İZMİR - Ege Koop tarafından düzenlenen “Demokrasi” paneli için İzmir'e gelen Feyzioğlu, gazetecilerle bir araya geldi. Feyzioğlu, Türkiye'de 1971 ve 1980 darbesini yapanların faşist olduğunu buna karşın hiçbir zaman ülkeye “ileri demokrasi getiriyoruz! masalını söylemediğini dile getirdi. Feyzioğlu, “Geldiğimiz noktada 10 bine yakın gazeteciye dava açılmış ve soruşturuluyor. Davasının üçüncü yılında hakim karşısına çıkmamış insanlar var. Önümüzde bir Anayasa değişikliği projesi var ve biz ne istendiğini bilmiyoruz. Basın hür değil. Yargı bağımsız değil. Üniversiteler bağımsız ve özerk değil. Ama bunun 'ileri demokrasi' olduğu söyleniyor. Bunların tamamı diğer darbelerle aynı yönde ilerleyen senaryoların parçalarıdır. Bu kez kurgulanan senaryoda halk 'demokrasi geliyor' diye bir inanca kaptırıldı. Türkiye'de faşist gelişim yaşanıyor” dedi.
Ankara Barosu Başkanı'ndan İzmir'e ilginç çağrı haberi için tıklayın
Bir muhalef partisinin iktidar olma hedefini kaybetmesi halinde o ülkede demokrasinin “hayal” olacağını belirten Prof. Feyzioğlu, “Kitle muhalefet partileri güç dengesinin içinde yer tutmazsa ve halkı inandırmazsa iktidar muhalefetin bıraktığı boşluğu otoriter bir şekilde doldurur. Türkiye'de otoriterleşmiş bir iktidar sorunu yaşıyoruz. Spor kulüplerine, sendikalara, basına, maalesef yargıya, girilebilecek her topluluğa nüfus etmeye kilitlenmiş bir siyasi iktidar var. Muhalefetin icra gücü yok ki muhalefete muhalefet ediyim. Muhalefete muhalef etmekten biraz yorulduk. Üniversiteler susturuldu. Türkiye'nin 150 senesini etkileyecek bir referandum yaşandı üniversiteler konuşmadı. Bu süreçte barolar ve sendikalar da sustu” dedi.
“Genel başkanlık sorunu yaratmayacağım”
Bir dönem genel başkanlık konusunda da adaylığının gündeme geldiğinin anımsatılması ve Genel Başkanlığa aday mısınız soruları üzerine Feyzioğlu şunları söyledi: “CHPde bir genel başkanlık sorunu yaratmayacağım. CHP'nin genel başkanına karşı bir rekabet ilişkisi içerisinde hiçbir şekilde olmamışımdır. Kemal Bey, seçimlerden önce bana milletvekilliği teklif etti ve 'benimle birlikte yürür müsün' dedi. Ben nazikçe çok da onur duyarak reddettim. Genel başkanlık iddiam olsaydı milletvekili olmayı bu iddiayı içerden takip etmeyi çok daha avantajlı görürdüm. Ne hikmetse sayın Önder Sav'ın ve Deniz Baykal'ın kurultay olağanüstü günlerde ismim geçmeye başladı. Ben sayın Deniz Baykal’ı sayarım. Bana göre Türkiye’nin yetiştirdiği çok önemli devlet adamlarından biridir. Her zaman sayın Baykal parti mi kendisi mi ikilemle kaldığında parti demiştir. Parti mi ülke mi ikilemiyle kaldığında ülkem demiştir. Bu benim için çok değerli. Devlet adamlığının ölçüsü bu. Önder Sav şu anda oturduğum koltuğu çok büyük bir başarıyla temsil etmiş. Benim kurumumun Ankara barosunun eski başkanı. Meslektaşım üstat bir hukukçu. Hayatının yarısından fazlasını da CHP hizmetinde geçirmiş bir isim. Ona da saygım var. Sayın Baykal'la tanışırım. Ama adayı olduğum söylenen Sav'la tanışmam.
Kitlelerin dengeleri gözeten ve dengelere göre pozisyon alan siyasetçilerden ve yaklaşımlardan bıktığını düşünüyorum. Bu yaklaşımların hiçbir samimi değil. Denge gözetmek şudur. Güz dengesinde kayma olduğu zaman mücadele arkadaşını bırakıp yeni dengenin içinde pozisyon almaktır. Birileri, hedef kitlelerini aptal sanıyor olabilir. Birileri küçücük odalarda küçücük siyaset senorlayılnad sanıyor olabilir. Çünkü hedef kitlileri onların sandıklarından çok daha akıllı ve duyarlı. Hizmet etmek için makama ihtiyaç yok. Ben hizmet ediyorum ve burada hizmeti partiye hizmet olarak sınırlamayın. Ben ülkeme hizmet ediyorum. Çırpınıyorum. Herhangi bir dengeyi gözetme ihtiyacı hissetmiyorum. Kiminle yanyana durursam kaç kişiyi yanıma çekersem düşüncesi bu şart yok. Bıktım bu görüntüyü vermeye çalışan siyasetçilerden.”
