Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ – Ege İhracatçı Birlikleri (EİB)’nin 2024 yılı ihracat performansı değerlendirme toplantısı, EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi ve birlik başkanlarının katılımıyla EİB Konferans Salonu’nda gerçekleşti. 

Türkiye geneli tekstil ihracatının 9,4 milyar dolar olarak; Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği'nden yapılan ihracatın ise 469 milyon dolar olarak gerçekleştiği kaydedildi. 2024 yılında Türkiye geneli iller sıralamasında ise İzmir’in 23,8 milyar dolar ihracat ile üçüncü sırada yer aldığı belirtildi.

ESKİNAZİ: 2024 AYAKTA KALMA YILIYDI
EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi yaptığı konuşmada, “2023 yılında hedefimiz mevcudu korumak olacak demiştim. 2024 yılına girerken de hedefimiz mevcudu korumaktı, bizim için “Bir Ümit Yılıydı” ancak “Ayakta Kalma yılı” oldu. 2025 ise ekonomik program ile “Kararlılık Yılı” olacak. 

2024 yılını yüzde 1 artışla 18,4 milyar dolar ihracatla geride bıraktık. Bunu da tarım ve maden sektörlerinin ihracat başarısına borçluyuz. 

Sanayi ihracatımız 9,5 milyar dolar, tarım ürünleri ihracatımız yüzde 4 artışla 7,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Madencilik ihracatımız yüzde 23 artışla 1,3 milyar dolara ulaştı. 

2024 yılında 216 ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştirirken 111’ine ihracatımızı artırdık. 

Almanya’ya 1,7 milyar dolar, ABD’ye yüzde 8 artışla 1,6 milyar dolar, İtalya’ya 1 milyar dolar, İspanya’ya 988 milyon dolar, Birleşik Krallık’a yüzde 7 artışla 939 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik.  

2024’de Avrupa Birliği 9,3 milyar dolarla ihracatımızın önemli bir bölümünü oluşturdu. Avrupa kıtasının payı yüzde 50 olarak kayıtlara geçti. 

Amerika ülkelerine yüzde 7 artışla 2,3 milyar dolar, Orta Doğu ülkelerine 2 milyar dolar, Afrika ülkelerine yüzde 6 artışla 1,4 milyar dolar, Asya ve Okyanusya ülkelerine yüzde 14 artışla 1,3 milyar dolar, Eski Doğu Bloku ülkeleri yüzde 5 artışla 1,2 milyar dolar, Türki Cumhuriyetlere ve Serbest Bölgelere yüzde 3 artışla 367 milyon dolarlık ihracatımız var. 

Ticaret Bakanlığı’nın 2023 yılından beri açıklamaya başladığı faaliyet illeri istatistiğine göre Ege Bölgesinin ihracatı 2024 yılında 43 milyar dolara ulaştı.

“İZMİR İHRACATTA ÜÇÜNCÜ SIRADA”
2024 yılında Türkiye geneli iller sıralamasında ise İzmir 23,8 milyar dolar ihracatla üçüncü sırada yer alıyor. 

Faaliyet istatistiği verileri, üretimi ve ihracatı İzmir’de olan ancak şirket merkezi farklı şehirde olan ihracat kayıtlarının tutulma kriterleri baz olarak oluşturuluyor” dedi.

“2024 YILINDA KONKORDATO BAŞVURULARINDA TARİHİ ARTIŞ YAŞANDI”

Eskinazi, sözlerine şöyle devam etti:
“Finansman koşulları, talepteki örselenme, ihracat kanallarının tıkalı olması, enflasyonla mücadele gibi faktörlerle 2024 yılında zor bir sene geçirdik.

Geride bıraktığımız 2024, finansmana erişim zorlukları, üretimdeki daralma ve rekabet gücünün kaybı gibi sorunlarla bütün sektörlerimize ağır bir yük getirdi. Bu durumun en belirgin sonucu ise konkordato başvurularında yaşanan tarihi artış oldu. 

