Ülke olarak hassas olduğumuz bu günlerde hem bir vatandaş olarak hem de birlik bilincine sahip bir değişim, dönüşüm gönüllüsü olarak tam da hassas olduğumuz konular üzerine şöyle bir değinmeyi borç biliyorum
Gerek yetiştiğimiz ortam, gerek sosyal çevremiz, gerekse medya nedeniyle bilerek ya da bilmeyerek bilinçaltımıza kodlanmış otomatik tepkiler vardır, onaylamadığımız durumlar karşısında çoğu kez belki farkında bile olmadan verdiğimiz bu otomatik sert tepkiler. Zaten olumsuz bulduğumuz duruma karşı gösterdiğimiz olumsuz tepkiler istemediğimiz bu durumu sadece güçlendirmeye yarar
'NEYE DİRENİRSENİZ ONU ÇOĞALTIRSINIZ' ne demek şimdi bu diyor olabilirsiniz. Bu şu demek, istemediğiniz ne varsa istememe duygusunda olduğunuz sürece hayatınızda kalmaya devam edecekler 'ne yani istemediğim şeyi istemem mi gerekiyor' diyenler de olabilir. Elbette İstemeniz gerekmiyor sadece istememe durumundan ve duygusundan çıkmanız gerekiyor. Karşıt olduklarınızın karşısından çekilmeniz gerekiyor çünkü karşısında durduğunuz sürece enerjiniz karşı olduğunuz durum için çalışıyor
Evren de hiçbir düşünce, düşünce olarak kalmıyor muhakkak gerçek oluyor, er ya da geç GERÇEK OLUYOR.
Bu durumda şu anda dünyada ne oluyorsa bizler yarattık diyebiliriz dünyada bir yerlerde savaş varsa biz yarattık bir yerlerde açlık varsa biz yarattık nasıl mı? Onlardan korkarak, onlara HAYIR diyerek, ilk kez duyanlar için biraz ürkütücü gelebilir ama gerçek bu! Neye hayır diyorsunuz savaşa mı bu demek oluyor ki enerjinizi savaşa yönlendiriyorsunuz ve SAVAŞ OLASILIĞI ARTIYOR
Özellikle sosyal medyaya şöyle bir göz gezdirecek olursanız son zamanlarda kin, nefret, öfke, savaşa hayır çığlıkları, siyasilere tepkiler kısacası bir kaos ortamının arttığını göreceksiniz. Bu durumda ne yapıyoruz biliyor musunuz? Kozmik alanda el birliğiyle bir savaş ortamı hazırlıyoruz
O halde ne yapmalıyız öncelikle tepkilerimizi gözden geçirip BİLİNÇLİ TEPKİLER VERMEMİZ GEREKTİĞİNİNİN FARKINA VARMALIYIZ. İyi ya da kötü şu an çevremizde ne varsa ne yaşanıyorsa bizler bireysel olarak bundan sorumlu olduğumuzu kabul etmeliyiz.
Olanları görmezden gelmekten bahsetmiyorum. Milletçe zor ve ince bir çizgide yolumuzu bulmaya çalışıyoruz, aslında insanlık zor bir sınavdan geçiyor. Bu sınavı en az yarayla atlatmanın tek yolu var o da SEVGİ. Milletçe nefret etmek, isyan etmek yerine sevgiyle herkesin en yüce hayrına olacak şekilde olayların şifa bulması için dualar edebilirsek muhteşem bir dönüşüm sağlayabiliriz
Sizi temin ederim ki SEVGİ en güçlü şifadır
Ben tek başıma ne yapabilirim ki diye düşünebilirsiniz. Haklısınız da, fakat artık şunu bilmelisiniz ki olumlu bir düşüncenin frekansı olumsuz bir düşüncenin frekansından çok daha yüksektir. Bırakın onlarca kişi savaşa hayır desin siz tek başınıza 'BARIŞA EVET' deyin bırakın herkes duruma isyan etsin karşı çıksın, siz tek başınıza her şeyi olduğu gibi sevgiyle kabullenin sevgi ile kabul etmek demek onaylamak demek değildir bunun doğru anlaşılması çok önemli O HALDE NE DEMEK! Olmuş olan her hangi bir şeyi yani forma kavuşmuş bir enerjiyi yok edemeyiz onu reddetmek olanı daha da güçlendirecektir evrende hiçbir enerji yok olmaz sadece form değiştirebilir bu yüzden reddetmek yerine yokta edemeyeceğimize göre tek yapılması gereken değiştirmeye çalışmaktır bunun için hareket etmektir. Olmasını istediklerinize odaklanın. Eşitlik mi istiyorsunuz haksızlara değil eşitliğe odaklanın herkesin eşit şartlarda yaşadığını düşünün savaş istemiyorsanız BARIŞ ı düşünün herkesin SEVGİ ile kucaklaştığı birbirini SAYGI ile kabul ettiğine odaklanın. Savaş paylaşımları değil BARIŞ paylaşımları yapın ki ZİHİNLERE BARIŞ TOHUMLARI EKİN