Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı'nın yakınında bulunan isimlerden birisi olan koruma görevini yapan Turgut Yalçın'ın geçtiğimiz günlerde CHP'li Belediye Meclis Üyesi Emre Aykut'u tehdit ettiği gerekçesiyle karakola ifadeye çağrılmasının yankıları sürüyor. Buca Belediye Meclis toplantısında gündeme gelen mesele tekrar tartışmalara neden olurken CHP'li ve bazı bağımsız meclis üyeleri Aykut'a destek verdi.
Meclis üyelerinin bir bölümü Yalçın'ın tavrının doğru olmadığı ifade ederek meclis toplantısını terk etti.

Protesto öncesi konuşan CHP'li Meclis Üyesi Levent Köstem, 'Başkanın etrafındaki kişi kendini 'Kurtlar Vadisi'ndeki Memati' gibi görüyor. Bu psikopatik kişilik bozukluğudur' dedi. Belediye Başkanı Ercan Tatı da, 'Konu yargıdadır. Aslında olay tam tersine oldu. Ben oradaydım. Siyaseti Buca Vadisi'nde yapın. Küçük işlerle uğraşmayın' dedi. Tatı ayrıca rüşvet iddiaları ile ilgili istifa resti çekti.
Tartışmalar, kavgalar, parti içi muhalefet ile gündeme gelen Buca Belediyesi'nde Şubat Ayı meclis toplantısı yine hareketli geçti. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun yatırımları anlattığı geçtiğimiz hafta sonu Kültürpark'taki toplantı sonrasında Buca Belediye Meclis Üyesi Emre Aykut ile Buca Belediye Başkan Tatı'nın koruması Turgut Yalçın arasında yaşanan sözlü tartışma yaşanmıştı. Aykut'un, Belediye Başkan Yardımcıları Suat Nezir ve Muzaffer Kater'in de ortamda bulunduğunu söyleyerek karakola şikayette bulunmasının ardından olay yargıya taşınmıştı. Konu yeniden belediye meclis gündemine geldi. Meclis gündemine geçmeden önce söz alan Belediye Meclis Üyesi CHP'li Levent Köstem duruma tepki gösterdi.
MEMATİ BENZETMESİ
Siyasetçinin her zaman kafasına silah dayanmadan da tehdit edildiğini anlatan Köstem, bunun örneğinin Başkan Tatı'nın koruması tarafından gerçekleştirildiğini anlattı.



Köstem, 'Çıkıp meclis üyelerine 'senin kafanı sıkarım, öldürürüm' diyenler oluyor. Sizin korumanız olarak çalışan, aslında nasıl başkanlık katında durduğu hukuken bilinmeyen birisi var. Burada hukuksal olarak bulunması doğru değil. Bir şirket üzerinden çalışan kişi olduğu için orada bulunamaz. Siz bir güçsünüz. Siz gücü, yani belediyeyi temsil ediyorsunuz. Bu gücü temsil eden gücün etrafında bulunanlar kendilerinde bazı nitelikleri görürler. Onlara da bu durum bulaşır. Onlar kendisini, Kurtlar Vadisi'ndeki Memati gibi görürler. Sağı solu tehdit ederler. Sizin korumanız birçok olaya karıştı. Daha önce sizinle görüşmek için geldiğimde bana da kabadayılık yaptı. Yemekhane müdürüne de kabadayılık yaptı. Birçok bürokrata da baskı yapıyor. İşçi eylemlerinde tacizleri bizzat kendisi yapıyor. İnternet üzerinden bize yazılar yazıyor. Emre Aykut'a yapılan olay kabul edilebilir değil. Silahlı tehditten tutun da karşılıksız çeke kadar birçok suça karışmışlığı var. Sizin yanınızda nasıl duruyor? Emre arkadaşıma nasıl tehditlerde bulunuyor? Kabul edilebilir bir şey değil. Bir de dışarıda silahları ile geziyor. Bir hekim olarak yorum yapıyorum. Bu kişinin psikopatik kişilik bozukluğu var. Biz bu olayı protesto ediyoruz. Bundan sonra sıra kime gelecek onu da bilmiyoruz' dedi.