Yıl boyunca mahkemelere toplam 1723 konkordato başvurusu yapılırken, 132 dosyada iflas kararı verildi.

Son yıllarda hedeflerde önemli sapmalar yaşandı. Daha önce 267 milyar dolar olan OVP hedeflerimiz, 264 milyar dolara çekildi ve bu rakam üzerinde de tekrar düşüşler yaşandı. 

Bu sene 262 milyar dolarda kaldık. İhracat hedeflerinde 3 milyar dolarlık bir geri çekilme var. Önümüzdeki dönemde OVP hedeflerinin gerçekçi bir çerçeveye oturtulup oturtulamayacağı da belirsiz. 

Önümüzdeki yıl istihdam üzerindeki yükler azaltılmazsa ve kur hedefi tutmazsa 280 milyar dolarlık OVP hedefi de tutturulamayacak. 

Durum böyleyken, çok sayıda firmanın önümüzdeki dönemde zor günler geçireceğini öngörüyorum.

“MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ İNDİRİMİ MORAL YARATTI”
Merkez Bankası 22 ay sonra ilk kez faiz indirimine gitti. Bu küçük de olsa bizlerde bir moral etkisi yarattı.  Ülkemizin en önemli ekonomik sorunu yüksek enflasyon. Enflasyon normal seviyelere düşmeden faizlerin istediğimiz noktaya inmesi de mümkün değil.

Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerde reeskont kredisi faiz maliyetinin yüzde 29,93’e düşürüldüğünü açıkladı. 

Kurların düşük kaldığı bu dönemde, reeskont kredisi faizinin vade sonuna bırakılması da isabetli olacaktır. 

İhracatçıların krediye olan bağlılığı, sektörlerimizin ne kadar zorlandığının bir başka kanıtı.

Ayrıca Merkez Bankasının bu kredileri verirken istemiş olduğu yeni şartlar ve zorlama tedbirler bu sıkışık zamanda ihracatçılarımıza bu kredileri kullanmakta engeller teşkil etmektedir.”

“ÇOĞU FİRMA ÜRETİMİ MISIR’A KAYDIRDI”
Eskinazi, ihracatçının Mısır’a kaydığını söyleyerek “Üretim maliyetleri yüksek, krediler pahalı, finansman yok. Kur düşük, kazanç da yok. Çoğu firma üretimini geçen aylarda devalüasyon yapan Mısır'a kaydırdı.

Firmalar ihracat yapamadığı için çareyi başka pazarlarda arıyor.  Mısır’a gidilmesinin bir sebebi de Amerika birçok tekstil ürününde Mısır’a sıfır gümrük vergisi uyguluyor. 

Sermayesi kuvvetli olan firmaların ayakta kalabildiği bir dönemdeyiz. Sermaye yapısı zayıf olan şirketleri zor günler bekliyor. Çünkü kârlılık yok.   Kârlılık olmayınca yatırımlardan çok uzak kalıyoruz. Yatırım olmayınca da günün şartlarını tutturmak çok zor oluyor.  Geride kaldığımız zaman hem müşteri kaybı yaşanıyor, hem daha pahalıya mâl ediliyor, hem de imaj zedeleniyor” şeklinde konuştu.

Son olarak Eskinazi, ihracat rakamlarından bahsederek “Türkiye geneli tekstil ihracatımız 9,4 milyar dolar olarak gerçekleşirken Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliğimizden yaptığımız ihracat ise 469 milyon dolar oldu. 

Bölgemizden yapılan tekstil ihracatında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8 azalma görüldü.  Ürün grubu bazında değerlendirirsek; en fazla ihracat 198 milyon dolar ile pamuğa ait olup, ancak bir önceki yılın Ocak-Aralık dönemine göre yüzde 7,4 oranında azalma görülmüştür. İplikte, 45 milyon dolarlık ihracat kaydedilmiş olup, yüzde 17,55 oranında azalma görülmektedir, dokuma kumaşta, 51 milyon dolarlık ihracat olup, yüzde 16,48 oranında azalma, örme kumaşta ise 67 milyon dolarlık ihracat ile bir önceki yıla göre yüzde 1,7 oranında artış görülmektedir. Teknik tekstil ihracatımızda ise 2024 yılı Ocak-Aralık döneminde 160 milyon dolara ulaştık, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde  4,35 oranında artış görmekteyiz. Halı ihracatında ise yaklaşık 61 milyon dolar ile yüzde 15,78 artış görülmüştür” ifadelerini kullandı.


