Vakti ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne ferdi müracaatı Özal ve ekibi mümkün hale getirdi çok doğru bir iş yapmışız.

Gördüğüm kadarıyla bazı hakimler cüzdan ile vicdan arasına sıkışık olması nedeniyle göz göre göre yanlı ve yanlış karar alıyorlar. Son 10 yılda daha çok vaktim olduğu için etrafı daha iyi gözlemleyebiliyorum. Adalet Bakanlığı görülen davaların kaçı değiştirilmeden Yargıtay'dan geçirildiğinin istatistiğini incelese, problemler hemen ortaya çıkar. Bu vicdan ile cüzdan arası sıkışıklığına çarenin daha yansız olan bir kurumun hakemliğine müracaat edebilmektir. bu yolda düzenleme yaptık ve de çok iyi yapmışız

Fransa cumhurbaşkanı bir köylüye hakaret ediyor. Bunun üzerine de bir aktivist de cumhurbaşkanına hakaret ediyor, mahkûm oluyor. Aktivist AİHM'e gidiyor mahkeme kararın gerekçesinde benim Demirel ile davamı örnek gösteriyor ve Fransa'yı mahkûm ediyor. Tahmin ediyorum Fransa örneğinde bizdeki gibi bir satın alma olmamıştır. Ben ödediğim tazminatı devletten geri aldım, devletinde Demirel den bu önemli miktar parayı geri almalıdır.

C.H.P devlet partisi olmaktan bir türlü kurtulamıyor. Genel Başkanın yardımcısı Faruk Loğoğlu diyor ki Cumhurbaşkanı ve resmi makamların korunması gerekir. Eski büyükelçinin makamla o makamda bulunan kişileri birbirine karıştırmış.

Makama hakaret edilmez makam sanal bir varlıktır, gerçek kişiler onu vücuda getirmiştir. O makamdaki insan bir kimseye hakaret ediyorsa o da bu tür hakaretleri göğüslemek durumundadır.

Ben Süleyman Demirel'e zahiren hakaret etmiştim. Zahiren diyorum benim kendisine söylediğim sıfatların hemen hepsini benim parti genel başkanlığımı yapmış ülkenin Cumhurbaşkanına söylemişti. Onun bize söylediklerinin dışında kullandığım sıfatlar hakaret içermemekteydi mesela vizyonsuz demek hakaret midir? Aile fotoğrafındaki insanların Devleti soyduklarını söylemek hakaretimiydi, bu soygun devletçe tespit edilmemiş miydi? O'da biliyordu hakaret olmadığını, fakat tedbir almazsa bu yol olur diye düşünüyordu. Kayınçosu hakimi bürosuna çağırarak Yargıtay üyeliği karşılığı davayı 38 günde bitirtti. Ben ülkemizdeki davaların ne kadar uzu süre sürdüğünü bildiğim için bu işte bir bit yeniği olduğunu düşündüm ve haklı çıktım.

Burada söylemek istediğim hiçbir makamdaki insan bir başkasına hakaret etmeye yetkili değildir. Cumhurbaşkanı'na hakaret etmiştir o da hakaret edilmesine tahammül edecektir aksi halde hukuk devleti değil kanun değil kanun devleti olunu. Bazı siyasiler nane yemesinler lütfen.