İZMİR - İzmir'de yaşayan 82 yaşındaki Hesbi Günay, eşi öldükten sonra yeniden yuva kurmak için katıldığı evlilik programı sonrasında hayallerinin kurbanı oldu. Yarışmada kendisine talip olan 56 yaşındaki G.Y, Hesbi Dede'nin evine yerleşti. Ancak Y., nikaha sayılı saatler kala Hesbi Dede'nin cuma namazına gitmesini fırsat bilerek evde sakladığı altın ve paraları alıp kaçtı. Davacı olan Günay, çalınan parasının bir kısmını aldı ve evlilik inadından dönmedi. Bir yıl sonra başka bir kanalda yayınlanan evlilik programına katılarak, Diyarbakırlı T.T. ile resmi nikah yaptı. Bu kez de Tükaz Hanım, onu bırakıp değerli eşyaları da yanına alarak çocuklarıyla memleketine kaçtı. Üzerine de Hesbi Dede'ye boşanma davası açtı. Eşini çok sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirten talihsiz dede, dört gözle yolunu gözlerken, "Eşim kendi isteğiyle değil çocuklarının baskısıyla kaçtı. Onun para da pul da gözü yok. 100 yaşıma gelsem hala onu seveceğim, ne olur evine dönsün, bir evimi ona vereceğim" dedi.
EŞİ 13 YIL ÖNCE ÖLDÜ
Eşini 13 yıl önce kaybeden Hesbi Dede, 3 çocuğu kendisini arayıp sormayınca, hayat arkadaşı arayışına girdi. Bir televizyon kanalında yayınlanan evlendirme programına 3 yıl önce başvuran Hesbi Günay, başvurusu kabul edilince İstanbul'a gitti. Taliplerinden 2 kişiyi beğenmedi. Son kısmetiyle ise stüdyonun önünde karşılaştı. O günlerde 56 yaşında olduğunu söyleyen G.Y, Günay'a, onu televizyonda gördüğünü, evlenmek istediğini söyledi. Y., Günay'a aralarındaki yaş farkının da önemli olmadığı söyleyince, çift evlenmek üzere İzmir'e döndü. Ancak G.Y, evlenmek için Günay'dan bin 300 lira para talep etti. Bu parayı gelin adayına ödeyen Günay, nikah için tarih aldı. Nikah günü gelince Hesbi Dede, namazını kılmak üzere camiye gitti. Cami dönüşü G.Y.'yi de alarak, nikah işlemlerini sonlandırmayı uman talihsiz adam eve dönünce şoka uğradı. Komşuları gelin adayı Y.'nin, evin önüne gelen bir minibüsle kaçtığını söyledi. Yaşadığı şaşkınlıkla evine giren Hesbi Dede, evde sakladığı 15 tane Cumhuriyet altınıyla, bin lirasının olmadığını farketti. Yatak odasında ise "oğlum komada, onun yanına gidiyorum" yazılı bir not buldu.
SAVCILIĞA BAŞVURDU
Y., daha sonra Hesbi Günay'ı telefonla arayıp, Alsancak Devlet Hastanesi'nde olduğunu, oğlu için 2 bin liraya ihtiyaç duyduğunu söyleyerek Günay'dan bu parayı talep etti. Y.'nin dediği saatte hastaneye giden Günay, buraya giderken ceketinin cebine gizli kamera ve mikrofon yerleştirdi. Hastane bahçesinde, Y.'ye, altınlar ve paraları neden aldığını sorup, hepsini kayda aldı. Oğlunun hastane masrafları için bunu yapmak zorunda olduğunu söyleyen Y.'nin, hastane bahçesindeki tavırlarını da şüpheli bulan Günay, Y.'nin oğlunun yattığını söylediği servise gidip kayıtları incelettiğinde böyle bir hastanın buraya hiç gelmediğini gördü. Hastanedeki görüntü ve konuşma kayıtlarını CD yapan Hesbi Günay, Cumhuriyet Başsavcılığı'na giderek, G.Y hakkında şikayetçi olup, dava açtı. Savcılık, kayıtlardan yola çıkarak Y'ye ulaştı. Y. de çıkarıldığı mahkemede, altınları ve paraları aldığını itiraf etti. Mahkeme de Y.'yi 6 bin lira para cezasına mahkum etti.
MUTLULUK 2 AY SÜRDÜ
Kaçak gelinden sadece altınlarını geri alabilen Günay ise bu yaşadıklarına rağmen evlilik arzusundan vazgeçmedi. Yaklaşık 1.5 yıl önce soluğu başka bir kanalda yayınlanan evlilik programında alan Hesbi Dede, burada Diyarbakırlı 3 çocuk annesi 53 yaşındaki T. T. ile tanıştı. İstanbul'daki birkaç buluşmanın ardından İzmir'e gelen çift, kısa süre içinde nikah kıydı. Herşey çok güzel olacak derken, ne yazık ki Hesbi Dede'nin mutluluğu yalnızca 2 ay sürdü.
SERVET GİTTİ, BOŞANMAK İSTEMİYOR
Tükaz Hanım'ın çocuklarının kendilerini ziyarete geldiğini belirten Hesbi Günay, iki oğlunun birkaç gün içinde memleketlerine döndüğünü ancak kızının bir süre daha İzmir'de kalmak istediğini anlattı. Günay, "Kızının eşime birşeyler söyleyip, eşimle ikisinin suratlarının asıldığını görüyordum. Sebebini sorduğumda söylemediler. Bir sabah namaz kılmak için kalktım ki eşimle kızı evden kaçmış. Giderken kasamdaki 6 bin dolar, 800 lira, 15 tam altın ve bir bilezik, yüzük ve küpe ile cep telefonunu da götürmüş. Ancak eşimde kötü niyet yoktu. Çocukları yüzünden böyle oldu. Ben asla T.'den şüphe duymuyorum. Cumhuriyet Başysavcılığı soruşturmayı sürdürüyor. Bu arada Diyarbakır Aile Mahkemesi'nden boşanma davası kağıdı geldi. Ben eşimden boşanmak istemiyorum. Teyzemin kızına telefon açmış, zorla götürüldüğünü söylemiş. Yani herşeyin sebebi çocukları. 100 sene daha ömrüm olsa asla onu unutamam. T.'nin üzerine evlenirsem de haram olsun. Onu çok seviyorum. Ne olur geri dönsün, ona bir dairemi vereceğim" diye konuştu. (Egeli Sabah – Sezen Özsavrangil)