ERTAN: 2024’TE MAÇI İDARE ETTİK 
Demir, Demirdışı ve Metaller yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ertan, yaptığı konuşmada “Bu işin miladı olan 2021’den beri kısa bir özet yapmak istiyorum. Bizim sektör, endüstri sektörü ve diğer sektörler 2021’’de dolu dolu bir yıl geçirdi. Ancak eylül 2021’de MB’nin başlattığı faiz indirimi hamleleri ile birlikte dövizdeki dalgalanmalar ve akabinde gelen enerji maliyetlerinin artışı, 2022’deki Rusya-Ukrayna savaşı ile beraber enerji artışı, ticari dengelerdeki değişiklikler üretim maliyetlerimizi derinden etkiledi. 2022’ye baktığımızda demir çelik sektöründe yoğun Rusya rekabetiyle karşı karşıya kaldık. Rusya’nın ticaretten batı ülkelerine doğru yaptığı ticaretlenme nedeniyle Rusya Türkiye’yi yarı mamül ve ham mamüllerde arka bahçesi gibi kullanmaya başladı. Türk demir çelik sektörü bu bağlamda deri üretim kayıplarına uğradık. Gelir gider artışı sebebiyle kapasite kullanımı yüzde 55’e düştü yüzde 72’den. Bu bizi sıkıntıya soktu. 2023 yılında bizim ihracatımız Türkiye genelinde 2021 yılında 34 milyar dolardı. 2022’de 35 milyar dolar oldu Türkiye genelinde. Ancak 2023 yılında bu sebeplerden dolayı 27 milyar dolar seviyelerine düştü. 57 milyon tonluk üretim kaybına uğradık.
2024’te ise 2023’ün baz etkisiyle Süveyş Kanalı’nın sıkıntıları dolayısıyla, geçişlerin zorlanması dolayısıyla Uzak Doğu rekabetinden biraz kurtulmaya başladık. 2023 yılında yoğun bir Uzak Doğu rekabeti içerisindeydik. Avrupa ile ihracatımız yüzde 45 ihracat oranımız yüzde 32’lere düşmüştü. 2024’te sıvı çelik maliyetleri yüzde 18 bandına düştü. Uzak Doğu rekabetinden az etkilenmemiz sebebiyle miktar bazında yüzde 20’lik artış sağladık sektör olarak. Rakamsal olarak 1,5 milyon dolarlık geçen yıla göre bir artış sağladık. İhracatımız 17 milyon tondan 20 milyon tona çıktı. Değer olarak 27 milyar dolardan 28,5 milyar dolara ulaşmış olduk. 2024 yılında ihracatımız 2 milyar 354 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türkiye genelinden biraz ayrıştık. Türkiye geneli yüzde 5 artı sağlarken biz biraz azalış yaşadık. Tamamen mal kalemleri ile doğru orantılı olarak bu durum zuhur etti. 2025 yılına da zorlu bir yıl olarak öngörmekteyiz. İhracat pazarlarımızda bir daralma söz konusu  son 4-5 yıldır. Ana ihracat pazarlarımız, körfez bölgesi üretici ve ihracatçı durumunda. AB, ABD gibi çeşitli ülkelerin kendi demir çelik sektörlerini koruma amaçlı olarak getirdikleri anti dumping vergileri ve kotalar var. Daha çok ticaret bölgesel hale geldi. Uzak pazarlara ihracat yapabilmenin dışında çeşitli üreticilerin çeşitli bölgelerde var olması nedeniyle bölgesel oldu. Türk demir çelik sektörü dünyada 8. Büyük ülke konumunda. Kapasitemiz son zamanlarda, son 10 yıl içerisinde 45 milyon tondan 60 milyon tona ulaştı. Bu kapasiteyi değerlendirmemiz lazım. Kapasite kullanma oranlarımız hala düşük yüzde 65 civarında. Yüzde 75-80 bandına çıkması gerekiyor. 2025 yılı, bizim sektörümüz için de zorlu bir yıl olacak. Ürün çeşitlendirmesine kafa  yormaktayız. Daha çok işe yeni giren ülke demir çelikçilerin üretmediği, kalite ve mal grubundaki ürünleri üretip ihracatımızı artırmak çabasında olacağız. 2024’teki Türkiye ihracatının bir nebze artmasının sebeplerinden biri ihracatçı maalesef son çeyrekte, bilhassa bizim sektör, bırakın para kazanmayı maalesef para kaybediyor. İhracat nasıl artıyor? Sektörler ihracat yapmak zorunda çeşitli taahhütler var. Kar veya zarar gözetmeden bunları gerçekleştirmek durumundalar. 2024 yılında maçı idare ettik. 2025-2026’da da böyle devam edecek gibi görünüyor. 2026 ikinci yarısından sonra ekonomik durumun daha normalize olmasıyla birlikte ihracat sektörünün rahatlayacağını umuyorum.”