Köstem'in sözlerinin ardından aralarında şikayetçi Meclis Üyesi Emre Aykut'un da bulunduğu meclis üyeleri toplantıyı terk eti. Köstem ve Aykut ile birlikte Lokman Fazla, Adnan Öztekin, Osman Ergündoğar, Ali Hıdır Uludağ, Rıza Zayıfoğlu, Erkut Tamay, Güngör Kaya salondan ayrıldı.
OLAYIN TAM TERSİ OLDU
Meclis üyeleri toplantıyı terk ederken konuşma yapan Belediye Başkanı Ercan Tatı, koruması Yalçın'a sahip çıktı. Tatı, 'Bahsettiğiniz olay yargıya intikal etmiş bir olay. Kimse yargıya müdahale edemez. Ben ifadelerden okudum. Olay tam tersi… Olay yargıya intikal ettiği için kimin tanık, sanık, şüpheli olduğu belli olacaktır. Ben belediye başkanlığı koltuğunda oturuyorum. Bu kürsüde yine bulunacağım. Buca halkı size bu anlayış ile devam ederseniz oy vermez. Ben de olay olduğunda bizzat oradaydım. İki başkan yardımcım oradaydı. Ben de, olayın tam tersi olduğunu söylüyorum. Maalesef meclis üyesi bizzat tehdit etti. Burada gerçek tektir. Kurtlar Vadisi'nin ne olduğunu bilmiyorum. Kaç yıldır televizyonda oynadığını bilmem. Bir kere bile seyretmedim. Siyaset yapıyorsanız Buca Vadisinde yapacaksınız. Bir protesto olacaksa işimizi beğenmediğimiz için yapın. Gidip pazaryeri, yüzme havuzu, rekreasyon alanı yapılmıyor deyin ve protesto yapın' diye konuştu.
O ZAMAN NİYE GÜNDEME GETİRDİNİZ?
Başkan Tatı, konuşmasının ardından olay anında orada bulunan Belediye Başkan Yardımcıları Muzaffer Kater ve Suat Nezir'e 'olayın iki şahidi var' diyerek söz hakkı vermek istedi. Meclis üyeleri bu duruma itiraz etti. Mecliste konuşan CHP'li Meclis Üyesi Ali Rıza Kaya, 'Bir konu gündeme getirildi. Arkadaşlarımızın protesto eylemleri oldu. Herkesin demokratik hakkı var. Olayın özüne tamamen karşıyım. Bir siyasetçinin susturulmaya çalışılması doğru değildir. Siyasette tehdit fayda getirmez yozlaştırır. Yargı gereğini yapar. Bizim partililerimize karşı sorumluluklarımız olduğu için meclis toplantısında kaldım. Giden arkadaşların tavırlarına saygı gösteriyorum. Bir belediye meclis üyesinin tehdit edilmesine karşıyım. Mademki olay yargıya taşındı o zaman burada tartıştırmayın' cevabını verdi.
Tatı meclis üyelerinin çıkışı üzerine, 'O zaman niye gündeme getirdiniz? Olayın tam tersi olduğunu söylüyorum. Ben o olayı yaşadım. Biz bunu yargıda olduğu için aslında değerlendiremeyiz. Ben yaşadığım olayı söylüyorum. Kimse gerçeği görmek istemiyor' ifadelerini kullandı.
GALATASARAYLI ARİF GİBİ!
