılı olabilmektedir. Bilekten yapılan koroner anjiyografide ise, böyle uzamış bir yatış gerekli değildir ve işlemden birkaç saat sonra hastanın evine gitmesi söz konusu olabilir. Yani hasta konforu açısından bilekten yapılan işlemler daha olumlu sonuçlar vermektedir’” diye konuştu.
Prof.Dr.Badak, böyle olumlu özellikleri olmasına rağmen bilekten koroner anjiyografi, kasıktan yapılan girişimlere kıyasla çok daha nadir tercih edildiğini, bunun en önemli nedeninin operatör için bu yolla yapılan girişimin biraz daha zahmetli oluşu ve başlangıçta pratiklik kazanana kadar bir sürenin geçmesi gerektiğini, koroner girişimlerin gerekli kişilere uygulanmasının anjiyografi aşamasında, bilek yoluyla yapılacak girişimin iyi bir alternatif olmakla beraber hekim, kendi tecrübesini de hesaba katarak hasta için en güvenli yöntemi tercih etmesi gerektiğini belirtti.(İHA)