UÇAK: TARİHİMİZDE İLK DEFA 6 MİLYAR DOLARI AŞTIK
Yaş Sebze ve Meyve Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Hayrettin Uçak yaptığı değerlendirmede “2024 yılı ihracatımız için uzun zorlu bir yıl oldu. Ege yaş sebze meyve ihracatında 1 milyar 314 liralık ihracat gerçekleştirdik. Yine de ummadığımız rakamı yakaladık. Bu seviyelerde kalmasını sağlayan birliğimiz üyelerin üstün gayretini kutluyorum. Türkiye genelinde ihracatımızın toplamı 2024 yılı sonunda tarihimizde ilk defa 6 milyar doları aşarak  6 milyar 131 milyon dolar olarak gerçekleşti. 2025 yılına umutla bakmamızı sağladı. 2025 yılında da üretim odaklı olarak 2024 yılı kuraklığın etkisini hissettiğimiz, kuraklıktan etkilendiği bir yıl oldu. İklim krizi kapıya dayandı. Elimizdeki kıt kaynakları en verimli şekilde kullanmak zorunluluk haline geldi. Ürün çeşitliliğimiz korumak, kalıntısız üretimi teşvik etmek için biyoteknik mücadele yöntemlerini üreticiye aşılamamız gerekiyor. Üretim ayağını güçlendirirken yeni pazarlar arayışına hız kesmeden devam etmek istiyoruz. 44 firmamızın katılımıyla başlattığımız yeni URGE projemiz bize ışık utacaktır. Ticaret Bakanlığının desteğiyle yeni pazarlar ve müşteriler bulmayı hedefliyoruz. İlk defa İzmir’de gerçekleştirdiğimiz interfresh fuarında bu yıl daha güçlü bir katılım sağlayarak İzmir’in tanıtımını üstleneceğiz” şeklinde konuştu.


