Açlıktan bayılanlar, parasızlıktan okula gidemeyenler… İzmir’in arka sokaklarında dram var!

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Yaz tatilinin sona ermesiyle 20 milyonu aşkın öğrenci ve 1 milyon 200 bin öğretmen için ilk ders zili dün çaldı. 

İzmir’de de yeni eğitim öğretim döneminin başlamasıyla birlikte, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar dolayısıyla sorunlar yaşanıyor. Veliler, çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamakta ve beslenme çantalarını doldurmakta zorlanıyor.

Egedesonsöz’e konuşan Tüm Öğrenci Veliler Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanı Behram Kaya beslenme çantalarının içler acısı halde olduğunu ifade etti.

‘BİRİNİ OKUTAMAYACAĞIM DİYENLER VAR’
Behram Kaya maddi durumu olmayan velilerin iki öğrencisinden birini okula göndermekten vazgeçtiğini ifade ederek “Toplumda, iki çocuğum var birini okutmak istemiyorum diyen velilere rastlıyorum. Maddi durumu iyi olmadığı için üniversiteyi askıya alacağını söyleyenler oluyor. Veliler okul masrafı altında eziliyor. Okullara yeterince bütçe ayrılamadığı için okul idareleri bu yükü okul aile birliği aracılığıyla velilere devrediyor. Bu yasal değil. Okul aile birliği hiçbir veliden para alamaz. Veliler iyi niyet gösterip para veriyor. Öğrencisinin mahrum kalmasını ve ötekileştirilmemesi için para gönderiyor. Bu iyi niyet okul aile birliği tarafından kötüye kullanılıyor. Eğitim parasızdır. Velilerin okul müdürüne dilekçe verme hakkı var bu hakkı çocukları mimlenmesin diye kullanamıyor. Veliler dilekçe verip istenilen paraları ödemeyeceğini ifade etmeleri gerekiyor” dedi.

‘KURU EKMEK VAR, PEYNİR YOK’
Beslenme çantalarına kuru ekmek konulduğunu kaydeden Kaya,”Beslenme çantalarının hali içler acısı… Bizzat okullarda çantaları açıp baktım. Ekmek var peynir, domates koyamamış, yumurta zaten artık pahalı bir yiyecek haline geldi. Okullarda baygınlık geçiren, açlıktan dersi dinleyemeyen öğrencilerin olduğunu gördük. Böyle giderse çocuklar sağlıklı beslenemedikleri için yeterince eğitim alamayacaklar. Aç insan ne anlayabilir ki? Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimdeki sorunları, bütçesini ciddi bir şekilde ele almalı. Toplumun temel direklerinden biri eğitimdir. Eğitim çürüyecek. Köy okulları neden açılmıyor? Taşımalı sisteme bütçe verilmesin diye. Köprü yerine okulların yapılması gerekir. Bu toplumun önce okula ihtiyacı var. Köprüye değil.  Eğitim özel piyasaya terk edilirse dar gelirliler eğitimden kopacaktır. Çocuk, en iyi üniversiteyi bile kazansa aylık masrafı 20-30 bin TL olacağı için gönderilmeyecektir” şeklinde konuştu.