Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da, terör örgütü elebaşlarından Murat Karayılan'ın yakalandığı, daha sonra bırakıldığına ilişkin haberleri, “İstihbarat birimleri açıklamadan inanmamak, temkinli yaklaşmak lazım” diye değerlendirdi.
Yılmaz, TBMM'de Ak Parti Grup toplantısı öncesi gazetecilerin, “İran'ın Murat Karayılan'ı yakaladığı, daha sonra serbest bırakıldığı”na yönelik haberlere ilişkin sorusunu yanıtladı.
Bakan Yılmaz, “İstihbarat birimleri açıklamadan inanmamak, temkinli yaklaşmak lazım” dedi
Yeni Şafak Gazetesi'nden Abdulkadir Selvi bugünkü yazısında PKK elebaşı Murat Karayılan'ın İran tarafından yakalandığını anca sonrasında serbest bırakıldığını iddia etmişti. İşte Selvi'nin bugün Yeni Şafak'ın menşetini de süsleyen konu hakkındaki yazısı:
YAKALANAN KARAYILAN URUMİYE'YE GÖTÜRÜLMÜŞ
Murat Karayılan'ın yakalandığı haberi bir heyecana vesile olmuştu. İran rejiminin etkili isimlerinden Meclis Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi de Karayılan'ın yakalandığını teyit etmişti.
Bu haber, heyecanın artmasına neden olurken 24 saat sonra İran, "İki numaralar karışmış" şeklinde bir açıklamayla yetindi. O iki numaranın kim ve akıbetinin ne olduğunu da bir türlü öğrenemedik.
İran'ın açıklamaları tatmin edici olmadı.
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç bile, Karayılan olayında bir takım gariplikler yaşandığına dikkat çekme gereği duydu.
Karayılan daha sonra ortaya çıktı, açıklama yaptı.
Hatta Ahmet Altan'a mektup yazacak kadar varlığını hissettirdi.
Ama tüm bunlara rağmen Karayılan olayı bir türlü aydınlatılamadı, muamma olarak kalmaya devam etti.
Karayılan olayını aydınlatmaya, yanlış hatta efsaneye dönüşmüş bilgiler arasında doğrulara ulaşmaya çalışıyoruz.
Çünkü bu olayın birkaç veçhesi var.
1-Karayılan'ın yakalandığı haberi, Silvan baskınından 16 gün sonra ve Kandil'e yönelik hava harekatından 2 gün önce meydana geldi.
Kandil'e hava operasyonları 18 Ağustos'ta düzenlenmişti, Karayılan'ın yakalandığı haberi ise 16 Ağustos'ta duyuldu.
2-Karayılan PKK içinde çok önemli bir misyonu ifa ediyor.
Öcalan'la birlikte PKK'yı kuran isimlerden birisi. Alanda çatışmalara girmiş, pratiği olan bir lider. Ayrıca örgütteki tüm kanatların üzerinde ittifak edebildiği ender isimlerden biri. Hatta tek isim...
İmralı-Kandil hattını temsil ediyor. Ama Gazeteci Hasan Cemal başta olmak üzere değişik kesimlerin de diyalog kurabildiği birisi.
Duvarları tutan kilit taşları vardır. Çekilince duvar yakılır ya Karayılan, PKK için o nitelikte bir isim.
3- Yapılanmada ise KCK Yürütme Konseyi Başkanı. PKK'nın da üstünde ve Irak, İran, Suriye ve Türkiye'yi içine alan yapılanmanın fiili Başbakanı...
Karayılan'la ilgili ulaştığım bilgi ise, o tarihlerde Karayılan'ın İran tarafından yakalandığı yönünde.
O sıralarda İran, PJAK'a yönelik etkili operasyonlar yapıyordu. Kandil'in büyük bölümü İran topraklarında. O dönemde İran'la istihbarat paylaşımı yapıldı. Bunu terörle mücadeleden sorumlu Başbakan yardımcısı Beşir Atalay da teyit etti. İran'ın ortak askeri hareket önerdiğini ama bizim istihbarat paylaşımını tercih ettiğimizi belirtti.