SERTBAŞ: İHRACATTAN PARA KAZANAMIYORUZ, ZARAR EDİYORUZ
Hazır Giyim ve Konfeksiyon Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Burak Sertbaş yaptığı konuşmada “Dünyadaki ekonomik daralma, çevremizdeki savaşlar en çok bizi etkiledi. Ege artışta ama yaptığımız ihracattan para kazanamaz durumdayız, zarar eder durumdayız. Ancak devam ettirmek zorundayız. Dükkanlarını yavaş yavaş kapatanlar var. Avrupa’daki durgunluğun azalacağını belirtiyordu ekonomistler. 2025’in ikinci yarısı denmeye başlandı. Avrupa hareketlenmediği sürece bizim sıkıntılarımız da devam edecek. 2023 oranla yüzde 7lik düşüşle kapattık. Ege yüzde 4 artışla seneyi kapattı. Artan maliyet nedeniyle sektörün durumu zor. Hazır giyim sektörü istihdam deposu çoğu zaman eleman da bulamıyoruz. 2 yıl önce 1,2 milyon dolar işçimiz varken 900 küsurlara düştü. Aynı dönemde sanayi sektöründe çalışan 438 milyon işçiden yarısı hazır giyimdendi. Sektör açısından vahim bir durum. Asgari ücret 22 bin TL oldu. Onunla ilgili konuşmanın anlamı yok, hayat şartları belli, kimse inkar edemez. Yüzde 30’luk artış, maliyetlerimizde de yüzde 15 artış demektir. Bu yüzde 15 artışı müşterilerimize sunma şansımız olmayacaktır. Yüzde 40-50 pahalı durumdayız. Mısır’a gidiliyor. Bizim arkadaşlarımız arasında Suriye’ye gidelim diyen yok, ne olacağı bilinmiyor. Özellikle İstanbul’dan Mısır’a gidenler çok var. En önemli sebep Türkiye’de fiyat tutturamamak. İhracat birim fiyatlarına baktığımızda Türkiye genel ihracat 15.2 dolar, Ege’de 20.5 dolar. Bu da katma değerli bir ihracat. Katma değerli ihracata verilen desteklerden yararlanamıyoruz. İşçi fiyatlarımız için asgari ücret yaşanabilir bir seviyede olmalı. Bizim maliyetlerimizin de artması nedeniyle, kur sebebiyle bizim işçilere hak ettiği maaşı verecek durumumuz da yok. 2025 ortasından sonra umarım Avrupa toparlanır. En azından hareketlenirler de bizim fiyatlarımız kabullenirler umarım” ifadelerini kullandı.

ÖZTÜRK: BU SENE EGE OLARAK 1 MİLYAR DOLARIN ALTINA DÜŞTÜK 
Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar Ve Mamulleri Birlik Başkanı Muhammet Öztürk, “Biz de bu senenin kaybedenlerindeniz. 2024 yılı olarak hareketli ve mücadele dolu bir yıl geçirdik. 11 milyar 9 milyon dolar ihracat yaptık. Bu sene 1 milyar doların altına düştük Ege olarak. Düşüşün nedenlerinden bir kısmı hububat bakliyat ürünleri ihracatında ithalata getirilen kısıtlama ve döviz kurun düşüklüğü oldu. Haşhaş da önemli, Hindistan ile bir aşama kaydedemediğimiz için ihracat yapamadık. 1.2 milyar dolar olarak 2025 hedefi belirledik” ifadelerini kullandı.


IŞIK: ARZ TALEP DENGESİNİ OLUŞTURARAK BUGÜNE GELDİK
Kuru Meyve Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık  “Kuru meyve ihracatı Türkiye’de ve dünyada liderliğini sürdürüyor. Dünyanın kuru ambarı olmaya devam ettik. Rekoltede yüzde 35lik düşüler olurken yüzde 35 değer bazında artış gösterdik. Bir taraftan açığımızı kapatıyoruz bir yandan değer alıyoruz. 1 milyon 600 gibi bir rakamımız vardı. Biz 1 milyar 860 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Sürdürülebilirlikte ülkemizin başarısıdır. Çok yıllık bitki yetiştiriyoruz. Arz talep dengesini oluşturarak bugüne geldik. Küresel ısınma sorununu yaşamamıza rağmen incirimizin yüzde 40 üzerinde artırarak 63 civarında rekolte gerçekleştirdik. Dünyanın nadir ürünü ile ilgili basında olumsuz haberler yapılıyor. Biz proses yapmıyoruz bu natureldir. DSÖ, bizim ürünlerimizi sağlıklı ürün kategorisine almış. Ülkeler ne yapıyor? Sınırlarında belirledikleri limitlerle bu ürünleri kontrol edip reddediyorlar. İçini göremediğimiz bir ürünün hesabını veriyoruz? Devletin de geri kabul prosesi var. Memur eşliğinde geri alıyorsunuz. İmha ediyorsunuz. Her sene sezon başında üründeki aflatoksin oranlarını belirleyerek ihracatçıdan yaptığı ihracat kadar bu üründen verme mecburiyeti var. Biyogaz fabrikasında imha ediyoruz. Bu yıl iki katına çıkardık. Bir ihracatçı grubu bunu gerçekleştiriyor. Bu ürüne ait sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. 1 milyar 860 milyon dolar olarak rekor yakaladık. Bize zorlukları yaşatan AB. Bütün ürünlerde aflatoksin var. Siz ne yapıyorsunuz diyoruz. Dışarıdan gelen ürünlerde düşük limit belirleyerek kendi vatandaşlarını korumak istiyorlarmış” dedi.


