HABERLER>SAĞLIK
5 Mayıs 2011 Perşembe - 19:14

Babalar ‘katılımcı’ olmalı

Çocuk sahibi olmaya hazırlanan baba adaylarının, rahat ve eşiyle mutlu bir gebelik süreci geçirmesi için, 9 aylık dönemde 'izleyici' değil, 'katılımcı' olmaları gerekiyor.

Babalar ‘katılımcı’ olmalı

ANKARA - Uzmanlar, gebelik döneminde baba adayının yeni rolüne uyum sağlarken ihmal edilmemesi, sürece hazırlıklı olması gerektiği uyarısında bulunuyor. Anne adayının yaşadığı fiziksel heyecanları ve duyguları paylaşarak baba adayının da sürecin parçası olduğunu hissettirmesi öneriliyor.
 
Baba adayının, gebelik sürecinde eşine psikolojik destek vermesi; bebeğin gelişimini takip etmesi, gebelik kontrollerinde eşinin yanında bulunmasının ''babalık'' rolüne hazırlıkta önemli adımlar olduğunu ifade eden uzmanlar, baba adayının eşiyle birlikte gelecekle ilgili plan yapmasını, bebek eşyaları almasını ve bebek odası hazırlamasını öneriyor.
 
Psikolog Erdal Dede, başarılı anne-baba olmanın ilk koşulunun bu sürece hazır olmaktan geçtiğini, ''baba''ların buna alışmakta anneye oranla daha fazla zorlanabildiğini söyledi.
 
Gebelik ve doğumda baba psikolojisi konusunda açıklama yapan Dede, baba olacağını öğrenen erkeğin ilk duygusal tepkisinin gurur ve sevinç olduğunu belirtti. Dede, sonrasında umut ve sevincin yanı sıra sorumluluk hissiyle beraber endişe ve korku gibi birbirine zıt duyguların aynı anda yaşanabildiğini, statü değişimi ve onun getirdiği onur duygusunun ön plana çıktığını anlattı.
 
Bebek beklerken geçen zamanın, anne kadar olmasa da baba adayını önemli ölçüde etkileyen bir süreç olduğunu dile getiren Dede, ''Baba adayı, kadın gibi gebeliğin biyolojik sürecini yaşamamasına rağmen, yeni rolüne uyum sağlaması için bazı psikososyal değişimler yaşar. Baba adayı ihmal edilirse bu değişimler onun için daha zor olabilir'' uyarısında bulundu.
 
Psikolog Dede, erkeklerin gebelik döneminde yaşadığı psikolojik süreçleri ''Kendi anne ve babasıyla ayrışma, bireyleşme sürecini yeniden yaşama, kendi anne-baba ve kardeşleriyle olan ilişkilerini gözden geçirme, kendisine bakış açısında değişim ve daha önce çocuk sahibi olmuş ise çocukları ile olan ilişkisini yeniden düzenleme'' şeklinde olduğunu aktardı.
 
Hamilelik sürecinde baba adaylarının birincil sorumluluğunun, eşleri için destek rol oynamak olarak görüldüğünü ifade eden Dede, ''Bu nedenle çoğu kez ebeveyn rolü ve duyguları ihmal edilebilmektedir. Kadınlar yaşadığı fiziksel heyecanları ve duyguları açık bir şekilde paylaşarak baba adayının da sürecin bir parçası olduğunu hissettirmelidir'' diye konuştu.
 
Dede, gebelik döneminde baba adayının yaşayabileceği korku ve kaygılarla ilgili olarak, ''Baba adayı, doğacak bebeğin sağlığıyla ilgili kaygılar, bebek sahibi olmanın ekonomik durumunu nasıl etkileyeceğine yönelik korku ve kaygılar, baba adayının kendisiyle ilgili olarak iş hayatını etkilenmesine yönelik kaygılar ve sosyal yaşamının kısıtlanması kaygısı ile karşılaşılmaktadır'' dedi.
 
BABALAR, KORKU VE KAYGILARI KENDİLERİNE SAKLIYOR
Dede'nin verdiği bilgiye göre, erkeklerin çoğu eşinin hamilelik süreci ve babalıkla ilgili yaşadıkları korku ve kaygıları kendilerine saklıyor. Çünkü bu kaygılarla eşlerinin kaygılarını artırmak istemiyor. Baba adayının gebelik dönemini rahat geçirebilmesi için duygu ve düşüncelerini eşiyle paylaşması, kendi babasıyla gebelik süreci ve baba adayı olmak hakkında hissettiklerini konuşması, yakın bir arkadaşıyla korku ve endişelerini paylaşması, başka baba ve baba adayıyla bu konularda konuşmaya çalışması, baba olma duygusunu özümsemek için kendine zaman tanıması, hamilelik, doğum, bebek bakımı gibi konuları işleyen dergi ve kitaplar okuması ve mümkün olduğunca gebelikle ilgili kurslara katılması öneriliyor.
 
