Yazılarım da Mustafa Sarıgül’’ü yazmayı hiç düşünmemiştim. Ama çok değerli arkadaşımız Ümit Yaldız’’ın ’“İzmir’’de Sarıgül Harekatı’’’’ yazısını köşesinde görünce bende dilimin döndüğünce birkaç kelam yazıp, düşüncelerimi aktarayım istedim. ’¶
Bilindiği gibi birçoğumuz burnumuzun ucuna kadar dayatılan şeyleri göremeyecek kadar kör, karşısında gibi göründüğümüz kişilerle birlikte olup başımıza bela alamayacak kadar çıkarcı bireyler olmaya başladık.
Ve uzatmaya hiç gerek görmeden soruyorum. Gerçekten biz bu muyuz?Peşinden sürüklendiğimiz daha doğrusu sürüklenmeye çalıştığımız kişiler kim?
Ben de ülke genelinde son günlerde harekat ( Kimler tarafından olduğu belli olan ) başlatan ve millete empoze edilmeye çalışılan kişiyi, yani gazeteci Eyüp Tatlıpınar’’ın köşesine taşıdığı ve kendi tabiriyle ’‘’’Solun imalat hatası’’’’ ya da yazar Ömer Yılmaz İnanç’’ın kitaplaştırdığı ’‘’’Düğün Evinin Tefçisi, Ölü Evinin Yasçısı’’’’ Mustafa Sarıgül’’ü merak ederek geriye dönük kendisi ile ilgili haberlere baktım.
Okuduklarım sonucunda;
CHP genel başkanlığına soyunup Deniz Baykal’’ı devirmeye çalışmadan önce, Amerika’’da gizli görüşmeler yapan arkasında büyük soru işaretleri olan, Şişli’’nin muhteşem belediye başkanı olup, görsel ve yazılı basın tarafından şişirilerek, popülerliği her geçen gün arttırılmaya çalışılan insan olduğuna,
CHP kurultayı'nda; Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'in burnuna yumruk atarak, demokrasinin en güzel örneklerinden birini gösteren ve ülkemizde her daim prim yapan kabadayı politikacı olduğuna,
Sünnilere yaranmak için cami, Alevilere yaranmak için cemevi yaptıran, onartan ama bu arada ne İsa'ya, ne de Musa'ya yaranamayacak olan, medyatik olmak ve gündemde kalmak için papanın bile resim karesine girmeyi ustalıkla başaran, objektifler karşısında her daim zorla gülmeye çalışan kişi olduğuna,
Çocukluğunda ve gençliğinde maddi olarak çok iyi imkanlara sahip olmamasına rağmen daha sonra kendisine her hafta sayısal loto, milli piyango, at yarışı gibi şans oyunlarından çıkan servet değerindeki parasını mitinglerde, özel uçaklarda, bilbordlarda ve en önemlisi sarı atkılara harcayıp, ülkeye hizmet etmeye çalışan bir siyasetçi olduğuna,
İlla bir partinin genel başkanı olmak için bir orada bir burada fırıldak gibi ortalarda fır fır dolanıp ta başarılı olamayınca yeni bir siyasi parti kurmaya karar veren bir genel başkan adayı olduğuna karar verdim. Gerçi yurdum insanı neden sevdiğini her ne kadar bilmese de, bilindiği üzere çiçekleri çok sever.
Geçmişte papatyayı sevmişti, şu an laleyi seviyor, gelecekte niye sarıgülü sevmesin ki’…
Bu arada sarıgül olmazsa kırmızıgül oda olmazsa morgül olur.
Alternatif çok yani’…
Kıssadan hisse gül olsun da rengi ne renk olursa olsun.