TOKATLIOĞLU: İHRACATIMIZIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU DOĞAL TAŞ
Maden Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Faik Tokatlıoğlu, konuşmasında “Maden sektörü olarak 2024 yılında 6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Böylece, 2023 yılında 5,7 milyar dolar olan ihracatımız 2024 yılında yüzde 5,3 yükselmiş oldu.
İhracatımızın üçte birine denk gelen 1,9 milyar dolarlık bölümü doğal taş ihracatı olarak gerçekleşti. Gerek yerelde gerekse küresel ekonomik düzende karşılaşılan zorluklara rağmen az da olsa bir iyileşme gördük.
Türkiye geneli maden ihracatımıza paralel olarak Birliğimizin ihracatı da yüzde 23 artış göstererek 2024 yılında 1,31 milyar dolar oldu.
Sektörel ihracatımızım büyük çoğunluğunu doğal taş oluşturdu.
İhracat rakamları az da olsa olumlu bir tablo çizse de son günlerde maalesef sadece sektörün değil tüm ihracatçıların belini büken gelişmeler oluyor” dedi.

Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Birliği Başkanı Ali Fuat Gürle, teşekkür konuşması yaptı.

GİRİT: KISITLAMALAR YURTİÇİNDEKİ FİYATLARIN DÜŞMESİNİ SAĞLAMIYOR
Su Ürünleri ve Hayvansal Mamüller Birliği Başkanı Bedri Girit, “Türkiye genelinde 2024 yılında su ürünleri sektöründe yüzde 20, yumurta sektöründe yüzde 12, süt ve süt ürünleri sektöründe yüzde 36, bal sektöründe ise yüzde 1 artış  yaşanırken kanatlı sektöründe yüzde 14 düşüş yaşandı. 
Her ne kadar ihracatımız artış gösteriyor gözükse de özellikle ihracatı kısıtlanan ürünler nedeniyle ciddi kan kaybediyoruz. Son dönemde süt ürünleri sektöründe tereyağı ve süt tozuna kanatlı sektöründe de tavuk eti ihracatlarına gelen kısıtlamalar hem üreticilerimizi hem de ihracatımızı oldukça olumsuz etkiledi.

Kanatlı sektöründe tavuk etine gelen kısıtlamaların gerçekleştiği yılın ikinci yarısında geçen yıl ile kıyaslandığında yüzde 26’lık düşüş görüyoruz ve bu durum ihracat gerçekleştirdiğimiz 37 ülkeyi Brezilya gibi hali hazırda sektörde ihracat yapan ülkelere kaptırmamıza neden oldu. Söz konusu kısıtlamalar uzun yıllar emek vererek oluşturduğumuz Türkiye’nin güvenilir ihracatçı algısına zarar veriyor. Önemle belirtmek gerekir ki, bu kısıtlamalar yurtiçindeki fiyatların düşmesini sağlamamakta, ayrıca Türkiye’de tüketilmeyen birçok ürün ihraç edilemediğinden ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Kısıtlama sonrasında ihracat açıldığında ise firmalarımız, ellerindeki stokları eritmek ve mevcut pazarını kaybetmemek için zarar etme pahasına ihracat gerçekleştirdiğinden ihracatta görünen artış aslında reel bir artış olmamaktadır.

Ege Bölgesi’nde en çok ihracat yaptığımız ülkeler sırasıyla Rusya (196 Milyon $), İtalya(180 Milyon $), İngiltere(153 Milyon $), Yunanistan (151 Milyon $) ve Hollanda (142 Milyon $)olmuştur. 2025’te ihracat kısıtlamaları, kanatlı sektöründe yaşanan kuş gribi gibi faktörlere bağlı olarak zaman zaman sekteye uğrayabilmektedir. Bu tarz engeller ile karşılaşılmadığı taktirde 2025 yılı sonunda Birliğimiz ihracatını 1,8 milyar dolar seviyesine getirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. 

UMUR: TÜRKİYE TÜTÜNDE TARİHSEL POTANSİYELE SAHİP
Tütün Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Celal Umur, “2024 yılında Türkiye genelinde toplam bir önceki yıla göre yüzde 6’lık bir artışla 978 milyon dolarlık yaprak tütün ve tütün mamulleri ihracatı gerçekleşmiştir. Ege Tütün İhracatçıları Birliği olarak bu rakamın yüzde 97’sini yani 947 milyon dolarını gerçekleştirmiş bulunuyoruz. 

Araç sahiplerine müjde: LPG'ye indirim geliyor Araç sahiplerine müjde: LPG'ye indirim geliyor

2024 yılında gerçekleştirilen toplam 978 milyon dolarlık ihracatın 327 milyon doları yaprak tütün ihracatı ve 651 milyon dolarlık kısmı tütün mamulü ihracatı olarak gerçekleşmiştir. Ülke bazında değerlendirecek olursak, yaprak tütün ihracatın en çok ihracat yaptığımız ilk 3 ülke sırasıyla İran, Belçika ve ABD olmuştur. Mamul ihracatında ise Irak, ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri ilk 3 ülkeyi oluşturmaktadır. 

Sektörümüz, yarattığı istihdam, ihracat geliri ve sağladığı katma değer ile Türkiye ekonomisinde önemli bir yere sahiptir. Yaprak tütün, ticari değeri en yüksek tarım ürünlerimizden biri olarak öne çıkmaktadır. Sektörümüzün başarısındaki temel etkenler; dünya standartlarını rahatlıkla karşılayan üretim teknolojilerimiz, ürünlerimizin yüksek kalitesi ve üreticilerle gerçekleştirilen sözleşmeli üretim uygulamalarıdır. Türkiye, yaprak tütün ihracatındaki tarihsel başarısını gelecekte de sürdürebilecek önemli bir potansiyele sahiptir. Ancak, küresel tütün pazarındaki değişimlere hızlı bir şekilde adapte olmak ve sürdürülebilir üretim politikalarını benimsemek büyük bir gereklilik haline gelmiştir.2025 yılı, ihracatın ön planda olduğu, dengeli ve sürdürülebilir büyümenin sağlandığı bir yıl olma potansiyeli taşımaktadır” şeklinde konuştu.

UYGUN: KISITLAMANIN KALDIRILMAZ REKABET GÜCÜMÜZÜ ARTIRDI
Zeytin, Zeytinyağı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Uygun, “Sofralık zeytin ihracatımız bir önceki yıla kıyasla tutar bazında yüzde 16 artarak 192 milyon dolardan 224 milyon dolara yükseldi. En fazla ihracat yaptığımız ilk 3 ülke sırasıyla Almanya, Irak ve Romanya oldu. 2024 yılında dökme ve varilli zeytinyağı ihracatına getirilen kısıtlamalar nedeniyle zeytinyağı ihracatımız geçen yıla kıyasla yüzde 16 düşüş ile 535 milyon dolar olarak gerçekleştirildi. Eylül ayından itibaren kısıtlamaların tamamen kaldırılması, Türk zeytinyağımızın yurtdışında daha geniş bir erişime sahip olmasını ve rekabet gücümüzün artmasını sağladı.

