Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ile başlayan ‘İBB soruşturması’ sürecinin ekonomiye etkisi günlerdir tartışılıyor.

İmamoğlu’nun gözaltına alındığı gün doların 42 TL’yi görmesi ve ardından Merkez Bankası’nın  müdahalesi ile 38 TL’ye düşürülmesini,  Serbest Piyasa Kurulu’nun aldığı tedbirleri, Borsa İstanbul’un aynı gün iki kez devre kesici uygulamasıni, borsanın yüzde 16 değer kaybetmesini Egedesonsöz’e yorumlayan Ekonomist Uğur Civelek, ekonomide yaşanması beklenen pozitif beklentilerin yerini endişeye bıraktığını belirtti.

“ANORMAL BİR ŞEKİLDE DÖVİZE YÖNELİM VAR”

Civelek, şu açıklamayı yaptı:

Emeklilerin ‘bayram’ isyanı: Bu bize reva mı? Emeklilerin ‘bayram’ isyanı: Bu bize reva mı?

“Gerçekçi olmak gerekirse, sorumluluk taşıyanlar bu olayların ekonomiyi etkilemediğini iddia etmek, etkiyi asgaride tutmak, beklentilerin bozulmasını geçici kılmak için ne gerekiyorsa yapmak ve böyle konuşmak zorunda. Böyle olmadığını kendileri de biliyorlar ama görevleri gereği böyle konuşuyorlar. Bahsettiğim ekonomi yönetimi. Onların talimatıyla konuşmak zorunda bırakılan finans dünyasından bahsediyorum. Beklentiler bozuldu. Olayın başından bu yana döviz satıyorlar. Rezervde çok büyük kayıp olmasın diye teleuzlaşmalı döviz satışlarını devreye soktular, bankaları programladılar ama anormal bir şekilde dövize yönelim var. Tek başına bu bile beklentilerde çok radikal bozulmaların olduğunu söylüyor. Bunu bastırmak için ekonomi yönetiminin bir mücadelesi var. Borsada, faizlerdeki yükselişe yön vermek olsun her yolu deniyorlar. Burada büyük bir hasar var.

“BUNLAR OLMAMIŞ GİBİ DAVRANMAK KAFAYI KUMA GÖMMEKTİR”

İkinci olarak ekonomik davranışlarda büyük bir değişim söz konusu. Bu tasarruf tedbirlerinden başlıyor. Hiçbir şey olmamış gibi yol almak ekonomi yönetimini köreltir. Bu sene için Türkiye enflasyon yönetiminden uzaklaşacak, daha yüksek bir enflasyon göreceğiz. Büyüme hedefinden de uzaklaşacak. Türkiye’nin yatırım yapılabilirliğini de hukuki belirsizlikler elbette etkileyecek. Bunlar olmamış gibi davranmak kafayı kuma gömmektir.

“BU OLAY OLMASAYDI BELLİ BİR İFLAS OLACAKTI ANCAK BUNDAN SONRA ARTACAK”
Öte yandan sanayicilerin ve ihracatçıların kredi alımının zorlaşacağını ifade etmesi üzerine Civelek, “Bu değişim, kredilerde sorunluluğu artıracak. Bankacılık sektörüne yönelik beklentileri olumsuz etkileyecek. Bu olay olmasaydı belli bir iflas olacaktı, işten çıkarmalar belli bir düzeyde olacaktı. Bu olaydan sonra artacak” şeklinde konuştu.

“BOYKOT ENFLASYONU DÜŞÜRÜR DEMEK ZÜĞÜRT TESELLİSİ”

Civelek, ‘İmamoğlu’ protestoları neticesinde ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de çağrısıyla başlatılan ekonomik boykotun ekonomiye etkisini şöyle değerlendirdi:

“Türkiye’de enflasyon eğer talep kökenli olsaydı bu boykot ile birlikte ekonominin soğuması, büyümenin geri gelmesine yardım edebilirdi. İnsanlar ürünlerine zam yapmamak durumunda kalırdı veya fiyat indirmek zorunda kalırdı. Ancak buradaki sorun başka. Maliyet kökenli bir enflasyon yaşıyoruz. Maliyetleri karşıyalamadığı için, fiyatlara yansıtamadığı için batan firmalar var artık. Buradan teselli aramak, züğürt tesellisi.”

“MUHALEFET BOYKOT ÇAĞRISI YAPIYORSA BIÇAK KEMİĞE DAYANMIŞTIR”
Boykot çağrısıyla birlikte toplumun ekonomik davranışlarının da siyasallaştığı bir dönem olduğunu ifade eden Civelek, “Toplumun ekonomik davranışlarının da siyasallaşma sürecine doğru gidiyoruz. Bu farklı bir dönem. İşletmeler, iktidara yaranmak zorunda bırakılmış 20 yıldır. Muhalefet ile iktidar arasında orta bir nokta kalmadığı bir dönemde ne yapılacağının bilinmediği bir süreç yaşanıyor. Muhalefet de artık bu boykot çağrısını yapıyorsa bıçak kemiğe dayanmıştır” dedi.