Karayılan'ın yerinin koordinatları MİT tarafından İran'a iletilmiş. Ancak istihbaratı değerlendiren İran tarafı verilen koordinatlarda Karayılan ile bir grup PKK yöneticisinin toplantı halinde olduğunu tespit etmiş. Bizim Karayılan, İran'da yakalandı diye heyecanlandığımız sıralarda İran, Karayılan ile birlikte bir grup PKK yöneticisini derdest etmiş.
Bu bilgiye itiraz edilmiyor. Benim ulaştığım bilgide yeni olan tarafı Karayılan'la birlikte bir grup PKK yöneticisinin yakalandığı yönünde. Bu da teyit ediliyor.
Yakalandıktan sonra İran'ın Urumiye Kentine götürüldükleri şeklinde bir bilgiye ulaştım.
İran'ın bu süre zarfında pazarlık yaptığı söyleniyor. Ama ilginç olanı şu:
Bizim ilk hava harekatımız başladığı sırada Karayılan ve bir grup PKK yöneticisi İran'ın kontrolü altındaymış.
Bu ne anlama geliyor? İran'ın kontrolü altındaki PKK yöneticileri aynı zamanda hava harekatından da kurtulmuş oluyor.
Ankara'nın üzerinde durduğu nokta bu.
İran yakalıyor, Türkiye'ye bilgi vermiyor, Türkiye kendi kanallarından bu bilgiye ulaşıyor ama İran, yakaladığı Karayılan ve bir grup PKK yöneticisini Türkiye'ye iade etmiyor.
Orada bir "oyun" dönüyor.
Ne yapıyor? Karayılan'ı serbest bırakıyor. Ama İran, hangi pazarlıktan sonra Karayılan'ı serbest bırakıyor, o bilinmiyor.
Örgütte etkili olan Suriyelilerin önünü açılıp, bu ülkedeki iç karışıklıklar sırasında Kürtlere karşı PKK'yı yanında tutma karşılığında mı Karayılan, "Araziye bırakıldı?"
Karayılan olayında bu ve buna benzer soru işareti çok.
Ulaştığım bilgiler kesin demiyorum. Belki doğruya en yakın senaryo da diyebilirsiniz.
Bu arada Kandil'e yönelik operasyon konusunda da birkaç bilgiyi paylaşmak istiyorum.
Bu kez farklı bir operasyon yürütülüyor.
Bu operasyonda PKK'da ancak belli seviyedeki komutanların bileceği, yeni inşa edilmiş korunaklı mevziler imha edilmiş. Örgütün şok yaşamasına neden olan, bu yerlerin,"TC" tarafından nasıl bilindiği?
Ayrıca Kandil'in farklı bir bölgesinde yer altında ve yeni imkanlar kullanılarak inşa edilen bu yerlerin imhası için farklı bomba türleri kullanılmış.
Hava operasyonlarında örgütün lojistik merkezleri hedef alınmış. Büyük ölçüde başarılı da olunmuş.
Örgütün haberleşme sistemi bir süreliğine felç edilmiş.
Kandil'deki ölü sayısının 600'ü aştığı söyleniyor. Ama bu kamuoyuna fazla açıklanmıyor.
Bu kez farklı bir strateji izleniyor. İstihbarat alındıktan sonra, koordinatlar tespit ediliyor ve hareketlilik olan bölge imha ediliyor.
Peki bir kara harekatı gündemde mi? Her şey gündemde. Ama yapılırsa da bu kez farklı bir operasyon olacağı kesin.
Önce istihbarat, sonra operasyon.
"Türkün demir kartalları PKK'yı vuruyor, kökünü kazıyacak" gibi bir yaklaşım içinde değilim.
Tüm bunları ulaşabildiğim bilgiler olarak paylaştım.
13
6
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri