Bir insan bilmezse ve öğrenmek için hiç çaba sarf etmezse, o insan çok tehlikelidir. Akım derken b..um der, bir çuval inciri berbat eder.
Bir insan Türkiye gibi bir ülkenin Başbakanlık Makamına gelmişse, onun cahil kalma-bilmeme gibi bir hakkı ve lüksü olamaz. Ülkesi için neyin doğru olduğunu bilecek. Bilmiyorsa susacak, bilenlere danışacak, öğrenecek sonra konuşacak.
Başbakan, bilmediği konularda ısrarla konuşmaya devam eder ve bu sözler ülke bütünlüğüne zarar verirse onun ülke sevgisinden şüphe edilir. Bu şüpheler giderilmezse, yolun sonu kargaşaya, iç savaşa ve sonunda ta 'Yüce Divana' kadar gider.
Türkiyeli Milletinin, Milliyetçiliği ayaklarının altına almış (!) Eşbaşkan'ı, CNN Nagehan televizyonunda çıktığı canlı yayında, Türkiye'nin Eyaletlere bölünmesini istediğini kendi ağzından, üstelik cama bakmadan söyledi;
'Eyalet yapısı hızlı kalkınmayı getirir. Osmanlıya baktığımız zaman o güçlü Osmanlı'da 'Lazistan'-'Kürdistan' eyaletleri vardı. Osmanlı Kürdistan-Lazistan demiş, bizim bunu dememize gerek yok.
Bizim coğrafi bölgelerimiz var. Buna göre isimlerini ortaya koyabiliriz.'
Eşbaşkan ayrıca Amerika'daki kalkınmayı ve zenginliği, eyaletlere bölünmesine bağladı!
İşimiz gücümüz onun 'yamuklarını' düzeltmek oldu. Haydi, yine düzeltelim;
*Amerika tarihte hiçbir zaman bir ve bütün olmamıştır. 1492 de keşfinden sonra İspanyollar-Portekizliler-Fransızlar-İngilizler bu kıtada toprak sahibi oldular. Çeşitli kolonilerden insanları getirip topraklarını genişlettiler. 18. Yüzyıl ortalarında bu kolonilerin sayısı 13 oldu. Bunlar Amerika'nın temelini oluşturdular. Bugün 50 eyalet ve 1 federal bölge olmak üzere, 51 eyaletten oluşan bir devlettir. Yani Amerika, Eşbaşkan'ın dediği gibi bütün iken eyaletlere ayrılmadı. Zaten eyaletler halinde idi ve ancak bu şekilde bir arada kalabildiler, 'Federal Anayasa Devleti' oldular.
*Eşbaşkan, Osmanlı'nın gücünün eyalet sisteminden geldiğini Lazistan ve Kürdistan Eyaletlerini örnek göstererek anlatmaya çalışıyor! Lazistan ve Kürdistan dediği yerler, Karadeniz ve Doğu-Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdir. Emperyalist devletlere karşı savaşıp, can vererek-kan akıtarak aldığımız yerler.
Üstelik bu iki yöremizin insanları da Türk Devletine bağlılıklarını her fırsatta ispatlamış ve asla 'ayrılma' gibi bir ihanetin içinde olmamışlardır.
Osmanlı'nın gücünü 'eyaletlere' bağlayıp, son Türk Devletini de önce eyaletlere ayırıp, sonra parçalamak isteyenlerin tuzağına gönüllü olarak düşen Eşbaşkan, güçlü Osmanlının şu eyaletlerinin şimdi nerede olduğunu bizlere söyleyebilir mi?
Cezayir Eyaleti-Habeş Eyaleti-Mısır Eyaleti-Trablusgarp Eyaleti-Tunus Eyaleti-Suriye Eyaleti-Budin Eyaleti-Girit Eyaleti-Vidin Eyaleti-Bosna Eyaleti-Manastır Eyaleti-Mora Eyaleti-Selanik Eyaleti-Kanije Eyaleti. Nerede bu eyaletler? Mademki eyalet sistemi Osmanlı'yı güçlü tutuyordu, ne oldu da Osmanlı elindeki eyaletlerini teker-teker kaptırdı?
Olmadı Milliyetsiz Türkiyeli, bu dediklerin hiç olmadı. Bu söylediklerinin bilerek söylenmiş sözler olmadığını varsayalım. Cehaletten olmuştur diyelim.
Çünkü aksi 'ihanet' olurdu.
Siz illa ki eyalet sistemine geçeceğim diyorsanız, onun da çaresi var.
İstanbul'da, ısıtmalı-soğutmalı havuzlu-helikopter pistli 5 villadan oluşan özel siteniz var ya, işte ondan başlayın eyaletleşmeye.
Villanın birini yeni dostunuz Öcalan'a verin. Hem 'Öcalan Eyaleti' kurulmuş hem de sözünüz yerine gelmiş olur.
Villanın ikincisini, Rum Ortodoks Patrikhanesine, üçüncüsünü ise İstanbul Ermeni Patrikhanesine verdiniz mi, 'Dinler arası diyalog' gerçekleşmiş olur.
Şimdiye kadar üç eyaletimiz oldu.
Dördüncü villayı, 'Büyük Kürdistan' hayaliyle yaşayan 'Onur Konuğunuz' Barzani'ye verin.
Son villada da siz 'Gürcü-Arap' eyaletini kurdunuz mu işlem tamamdır.
Alın size nur topu gibi bir 'Yeni Osmanlı Eyaletler Birliği.'
Temel, çalıştığı inşaatın üçüncü katından düşmüş. Herkes başına üşüşmüş. 'Ne oldu' diye soruyorlarmış?
Temel; 'Valla ne olduğunu ben bilmiyorum, aha şimdi yukarıdan geldim.'
Türkiyeli milliyetsiz delikanlı, Temel gibi yeni mi düştün aramıza?
Bilmez misin ki, Türk Milletinden toprağını isteyeceğine canını iste, başın daha az belaya girer!
Siz yanınıza birkaç tane akıllı adam alın ve dersinizi tekrar çalışın. 'Sıfır'