İZMİR - Madenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) sürecinden muaf tutulamayacağı gerekçesine dayanan karardan sonra, İzmir İl Özel İdaresi'nin ruhsatı iptal etmesi bekleniyor.
İzmir, özelllikle de Karşıyaka'da kamuoyunun tepkisine yolaçan kent Merkezi'ne 5 kilometre, Doğançay Mahallesi ve toplu konutlara 1-2 kilometre mesafedeki Arapdağı Altın Madeni ruhsatının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin Karşıyaka Belediyesi ile Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) ayrı ayrı davalar açtı. EGEÇEP açtığı davanın ilk bölümününde hedefine ulaştı. İzmir 3'üncü İdare Mahkemesi İl Özel İdaresi'nden Metro Altın İşletmeciliği San. ve Tİc. A.Ş.'ye verilen ruhsatın yürütmesini durdurdu.
Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararını ÇED sürecinin maden ruhsatı için uygulanmamış olmasına dayandırdırdı. 3'üncü İdare Mahkemesi, projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlemesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenmesinde ÇED sürecinin önemine dikkat çekti. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin "Çevrenin kirlendikten veya bozulduktan sonra eski hale getirilmesinin çok külfetli olması, hatta kimi durumlarda olanaksız bulunması nedeniyle, kirlenen çevreyi temizleme veya bozulan çevreyi onarma yerine etkileri baştan önlemenin yöntemleri aranmaktadır. ÇED, kalkınma ve ekonomik gelişim için yatırım ve faaliyetlerin, doğayı tahrip etmeden ve çevreyi kirletmeden gerçekleştirilmesinde kullanılan yöntemlerden birisidir. ÇED ile korunmaya çalışılan temel unsur, çevre ve bu çevre içerisindeki varlıklardır" kararına da atıfta bulundu.
3'üncü İdare Mahkemesi, ruhsatın Anayasa Mahkemesi ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararları karşısında, 2872 Sayılı Çevre Kanunu'nun 10'uncu maddesi hükmü uyarınca getirilen ÇED yaptırılması yükümlülüğünden muaf tutulmak yolu ile tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulmadı. İzmir İl Özel İdaresi'nin ruhsatı verdikten sonra 14 Nisan 2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve esasında Kanunda tanımlanmamış bir istisnayı normlar hiyerarşisine aykırı olarak getiren ÇED Yönetmeliği Geçici 3'üncü maddesinin şirketin faaliyetine dayanak gösterilmesini de hukuka aykırı bulan Mahkeme, telafisi güç zararlara sebep olacak nitelikte olması nedeniyle ikinci sınıf gayrisıhhi müessese işyeri açma ve çalışma ruhsatının yürütmesini durdurdu.
EGEÇEP Sözcüsü Dr. Oya Otyıldız ve Avukat Arif Ali Cangı, 6 Ekim 2011 tarihli mahkeme kararını basın toplantıyla kamuoyuna duyurdu. Otyıldız, mahkemenin kararında, Anayası'nın 56'ıncı maddesine atıfla, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı olduğuna dikkat çektiğini ve Çevre Kanunu'na atıf yaptığını söyledi. Otyıldız, "Böylelikle altıncıların genişlemek için önüne çıkar her varlığı yok etmek pahasına sürdürdüğü hukuka aykırı faaliyetlere yargıdan bir darbe indiğini söyledi.
EGEÇEP üyesi ve avukatı Arif Ali Cangı ise İl Özel İdaresi'nin 7 gün içinde Bölge İdare Mahkemesi'ne itiraz edebileceğini, ancak 30 gün içinde de mahkeme kararına uygun işlem yapması gerektiğini söyledi. Cangı, "İl özel İdaresi ruhsatı geri alıp, faaliyetleri durdurmalıdır. Durdurmayan, kişisel ve idari yöndan suç işlemiş olacaktır. Daha sonra ise ÇED sürecini başlatmalıdır" dedi. Cangı, ÇED süreci için ise İzmirlileri, Karşıyakalıları, belediyeleri göreve çağırdı. Halkın istemediği bir faaliyetin durdurulasının, ancak ÇED sürecine tam katılım ile olacağını söyledi.(DHA)