İZMİR - Devlete ait gizli bilgileri temin etme suçlamasıyla yargılananlar arasında yer alan tutuklu sanık Yüzbaşı Merdin Kışkan, iddianamede koordinatörü olduğu savunulan Çoşkun Başbuğ'u hayatında ilk kez İzmir'deki yargılama sürecinde gördüğünü söyledi. Kışkan, Başbuğ'u tanımadığını vurgulayarak, 'Hakkımda öne sürülen suçlamalar boştur ve ben bu boş durumu ortaya koymaya uğraşıyorum' dedi. Yüzbaşı Kışkan, evinde arama için çıkarılan emrin ilk olarak yanlış bir adres üzerine çıkarıldığını, yanlışlığın anlaşılmasıyla gerçekte oturduğu ev için arama emri çıkarıldığını da anlattı.
'OTURDUĞUM EVİ BEN GÖSTERDİM'
Yüzbaşı Merdin Kışkan, 2 Temmuz 2012 günü yıllık izne ayrıldığını ve aynı gün askeri inzibatın kendisine telefonla ulaştığını kaydederek şunları söyledi: 'Bana mahkeme kararıyla evimin aranacağı söylendi. Hemen konutuma gittim. Ancak hiç kimse yoktu. Arama yapılacağı söylenmesine karşın ne bir savcı, ne bir polis, ne de başka bir yetkili vardı. Evimin 50 metre uzağında bir kalabalık gördüm. Oraya yöneldim. Burası benim 2005- 2010 yılları arasında oturduğum konutumdu. İki yıl önce taşındığım evde arama yapmaya hazırlanıyorlardı. Durumun yanlış olduğunu ve halen oturmakta olduğum evin orası olmadığını söyledim. Soruşturmayı yürüten savcıyı aradılar, durumu anlattılar ve gerçekte oturduğum ev için yeni bir arama emri çıkardılar.'
'ARKADAŞIM KOLLARIMDA ŞEHİT OLDU'
Yüzbaşı Kışkan, adreslerin karakollara bildiriminin yapıldığı ve herkesin oturduğu yerin doğru biçimde tespit edilebildiği bir süreçte, savcılığın neden oturmadığı bir ev için arama emri çıkardığını anlayamadığını da vurguladı. Yüzbaşı Kışkan, iddianamede kendisiyle ilgili olarak, 'PKK'ya önemli bilgiler verdi' yönünde fişleme bilgilerinin yer aldığını söyleyerek, 'Bu süreçte beni en çok yaralayan budur. Ben 2007 yılında Şırnak'ta görev yaptığım sırada kollarıma şehit aldım. Arkadaşım benim kollarımda şehit oldu. Benim kollarımda, şehit kanı var. O kollar nasıl olur da gider PKK'ya bilgi verir? Bu beni çok yaralamıştır. Bu süreçte en fazla üzüldüğüm nokta budur' diye konuştu.(DHA)
'OTURDUĞUM EVİ BEN GÖSTERDİM'
Yüzbaşı Merdin Kışkan, 2 Temmuz 2012 günü yıllık izne ayrıldığını ve aynı gün askeri inzibatın kendisine telefonla ulaştığını kaydederek şunları söyledi: 'Bana mahkeme kararıyla evimin aranacağı söylendi. Hemen konutuma gittim. Ancak hiç kimse yoktu. Arama yapılacağı söylenmesine karşın ne bir savcı, ne bir polis, ne de başka bir yetkili vardı. Evimin 50 metre uzağında bir kalabalık gördüm. Oraya yöneldim. Burası benim 2005- 2010 yılları arasında oturduğum konutumdu. İki yıl önce taşındığım evde arama yapmaya hazırlanıyorlardı. Durumun yanlış olduğunu ve halen oturmakta olduğum evin orası olmadığını söyledim. Soruşturmayı yürüten savcıyı aradılar, durumu anlattılar ve gerçekte oturduğum ev için yeni bir arama emri çıkardılar.'
'ARKADAŞIM KOLLARIMDA ŞEHİT OLDU'
Yüzbaşı Kışkan, adreslerin karakollara bildiriminin yapıldığı ve herkesin oturduğu yerin doğru biçimde tespit edilebildiği bir süreçte, savcılığın neden oturmadığı bir ev için arama emri çıkardığını anlayamadığını da vurguladı. Yüzbaşı Kışkan, iddianamede kendisiyle ilgili olarak, 'PKK'ya önemli bilgiler verdi' yönünde fişleme bilgilerinin yer aldığını söyleyerek, 'Bu süreçte beni en çok yaralayan budur. Ben 2007 yılında Şırnak'ta görev yaptığım sırada kollarıma şehit aldım. Arkadaşım benim kollarımda şehit oldu. Benim kollarımda, şehit kanı var. O kollar nasıl olur da gider PKK'ya bilgi verir? Bu beni çok yaralamıştır. Bu süreçte en fazla üzüldüğüm nokta budur' diye konuştu.(DHA)