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Aslan da, Tatı'nın koruması Yalçın'ı Galatasaray'ın eski futbolcusu Arif'e benzetti. Aslan, 'Eskiden Galatasaray'da top oynayan futbolcu Arif vardı. Sürekli kendisini yere attığı, olay çıkarttığı için hakemler inanmazdı. Maç içinde kendisini yere attığı için hakemler gerçekten faul olsa da 'faul düdüğünü' çalmazlardı. Arkadaşımızın durumu da böyledir. Daha önce yaşanan olaylar var. Yemekhanede yaşanan küfürleşme var. Belediye meclis üyelerine karşı yapılanlar var. Biz bunları size söyledik. Siz de 'bana bırakın, amiri benim, gerekeni yaparım' dediniz. Konu şimdi basına yansıdı. Meclis üyesinin ismi benim için önemli değil. Bu herkes olabilir. Ben de olabilirim. Yapılan yanlış. Meclis üyelerine yapılanlar doğru değil. Arkadaşın daha önce yapmış olduğu hareketler onu zanlı yapıyor. Arkadaşlarımızın protestosu oldu. O kişi burada olsaydı eğer AK Parti grubu olarak biz de protestoya katılacaktık. Siz burada konuşma ortamını sağlamalısınız. Bu tip durumlarda siz halen bir şey yapmıyorsanız tepki verilir. Mecbur kalmadıkça protesto yapmıyoruz' diye konuştu.
Bunun üzerine söz alan CHP Grup Başkanvekili Hasan Sağlam, 'Benim anlamadığım bir şey var. AK Partililer 'arkadaş salonda olsaydı biz de çıkacaktık' diyor. Siz Buca'ya hizmet etmek için seçildiniz. Kişiler arasındaki husumeti konuşmak doğru değildir
TEMİZLİK İHALESİNİ SORDU
Meclis toplantısında belediyenin iki kez iptal ettiği temizlik işleri ihalesi de gündeme geldi. AK Parti Grup Başkanvekili Aslan, 'Böylesi önemli bir ihale neden yılın son ayı olan Aralık Ayı'nın ortasına bırakıldı. İstenilmesi ya da çalışılması durumunda daha önceden ihaleye çıkılabilirdi. Niye yılın son gününe kadar çıkılmadı? İhale Kanunu'nun 21/b kapsamında yapılan ikinci ihale de iptal edildi. Ardından yine aynı kanun ile dört aylık ihale yapıyorsunuz. Bu durum mücbir sebeplerde geçerli olur. Sel, felaket, deprem gibi durumlarda bu ihale kanunu maddesi geçerlidir. Biz belediye olarak ilk ihaleye çıktığımızda tarih 14 Aralık'tır. Ardından acil olarak ihale yapma kararı alınıyor. Bizi 21/b sistemine zorunlu kılan sebep neydi? İhaleyi geç yaparsan böyle olur. Bu arada bu ihalelere kaç firma davet edildi. Bunlar hangileridir?. Ayrıca kaçı teklif verdi ya da vermedi. Böyle önemli bir ihalede sorumsuzca davranan kişilerle ilgili işlem yapıldı mı? Başka kurum ve kuruluşlar bu konuda soruşturma açmış mıdır?' ifadelerini kullandı. Aslan'ın sorularına Belediye Başkan Yardımcısı Ali Yaşar cevaplar verdi.
'SAVCILIĞA GİT TAKSİ ÜCRETİ BENDEN!'
Aslan, ayrıca Belediye Şirketi Buca-Mar hakkında sorulan sorulara yanıt alamadığını söyledi. Konuşmasında 'belediye şirketinde usulsüzlük, hukuksuzluk ve yolsuzluk var' diyen Aslan, 'Tesislerin elektrik ve su faturalarını biz ödüyoruz. Belediye değil ama paraları şirket alıyor. Ortada para akışında sorunlar var. Belgeleri, faturaları var. İmza atanlar var. Bunun izahı yapılmazsa bizzat savcılığa suç duyurusunda bulunacağım. Buca-Mar'a ait tesislerin borçları var. Maydanozcu bile alacaklı hale gelmiş. Herkes icraya gidiyor. Bu şirket batık' dedi. Bunun üzerine Belediye Başkanı Tatı da, 'Elinde bilgisi, belgesi olan lütfen buraya gelmesin. Savcılığa kadar gitsin. Hatta taksi ücretini benden alsın' diye konuştu.
