Değerler sistemi en geniş anlamıyla çöküyor. İnsanlık durumu, vasat altına doğru yol alıyor. Şiddeti hayatın merkezine koyan erkek aklı; şiddet ekiyor, ölüm biçiyor.
Yeryüzünde insanlığın geleceğini tehlikeye sokan gelişmeler, eril aklın kurduğu uygarlığın getirdiklerindendir. Bundan 10 bin yıl kadar önce, mülkiyetin keşfi ve uygarlığın inşasıyla başlayan erkek egemenliği, yaşamın üstündeki büyük lanet olarak elan varlığını sürdürüyor.
Mülkiyetin ve paranın keşfiyle sürgit iktidar imkanlarını ele geçiren ataerkil yapının ortaya çıkışı ve göklerde iktidarın tanrıçalardan tanrılara geçişi sanki eş zamanlı… Ne tesadüf!
Kybele'den Zeus'a geçen iktidar, değişimin göklerdeki ifadesidir. Kybele, toprak, şifa ve bereket baş tanrıçası; anaerkil dönemi ifade ediyor. Zeus ise ataerkil dönemin tanrısı; bir elinde şimşek, gökte ve yerde kadın kovalıyor.
Göklerde Zeus'un, yeryüzünde erkeğin egemenliğiyle zuhur eden ceberut akıl ve insanlığın başına musallat şiddet sarmalı…
Kadını kapatan ve yasaklarla kuşatan erkek, kadın bedenini ahlak nesnesine dönüştürdü. Kendisinden üstün olduğunu bildiği kadını bastırmanın yolu, erkek merkezli namusa dayalı yasaklar oldu.
Bu arada, ruhunu erkeğe satan kadın varlığının erkek egemenliğine yaptığı katkı da göz ardı edilmemeli.
Yerleşik tarım toplumunda dikey örgütlenmeyle ortaya çıkan iktidar ilişkileri ve yükselen yeni hayatın muktedir kıldığı erkek… Mülkiyet, eril iktidar, para… Ve bu şeytan üçgeninde kurulan uygarlığın şiddetti... Ordularla, nükleer güçle veya elinde sopayla saldıran adamın yarattığı şiddet...
Ötekini yok etmek arzusu, mülkiyet tutkusu, muktedir olmak, iktidar kurmak; bildiğimiz erkek halleri... Ve bu hallerin insanlığı getirdiği yerde, tükenişten yıkılışa bir yol hikayesinin trajik sonuna yaklaşmış bulunuyoruz.
Erkek aklının baskın olduğu uygarlık yolunda en az 10 bin yıldır alınan yol, insanlık vasatının aptallık olduğu gerçeğiyle son bulacak gibi…
Erkek egemen kültürün mülkiyet üstüne inşa edilen uygarlık hikayesi, öldürme tutkusunun kitleselleşme periyoduna bir kere daha girmiş bulunuyor. Aptallık vasatında kitlesel imha hazırlıkları… Birincisi ve ikincisi kesmedi…
Gündelik hayatın rutinine dönüşen şiddet artık hayatlarımıza musallat... Erkek egemen toplum şiddetten besleniyor.
Ve tam da böyle bir zamanda, ülkemizde, Kara, Deniz, Hava Harp Okullarını birincilikle bitiren üç genç kızı konuşuyoruz.
Ve bir köyün el birliğiyle ortadan kaldırdığı minik kız çocuğu Narin'i konuşuyoruz.
Ve 24 saatte 4 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü konuşuyoruz. Altı saatte bir kadın… Ha gayret erkekler!...
Eril toplumda kıyamet alametleri...