İZMİR - DSP 2 Bölge Milletvekili adaylarından Fatih Taşdöğen, Adnan Taşar, Süleyman Karadayı ve Mahmut Açıkkar’ın da katıldıkları basın toplantısında parti stratejilerini anlatan DSP Genel Başkan yardımcısı ve İzmir 2. bölge Milletvekili Erol Tuncer, DSP’yi hiç kimsenin hafife almaması gerektiğini ifade ederek herkesi Karaoğlan Ecevit’in partisine davet ediyoruz” dedi.
“Bu seçimler, küçük partiler aleyhine adaletsizliğin üst düzeye çıktığı bir ortamda yapılıyor olsa da her şey ön sıradaki partilerin lehindedir: En çok kızdığımız yüzde 10 Barajıdır.Yapılan Hazine yardımı, medyanın tavrı, DSP ye karşı gösterilen tutum kasti bir melse olsa da tüm bu olayların gerçek partililerimiz üzerinde etki göçermeyeceğine inanıyoruz” diyerek partilere yapılan hazine yardımlarındaki adaletsizlikten şikayet etti.
DSP Genel Başkan yardımcısı ve İzmir 2. bölge Milletvekili Erol Tuncer, şunları söyledi: (Hazine Yardımı AKP’ye 327 Trilyon, CHP’ye 186 84 Trilyon MHP’ye ise 57 Trilyon) verilmiştir. Bu koşullarda ise iki partili sistemi dayatıyor. Bizim için bu seçimler neden önemli? Sorusuna gelince. Yeni Meclis, Kurucu Meclis niteliğini taşıyacak ve yeni Anayasa yapacaktır. Anayasanın toplumsal sözleşme niteliğini kazanabilmesi için Kurucu Meclis, geniş bir temsil tabanına oturmalıdır. Bunun için TBMM’ye girecek parti sayısı artmalı. Aksi taktirde Yeni Anayasaya toplumca sahip çıkılmaz. (2 Parti: AKP 367 + /3Parti: AKP 330-367/4 Parti : AKP 300 altı) olduğunda Sorunlar doğar.
Ülke’de sağlıksız büyüme, dış kaynaklara, borçlanmaya dayalı, İstihdam yaratmayan bir büyüme ve işsizlik yüksek düzeydedir” dedi.
DSP’YE OY VERMEK DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKMAKTIR
“CHP’nin yanı sıra DSP’nin olması ülkede gerçek demokrasin varlığını yaşmaktır” diyen Erol Tuncer, kamuoyu yoklamalarının gerçekleri yansıtmadığını da belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkede işçi, memur, emekli, çiftçi ve esnaf zor durumdadır. Tarım ve Hayvancılık aynı şekilde.. Türkiye gıda ithal eden bir ülke haline geldi. Melez/otoriter demokrasi sınıfındayız. Kuvvetler ayrılığı yok oldu. Yürütme; Yasamaya ve Yargıya egemen. Parlamentoda ciddi bir temsil açığı sorunu var. Basın özgürlüğü yok ediliyor. Yargı adalet dağıtmıyor. Tutukluluk, cezaya dönüşüyor. Kişi güvenliği tehlikede. Bölücü terör. Güneydoğu’da inisiyatif bölücülerin elinde. Devlet otoritesi kalmadı. Bölücülük niyeti artık saklanmıyor. Yalnızca modelleri tartışılıyor.
Bizim DSP olarak Hedefimiz, Daha iyi işleyen bir demokrasi, daha sağlıklı ve hakça bir gelişme. Ve daha güçlü bir Türkiye için uğraş veren bir partiyiz. Bütün kurum ve kuruluşları ile demokrasinin yerleştirilmesi. Anayasayla birlikte Seçim ve Siyasi partiler kanununun değiştirilmesi. Ülkenin bağımsızlığının güçlü ekonomisiyle ancak sağlanır. Yeni bir büyüme modeli yaratmak. Özkaynaklara dayalı, üretken bir ekonomi. Halkçı rekabet ekonomisi. Çokça üreten ve hakça bölüşen ekonomi. Tarım ve hayvancılığı geliştirmek. Bölgeler arası dengesizliğin giderilmekle çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma: Refah/Eğitim ve Sağlık alanlarında ilerlemedir.Bağımsız ve tarafsız yargı, gecikmeden sağlanan adalet sistemi yerine oturmalıdır.Ülke bütünlüğünün korunması. Ulusal birliğin pekiştirilmesi/Cumhuriyet değerlerinin korunması. Sonuç olarak Ülke gerçeklerinden esinlenmiş bir sol anlayışa sahibiz. Ülke solunun DSP’ye ihtiyacı vardır. Yaşam yükü altında ezilen, her alandaki adaletsizliklerden kaynaklanan sorunlarına çözüm arayan kitlelerin DSP’ye ihtiyacı var.
Hükümetlerde ve yerel yönetimlerde başarılarla dolu , temiz bir geçmişimiz var. Ülkenin bu geçmişten kaynaklanan deneyimlerimize ihtiyacı var. TBMM çatısı altında da başarılı hizmetleri olan bir partiyiz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin de DSP Grubuna ihtiyacı var."