KÖPEKLERİMİZ BİLE HARAM YEMEZ
Tartışmaların uzaması ve ortamın gerilmesi üzerine tekrar söz alan CHP'li Hasan Sağlam, 'Dört yıldır bu mecliste, AK Parti ve bizim grubumuzdaki bazı meclis üyeleri sokakta gezen insana itibar ettiler ama bizim sözümüze itibar etmediler. CHP'li belediye başkanının iktidar olduğu bir yerde bizim köpeklerimiz bile haram yemez. Siz belge getirenlere 'haysiyetli adamsan bana getirme, savcılığa git' diyecektin. Bunlara çanak tutuyorsunuz. Yanlış yapan kim varsa kanıtlansın arkasında durursam namerdim. Kimse de zaten ardında durmaz. Belgeniz varsa savcılığa gönderin. Suçu varsa herkes hesabını da versin' dedi.

İSTİFA RESTİ ÇEKTİ!
Başkan Tatı toplantıda ruhsat sorunu çözülen Otokent için yapılan çalışmaları anlattı. Bürokratlara teşekkür eden Tatı, 'Orada 400 esnaf vardı. Esnaf eve giderken elinde sadece anahtarı vardı ama tapusu yoktu. Şimdi daha da iyi oldu. Artık tapu aldıkları için kredi çekiyorlar. Bu konuyu bile malzeme yaptılar. Bazıları Otokent'ten araç ve nakit yardımı aldığım söyledi. Otokent Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Akın burada… Bir delikli kuruş verdiyse ve bunu açıklamıyorsa o koltuğu bıraksın. Biz koltuklarda oturuyoruz. Bazı insanlar koltuklardan güç alır. Bazıları da gücü verir. Benim ne koltuğa ne de güce ihtiyacım var. Benim kişiliğim var. Bir delikli kuruş almadım. Aldığım tespit edilsin mazbatayı bırakırım. Bu görevden istifa ederim. Konuşurken ve yazarken gazetecileri vicdana, siyasetçileri de siyasi ahlaka davet ediyorum' diye konuştu.
Tartışmaların uzaması üzerine Başkan Tatı, toplantıya ara vermek istedi. Konuşmasında 'Beş dakika ara veriyorum, çay için' diyen Tatı, çıkarken, 'Ayıp ediyorsunuz. Böyle şey olur mu? Ben belediyenin kaybolan 20 milyon TL'sini soruyorum. (Buca Stadı'nı kastederek) Bu belediyenin, halkın parası boşa gitti. Yıllarca ihmal edildi. Geçen dönem olanları hepiniz biliyorsunuz' diyerek bağırdı. AK Partililerin cevap vermesi üzerine Tatı, sinirlendi ve toplantıyı terk etti.

Ardından yeniden salona gelen Tatı, meclisin yeterli çoğunluğu sağlayamadığı gerekçesiyle toplantıyı erteledi.

KOMİSYON KRİZİ DİSİPLİNE GÖTÜRDÜ
Buca'da krize neden olan İlçe Başkanı Bektaş Gül'ün düşürülmesine sebep olan olaylardan birisi denetim komisyonu seçimi konusunda il başkanlığı son noktayı koydu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'in katıldığı toplantıda CHP grubunun önerdiği isimleri dinlemeyerek denetim komisyonuna seçilen Belediye Meclis Üyeleri Osman Ergündoğar, Sevilay Dursun, Emre Aykut ve Hasan Kurt disipline gönderildi. İl Yönetim Kurulu toplantısında alınan karar ile meclis üyelerine partiden ihraç yolu göründü. Disiplin sürecinden uyarı ya da kınama da çıkabileceği dile getirildi. Öte yandan toplantıda Karşıyaka İlçe Kongresi için Müjdat Ünsalan'ın yaptığı itiraz ret edildi.