‘İktidar için yeni bir tüzük şart’
CHP'nin yeni tüzük taslağını hazırlayan isimlerin başında gelen Metin Feyzioğlu, tüzük kurultayının 6 ay sonra yapılması eğiliminin oluştuğunu belirterek, “Tüzük, kongreden önce değişirse CHP her seçime iktidar olmak için girer, değişmezse iktidar olarak gireceğini umut ederim” dedi. CHP'de gençlerin ve kadınların demokratik şekilde örgütlenmediği modellerin başarılı olmasının mümkün olmadığını kaydeden Feyzioğlu, “Kongre sürecinin tüzükten sonra yapılmasında fayda vardır. Böyle olmazsa bu tüzüğün fiilen uygulanması 5 yıl sonraya ertelenmiş oluyor. Partinin heyecanla çarklarının bugün dönmesini sağlayacağını düşünüyorum. Bu tüzüğü mevcut delegelerle geçirmek demokratik midir diye tartışıyor partililer buna da saygılıyım” dedi.
Tüzük için partinin il, ilçe örgütlerinden gelen 8 klasüre değerlendirerek çalışma yaptıklarını dile getiren Feyzioğlu, gelen ilk isteğin blok liste yerine çarşaf liste talebi olduğunu söyledi. Örgütün, partiye ve ülkesine hizmet edenleri kendisinin ayıklamak istediğini kaydeden Feyzioğlu, “51 il ve 150 ilçeden gelen taleplerin tamamı çarşaf liste isteğiydi. Bu parti içi demokrasidir. Partililer birilerini seçtiği, belirlediği isimlere oy vermek zorunda bırakılmak istemiyor. İkinci talep ise ön seçimdi. Milletvekili seçimlerinin yanıda yerel seçimler öncesinde ön seçim talebinde bulunuldu. Bu da bana sıcak geliyor.” dedi.
Bu müthiş bir değişimdir
Yapılan değişikliklerde kadın kotasının yanı sıra delegelerin yüzde 25'inin kadın olmasını taslak tüzüğe koyduklarını dile getiren Feyzioğlu, “Bu müthiş bir değişimdir. Kadınların talimatla hareket ettiğini hiç görmedim. Kadınlara erkeklerden çok daha fazla güveniyorum. Sağduyularına ve ortak akla ulaşırken ki düşüncelerine güveniyor. Hayat tarzları birinci derece tehlikede olanlar kadınlardır. Ayrıca gençlik kotası da koyduk. Delege düzeyinden başlamak üzere yüzde yüzde 15 oranında gençlik kotası Türkiye'nin alışılagelmiş siyaset labirentinde dönmeyen ilkesi olan gençleri getirecektir” dedi.
CHP yönetiminde sürekli kongre süreci, sürekli kurultay sürekli aday arayışı olduğunu belirterek, “Örgütte herkes 'ben kaç ay burada kalacağım' diye endişe içinde. Seçiliyor, ardından görevden alınıyor. Atanıyor. Bir türlü oturmuyor. Böyle olduğu zaman, parti kendi içindeki sorunlarla boğuşmak zorunda kaldığı zaman partinin bazı konularda refkleksleri göstermesinde gecikmeler oluyor.
Aslan: 66. panelimizi gerçekleştirdik
Toplantı öncesinde Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan da, şöyle konuştu:“Ege Koop olarak kent merkezinde hiç konut yapmadık. Her meslekten bünyemizde insan var. 65 seminer ve kitap bastık. Çok güçlü bir sivil toplum örgütüyüz. 66. paneli gerçekleştirdik. En çok ihtiyacımız olan, en önemli ihtiyaç olan. En acil konularımızdan birisi olan demokrasiyle ilgili bugüne kadar alışılagelmiş panellerin dışında güzel toplantı gerçekleştirdi. Atatürk kültür merkezi’nde 750 kişi vardı. İzmir bir kez demokrasiyle ilgili, ülykenin içinde bulunduğu sorunlarla ilgili mesajlarını izmirden vermiş olduk bütün türkiyeye. Panelin onur konuğu Ankara Barosu başkanı prof. Dr metin feyzioğlu, sunumunda insan hakları, kadın hakları, terör, Yargıda yaşanan uygulamalar, anayasa değişikliği konusundaki görüşler panelin içinde hepsi vardı.”