AKP Hükümetinin, TRT-Cemaat- Örtülü Ödenek- Soros benzeri Fonlar kanalıyla beslediği ’“emzikli gazeteciler’” televizyonlarda hem konuyu tartışıp yönlendiriyorlar, hem de milletin kafasını karıştırıyorlar.
Bu, bir veya iki hafta sürüyor, sonra hooop başka konu başka tartışmalar. Konuyu televizyonlarda taraflı olarak tartışan kişiler hep aynı ’“ücretli elemanlardır’” . Toplum henüz geçen haftaki konuyu araştırıp, doğruyu bulmadan, kafalar yeni bir konuyla karıştırılmaya devam eder. Bu kısır fakat şeytanca oyun sürer gider’…
Şimdi, şu birkaç başlık hakkında sakin kafayla düşünmenizi rica ediyorum;
AKP Hükümetinin adeta bir ’“histeri krizine’” tutulmuş gibi tartıştığı ve çözümünde ısrarlı olduğu şu konular çözümlendi mi?Yoksa cami avlusuna bırakılan ’“günah çocukları’” gibi unutuldu mu?
*Kürt Açılımı ne oldu?
*Alevi Açılımı ne oldu?
*Roman Açılımı ne oldu?
*Bağımsız ve Tarafsız Yargı ne oldu?
* Türban Olayı ne oldu?
*12 Eylül’’den Hesap Sormak, Fişlenme Utancına Son, Kadınlara-Engellilere Pozitif Ayrımcılık ne oldu?
*Memura Toplu Sözleşme ne oldu?
*Şehitlerimizin Ailelerine Özel Ayrıcalık ne oldu?
Başbakan Erdoğan’’ın Türk Milletine verdiği bu sözlere ne oldu?Ciddi, verdiği sözün arkasında duran bir devlet adamının ağzından çıkan sözlerin takipçisi olup, milletine bilgi vermesi gerekmez mi?
Başbakan Erdoğan’’ın bende ’“tiksinti’” uyandıran bir benzetmesi vardır ve bunu çok sık kullanır; ’“Biz tükürdüğümüzü yalamayız’” der. Bunu, verdiği sözleri tutmak anlamında söyler. Peki ne oldu bu sözler?Tutuldu mu, yoksa tükürük hala yerde mi duruyor?
Bu soruların her biri ayrı bir yazı konusudur. Bu gün Dış Politikada AKP Hükümetinin politikalarını ve ülkeyi getirdiği noktayı beraberce irdeleyelim;
Avrupa Birliği;
AB üyeliğimiz 47 yıllık bir ulusal hedefimizdir. 1999’’dan beri üyelik süreci için önemli adımlar atılmıştır. Şimdi bu süreç tıkanmıştır. 3 Ekim 2005 tarihinde Hırvatistan ile aynı gün üyelik müzakerelerine başladık. Hırvatistan 35 müzakere başlığının tümünü açtı, iki tanesi hariç hepsini kapattı. Yani görüşmeleri fiilen tamamladı ve 2012 de tam üye olacak. Biz ise bugüne kadar 13 başlık açabildik ve sadece birini kapatabildik. 18 başlığa ya AB Konseyi, ya Fransa, ya da Güney Kıbrıs veto koydular. Şu anda müzakereye açabileceğimiz başlık sayısı 3’’tür. Fiilen görüşme süreci tıkanmıştır.
Yani Başbakan Erdoğan’’ın tükürüğü, yerde durmaktadır’…
Kuzey Irak;
Kuzey Irak’’tan ülkemize yapılan saldırılar durdurulamamıştır. Bu saldırılar terör örgütünün insafına kalmıştır. Örgüt istediği zaman saldırmakta, istediği zaman sözde ateşkes ilan etmektedir.
9 yıldır iktidar olan AKP Hükümeti, ne Irak Hükümetini, ne Amerika’’yı ne de Kuzey Irak Yerel Yönetimini PKK Terör örgütünün tasfiyesine ikna edememiştir. Böylelikle, dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen, ’“terör örgütünün faaliyet gösterdiği, ancak onunla mücadele etmekle görevli bir gücün olmadığı’“ aciz bir yapı ortaya çıkmıştır. Şimdi de Türkiye terörü, onu yaratan terörist liderlere danışarak çözmek istemektedir. Bu da AKP Hükümetinin başarısıdır!..Yani Başbakan Erdoğan’’ın tükürüğü yerde durmaktadır’…
Ermenistan;
Ermenistan’’ın işgal ettiği ve binlerce Türk’’ü öldürdüğü Azeri topraklarından çekilmesini gerçekleştirmeden AKP Hükümetinin imzaladığı protokoller, Türk ve Azeri Milletlerinin tepkisi nedeniyle cami avlusunda kalakalmıştır. Ermenistan Anayasa Mahkemesi kararı ortadayken ve bugüne kadar Ermeniler bir tane Azeri köyünü boşaltmamışken, AKP Hükümeti bu protokolleri TBMM’’den niçin geri çekmez?
Bu işte de Başbakan Erdoğan’’ın tükürüğü yerde durmaktadır’…
Ermenistan’’ın işgal ettiği ve binlerce Türk’’ü öldürdüğü Azeri topraklarından çekilmesini gerçekleştirmeden AKP Hükümetinin imzaladığı protokoller, Türk ve Azeri Milletlerinin tepkisi nedeniyle cami avlusunda kalakalmıştır. Ermenistan Anayasa Mahkemesi kararı ortadayken ve bugüne kadar Ermeniler bir tane Azeri köyünü boşaltmamışken, AKP Hükümeti bu protokolleri TBMM’’den niçin geri çekmez?
Bu işte de Başbakan Erdoğan’’ın tükürüğü yerde durmaktadır’…
Kıbrıs;
Kıbrıs konusunda henüz bir çözüme yaklaşmış değiliz. Bunun sebebi hem Kıbrıslı Rumların uzlaşmaz tutumu, hem de AKP’’nin saçma sapan ’“kazan-kazan’” politikasıdır. Ne yazık ki AKP Hükümeti başlangıçta ’“Strateji Belgesine’” yerleştirdiği ’“Egemen Eşitlik’” sözünü daha sonraki belgelerden geri çekmiştir. Karşı taraftan hiçbir taviz almadan daha şimdiden tek taraflı taviz verilmiştir.
Yani Başbakan Erdoğan’’ın tükürüğü bu konuda da yerde durmaktadır.
Başbakan bu ve benzeri konuların çözümünü 2011 Haziran’’ında yapılacak Genel Seçimlerden sonraya bırakmaktadır. Ekonomideki dengesizlik, sıcak para-baskılı kur ve işsizlik alarm vermektedir. Peki, Başbakan Erdoğan’’ın bu sorunlar için çözüm reçeteleri var mıdır?Ne gezer’…
Başbakan Erdoğan son bir defa seçimi kazanıp, kapağı Çankaya köşküne atmanın hesaplarını yapmaktadır. Bu oyunu bozacak tek güç Türk Milletidir. Türk Milleti artık AKP’’nin gerçek yüzünü görmeye başlamıştır. Biz de, AKP Hükümetinin milletten gizlediği konulara ışık tutmaya devam edeceğiz. Millet tam olarak uyandığında, yerde duran tükürüğü sahibine yalatmak için gerekeni yapacaktır’….