Asırlık çınarların hikayesi ‘Kıvılcımdan volkana’

İZMİR - İzmir Büyükşehir Belediyesi, ’10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası’ etkinlikleri kapsamında çok özel bir galaya evsahipliği yapacak. Ulu Önder’in yurt dışına eğitim amacıyla yolladığı gençlere hitaben söylediği “Sizi bir kıvılcım olarak gönderiyorum, volkan olup dönünüz” sözünden ilham alınarak hazırlanan ‘Kıvılcımdan Volkana’ adlı belgeselin İzmir Galası, 12 Kasım 2011 Cumartesi günü Kültürpark İzmir Sanat’ta yapılacak. Saat 18.30’daki ücretsiz gösterim öncesinde, saat 17.30’da, bu anlamlı filmle ilgili bir söyleşi gerçekleştirilecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri atılırken sanayi, eğitim, bilim ve sanat alanlarında büyük katkı koyarak bu filme konu olan isimlerden birkaçı; ülkenin ilk elektrik mühendislerinden Hasan Tahsin Önalp ve eşi Gertrud Önalp, ilk beden öğretmeni Mehmet Haşim Çelebi Şensoy ve eşi Solmaz Şensoy ile ilk tıp doktorlarından merhum Prof. Dr. Sadi Irmak’ın kızı Saliha Yakut Özden de gala gecesine katılacak.

Kıvılcımdan volkana haberi için tıklayın

 

Çağdaş Türkiye’nin temellerini atmak üzere Mustafa Kemal Atatürk tarafından Avrupa’nın çeşitli merkezlerine okumak için gönderilen, seçilmiş 700 öğrenciden 11’inin öyküsüne yer veren ‘Kıvılcımdan Volkana’, Ata’nın öğrencilerinin hayat hikayesinin yanı sıra anılarını ve O’na bakış açılarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişim süreci ile harmanlayarak perdeye yansıtıyor.

 

Yönetmen Göker Göktepe’nin aynı zamanda yapımcılığını da üstlendiği filmin yardımcı yönetmenleri Yusuf Saygı ve Onur Kumçay. Göktepe’nin, Atatürk’ün manevi kızı olan Afet İnan’ın hayatından esinlenerek çektiği filmin kurgusunda yine bu üç ismin imzası var. Erhan Doğan’ın müziklerini yaptığı belgeselin, grafik tasarımlarını ise Polat Akyurt hazırlamış. Onur Kumçay ile Ali Ege Gültekin’in kamerasından perdeye aktarılan ‘Kıvılcımdan Volkana’ adlı filmin metin yazarı da Tarkan Kaynar. Belgeselin oyuncusu ise Merve Engin.

 
Cumhuriyetin temellerini atan nesil‘Kıvılcımdan Volkana’ adlı belgesel, ismini Mustafa Kemal Atatürk’ün yurt dışına gönderilen öğrencilere bizzat yazdığı telgraftan alıyor. Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşunun hemen ardından, ülkedeki birçok farklı alanda yetişmiş insan eksikliğini gidermek amacıyla yurtdışına öğrenci göndermiştir. 1924’ten itibaren başlayıp 30’lu ve 40’lı yıllarda da devam eden bu eğitim hamlesi, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere Sümerbank, Etibank, Maden Tetkik Arama gibi değişik kurumların, ihtiyaçları doğrultusunda açtığı sınavlar ile gerçekleşmiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın tüm Avrupa’yı kasıp kavurduğu yıllarda bombalar altında eğitim gören öğrenciler, içlerindeki sonsuz vatan sevgisiyle öğrenimlerine devam ederler. Mühendislikten sanat tarihine, beden eğitiminden Hititoloji’ye, müzikten psikolojiye kadar sayısız farklı dalda Avrupa’nın önde gelen üniversitelerine gönderilen o gençler, ülkelerine dönünce başardıklarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atan bir nesil haline gelmiştir. Bugün, aynı kuşaktan 90’lı yaşlarını sürdüren bir avuç insan hala yaşamakta ve her sene 10 Kasım ile 23 Nisan’da bir araya gelerek Atatürk’ü anmaktadır.