“AB’NİN 100 TONLUK KOTASI YETERSİZ”
Avrupa Birliği’nin ülkemize zeytinyağı ihracatı için tanıdığı yıllık 100 tonluk zeytinyağı kotası çok yetersiz. Tunus, Fas vb. Kuzey Afrika ülkelerine sağlanan geniş kotalar karşısında ülkemize verilen bu sınırlı kota, sektördeki potansiyelimizin AB pazarına tam yansımasını engellemektedir. Söz konusu kotanın en az 30 bin ton seviyesine yükseltilmesi yönünde Bakanlığımız nezdinde gerekli girişimlerde bulunmaktayız. Bu süreçte, AB pazarındaki tüketicilerin kaliteli Türk zeytinyağına erişimini kolaylaştırarak, rekabetçi fiyatlarla daha geniş bir ürün yelpazesi sunmayı ve sektörel olarak uluslararası arenada rekabet gücümüzü artırmayı hedefliyoruz.

Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi’nin 2024/25 yılı rekolte verilerine göre sofralık zeytin üretiminde dünyada lider ve zeytinyağında ise İspanya’dan sonra en büyük 2. üretici konumumuzu koruyacağımız yeni sezonda, ülkemizde 200 milyonun üzerinde zeytin ağacından elde edilecek toplam zeytin rekoltesinin 3 milyon 600 ton, sofralık zeytin rekoltesinin 750 bin ton, zeytinyağı rekoltesinin ise 475 bin ton olması bekleniyor. Yeni rekolte ile ihracat hedefimizi, 2025 yılında 1 milyar dolara, 2028’de ise 1,5 milyar dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

EİB Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep, “TİM ve Birlikler olarak 58 ülkeye 135 heyet düzenledik, 350’ye yakın fuara katıldık. Küresel ihracattaki payımızı yüzde 1,08’e çıkardık ve yeni rekorlara imza attık. 2024 yılını 262 milyar dolar ihracatla geride bıraktık. 2025 yılı için belirlenen 279,6 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız” şeklinde konuştu. 

ESKİNAZİ: KUR DÜZEYİ REKABETÇİ HALE GETİRİLMELİ
EİB Koordinatör Başkanı Eskinazi basın mensuplarının asgari ücret hakkındaki değerlendirmelerine ise şu yanıtı verdi.
“İşverenler haklı bir ücret olduğunu kabul etmiyor. Kurun da haklı bir kur olduğunu kabul etmiyor. Önemli olan işin devamı. İşi devam ettirebilmeniz için kur düzeyinin rekabetçi hale getirilmesidir. Bir ülkede enflasyon yüzde 50, kur artışı 50 civarında olursa piyasadaki aradaki farkı kapatamazsınız. İhracat sektöründe kar limitleri tek hanelidir. Yüzde 5 civarında gider. Bizi bir an önce tepeye çıkartıp aşağıya rahat inişimizi sağlamaları lazım. Emeği olan herkesin hakkının karşılığını vermek isteriz ama ayakta kalmak için bunu yapamıyoruz. Asgari ücret geçinebilecek düzeylere çıkarılabilirse bu işin bu kur ile devam etme şansı yok. Bu bir maliyet sebebi. Alıcı bulmanız lazım, bulamazsınız. Pazarları genişletmeye çalışıyoruz, hepimizin amacı bu. Bunların politik sebepleri de var. Hükümetimiz, bizim pazarlarımızla vegi duvarlarını kaldırmalı ve serbest ticaret anlaşmalarını sağlaması lazım. ABD’de, Güney Amerika’da yaşıyoruz. Çin’de serbest ticaret anlaşması var. Benden neden yüzde 30 vergiyle mal alsın? Bizim yolumuzu açacak şekilde davranılmalı. Hükümetimizin de çok çalışması lazım sadece bizim değil. Hepimiz işimize devam etmek istiyoruz. Çok tehlikeli bir durum var. Ülkenin sosyal barışını kurtarmamız lazım. İşçi çıkarmaları olursa daha farklı boyutlara gider. Zamanında çok bedeller ödedik, yine aynı şeyler yaşanmasın.”