CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın partinin Genel Gaşkanı Özgür Özel'e 'normalleşme' söylemi odaklı eleştirilerine ve 'Gerekirse kurultaya gidilir' mesajının ardından başlayan tartışma sürüyor.
CHP Sözcüsü Deniz Yücel'in, Salıcı'ya yönelik yanıtı ve CHP'li milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat'ın eleştirilerinin ardından Özgür Özel açıklama yaptı.
Özel, dün yaptığı açıklamada, 'Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa, partinin zaten tüzüğü açıktır. Bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez' ifadelerini kullandı.
ORHAN SARIBAL'DAN ELEŞTİRİLER
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Deniz Yücel ve Özgür Özel'in sözlerini eleştirdi.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Sarıbal, 'Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği 'yumuşama' veya 'normalleşme' stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir' dedi.
'Oğuz Kaan Salıcı'nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir kaygıyı yansıtmaktadır' diyen Sarıbal, 'Ancak bu kaygıya, karşılık sözcümüz Deniz Yücel'in son derece nezaketsiz tavrı, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir' ifadelerini kullandı.
Özgür Özel'i de eleştiren Sarıbal, 'Hele ki Genel Başkanımızın 'Benden kimse kurultay dilenmesin' sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir' açıklamasını yaptı.
Orhan Sarıbal, açıklamasında şunları söyledi:
'Cumhuriyet Halk Partisi, sosyal demokrasi ilkesi doğrultusunda Türkiye'de demokratik devlet yapısını inşa etme kararlılığıyla, toplumsal adaleti sağlamayı, bireysel özgürlükleri korumayı ve halkın refahını artırmayı amaçlayan eşitlikçi ve katılımcı bir yönetim anlayışını benimser.
Partimizin temelinde, sosyal demokrasiye dayanan ve demokratik devlet hedefi doğrultusunda yürütülmüş bir mücadele birikimi yatar. Bu tarihsel birikim, partimizin her durumda demokrasinin temel taşlarından olan iç değerlendirme ve öz eleştiriye açık olduğunu gösterir. Bu yaklaşım, partimizi yalnızca halkın sorunlarına değil, aynı zamanda kendi içindeki sürekli gelişim ve dönüşüm ihtiyacına da yönlendiren bir güçtür.
Son dönemde, Genel Başkanımızın izlediği 'yumuşama' veya 'normalleşme' stratejisi, ülkemizde zaten abluka altında olan demokrasi ve özgürlükler açısından ciddi bir sorun olarak görülmektedir.
Partimizin yakın tarihinde belki de ilk kez bir grup toplantısında bu denli geniş bir vekil grubu, doğrudan Genel Başkana ve yönetim kararlarına yönelik yoğun eleştirilerde bulunmuştur.
Oğuz Kaan Salıcı'nın ifade ettiği rahatsızlık, elbette pek çok partili tarafından da hissedilen bir kaygıyı yansıtmaktadır.
Ancak bu kaygıya, karşılık sözcümüz Deniz Yücel'in son derece nezaketsiz tavrı, partimizin köklü demokratik, çok sesli ve hoşgörülü yapısına zarar verir niteliktedir.
Bu üslup, partimizin büyüklerine, tecrübelerine, geçmişten getirdiği değerlere karşı neredeyse kindar bir tutumun yansıması olarak görülüyor ve iktidarın yöntemlerini örnek alma gibi endişe verici bir görüntü ortaya çıkarıyor.
Hele ki Genel Başkanımızın 'Benden kimse kurultay dilenmesin' sözleri, iktidar gücünden beslenen kibirli bir yaklaşım olarak tehdit niteliği taşırsa, bu ne partimizin köklü demokratik kültürüne ne de halka vaat ettiklerimize yakışır. Kurultay, kişisel bir kararın ötesinde, parti delegelerinin iradesidir.
Partimiz, demokratik ideallerinden ve halkının sesine kulak verme kültüründen uzaklaşmamalı, amacımız; içtenlikle kucaklanan dayanışma ve kolektif karar alma geleneğiyle, ülkemizin demokrasiye olan inancını güçlendirmek ve halkımızın huzurunu gözeten, gerçek bir demokrasiyi yeniden inşa etmek olmalı. Bugünkü mücadelemiz, Saray rejiminin tek adam anlayışına karşı çok sesli, özgür bir Türkiye'yi yeniden kurmak içindir.'
NE OLMUŞTU?
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Özgür Özel'e eleştiriler getirmiş ve Özel'in son dönemdeki bazı söylem ve uygulamalarını eleştirerek bunların parti örgütlerinde ve seçmenler arasında tartışmaya yol açtığını ifade etmişti.
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel ise sosyal medya hesabı üzerinden İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı'nın açıkamalarına Salıcı'yı etiketleyerek cevap vermiş ve 'Kişisel hırs ve ikbal peşinde koşarken, partinin kurumsal kimliğine zarar verecek eylem ve söylem içerisinde olan her kim olursa olsun, partimizin buna kayıtsız kalmayacağını herkesin, özellikle de geçmişte önemli görevlerde bulunan birinin bilmesi gerekir' demişti.
CHP İzmir Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç ve Mahir Polat, Deniz Yücel'in üslubunu eleştirmişti.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise şunları söylemişti:
'Önümüzde önemli bir görev var, partiyi birinci parti yapıp Cumhuriyet Halk Partisini, Atatürk'ün partisini iktidar yapacağız. Bu motivasyonla hep birlikte devam edeceğiz. Tartışmalarda haklı haksız demeden bütün haklılardan, bütün haksızlar adına ben özür diliyorum. Artık bu tartışmayı, bu lüzumsuz tartışmaları bir yana bıraksınlar. Gerçekten insanlar bu kadar geçim sıkıntısı çekerken, yokluk çekerken, işsizlik çekerken Cumhuriyet Halk Partisinin kendi içine dönük tartışmalar yapması kadar anlamsız bir şey olmaz. Partideki gidişattan memnun olmayan kim varsa, partinin zaten tüzüğü açıktır. Bu durumda ne yapılacağı açıktır. O durumda kimse kimseye bir şey söylemez.
Sokakta CHP tartışılmıyor. Sokakta açlık, yoksulluk, işsizlik, güvencesizlik tartışılıyor. Kadınlarından tutun canlara kadar sokaktaki kedi, köpeğe kadar herkesin yaşam hakkının tehdit altında olduğu tartışılıyor. O yüzden sokakta olmayan bir tartışmayı, sosyal medyada yapmanın partimize ve ülkemize bir faydası yoktur. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisinden sözüme değer veren herkesi asla ve asla bu tartışmalara girmemeye de çağırıyorum. Birileri sözümüze değer vermeyip veriyorsa da bunları söylüyorsa da buna da asla cevap verilmeyecek. Ülkenin gündemine döneceğiz.' (BirGün)