DOĞUM SONRASINDA EBEVEYN KİMLİĞİ ÖNE ÇIKIYOR
Doğum sonrası dönemde de eşlerin ev düzeni, akrabalık ilişkileri, sosyal roller, beklentiler ve cinsel yaşamı değişiyor. Eşler arasındaki ilişkinin ne kadar sağlam temellere oturursa, anne-baba ve çocuk ilişkisinin o kadar sağlıklı olduğuna dikkat çekiliyor.
 
Erkeğin dünyasındaki değişimi anlayabilmek için bebeğin kadının dünyasında yarattığı değişimin anlaşılması gerekiyor. Bebeğin dünyaya gelmesiyle birlikte, babanın dünyasında önemli değişikler görülüyor. Baba, uykusuzluk ve yorgunluk yaşamaya başlıyor, günlük sorumlulukları artıyor, ebeveyn kimliği öne çıkıyor, müdahaleci akrabalara maruz kalıyor, kendine daha az bakan ve daha kaygılı bir eşle karşı karşıya kalabiliyor, eşin cinsel ilgisinin azalmasıyla cinsel yaşam daha az aktif hale gelebiliyor.
 
KADIN KİMLİĞİ ANNELİĞE İNDİRGENİYOR
Anne de dış görünümüyle ilgili güven kaybı yaşayabiliyor, anneye bağımlı bir bebekle beraber artan iş yükü ve sorumluluklar bebeğin ihtiyaçlarını karşılayamama kaygısı ile birlikte depresif duruma yol açabiliyor. Az ve kalitesiz uyku, kendi bakımını ihmal etme sonucunda yorgunluğa ve bakımsız hissetmeye neden oluyor. Yoğun bebek ihtiyaçları nedeniyle kadın kimliği sadece anneliğe indirgenebiliyor.
 
Bebeğin, anne kadar babaya da ihtiyaç duyduğunun unutulmaması gerekiyor. Bunun için babanın da bebekle vakit geçmesi isteniyor. Bu hem anneye dinlenme fırsatı verecek hem de baba-çocuk ilişkisini geliştirecektir. Eşlerin, bebek dışında bir konuda sohbet etmesi, yaşadıkları sıkıntı ve değişimleri açılıkla paylaşmaları öneriliyor. Baba ve anne rolünün yanı sıra cinsel kimliklerin unutulmaması gerektiği vurgulanıyor.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Doktorların yazdığı ilaçlar incelenecek
Sosyal Güvenlik Kurumu, 120 bin doktor ile bütün hastaneleri izlemeye ...
‘Diş hekimliğinde sorunlara yol açıldı’
Türk Diş Hekimleri Birliği, yaptığı açıklamada Sağlık Bakanlığı'nın ülke ...
Asistanlara döner sermaye şoku!
DEÜ Tıp Fakültesi'nde eylemleriyle gündem yaratan asistanların talepleri ...
 
TEB: Öncelik MEDULA’nın sağlıklı çalışması
Türk Eczacıları Birliği (TEB) sağlık ve eczacılık sisteminde birincil ...
Böbrek yetmezliği tavan yaptı
Dünyada, her 10 kişiden biri kronik böbrek yetmezliği tehlikesi altındayken, ...
Demir eksikliği anemisinde kanser riski
Demir eksikliği anemisi, ileri yaşta görülme sıklığı artan ve en sık görülen ...
 
Bahar coşkusu 10. İrenbe Çocuk Şenliği’nde yaşanacak
İrenbe Kadın Hastalıkları ve Doğum Dal Merkezi - Tüp Bebek Merkezi’nin, ...
Kronik yorgunluğa karşı 10 öneri
Koşuşturmal büyük şehir yaşamı ve mevsim geçişi derken, günlük tempomuzu ...
‘Başbakan da olsa böyle hitap edemez’
Başbakan Erdoğan'ın grev yapan sağlıkçılara, 'Çalışmak istemiyoruz dersiniz, ...
 
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
İzmirli kız ve Onur E. Yıldız meselesi
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Sinema dünyasına İzmirli iki yıldız!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İzmir’in sokakları hem kız hem deniz kokar… 
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk nasıl şımarır?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (8) 'Sokak satıcıları'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva