Bank Asya 1. Lig kurulduğundan bu yana böylesi yaşanmamıştır sanıyorum...
Her hafta liderin değiştiği, altındaki sıralamanın karıştığı, daha aşağılara indikçe hesapların tutmadığı bir lig görülmemiştir...
Ve daha da önemlisi, herkesin herkesi yenebildiği bir lig...
İzmir açısından baktığımızda, Altay'ı ele alırsak, siyah-beyazlılar ligin ilk yarısında tek deplasman galibiyetlerini şampiyonluğa oynayan Orduspor karşısında elde etmişler. İkincisi ise geçtiğimiz pazar günü ilk altı için mücadele eden Kayseri Erciyes deplasmanından geldi. Düşünebiliyor musunuz, siyah-beyazlılar düşme potası içinde ve iki önemli deplasmandan üçer puan çıkarabiliyor...
İşte o Altay evinde yine güçlü şampiyonluk adayı Denizlispor'a yenilirken; yeşil-siyahlılar da, sahalarında Mersin İdmanyurdu'na yenilmekten kurtulamıyor...
Özellikle ikinci yarının başlamasıyla birlikte Bank Asya'da alınan sonuçların istatiğine bir bakın, bu ligin nasıl bitebileceği, kimin şampiyon olacağı ve kimlerin ilk altıya girebileceğini kestirmekte zorlanırsınız...
Yani tüm takımların büyük dikkat içinde olmaları gerekiyor...
Bu noktada sözü yine Altay'a ve Karşıyaka'ya getireceğiz...
Siyah-beyazlıların 22 maçta 24 puanı var... Altındaki Güngören B.Spor ile aynı puana sahipler...
Sıralamadaki Adanaspor ve Giresunspor'un 21 maçta 21 puanları bulunuyor. Daha sonra aynı maç sayısı 20 puan Kartalspor, 22 maç 20 puanla Akhisar B.Spor sıralanıyorlar... Son sıradaki Diyarbakırspor'un puanı ise 10...
Matematiksel olarak böyle bir sıralamada "şu düşer, bu düşer" diyebilir misiniz?
Geride oynanacak 12 maç bulunuyor.
Ve bu maçlar içinde en çok deplasmana çıkacak olan Altay'ın, geçtiğimiz haftaki yazımızda da vurguladığımız gibi çok ama çok dikkatli olması, yine aynı oranda çok çalışması gerekiyor...
Bir deplasman galibiyetiyle, "Oh artık rahatladık" diyebilmenin ne denli zor olduğunu bu ligin gidişi gösteriyor. Üstelik Altay'ın bir maç fazlası olduğu da dikkate alınmalıdır...
X
Karşıyaka Bank Asya'da ligin başından beri bir istikrar sağlayamadı, sağlayamazdı da...
Teknik direktör değiştirme şampiyonu yeşil-kırmızılılar, lige Erdoğan Arıca ile başlayıp, iki maç sonra Kemal Kılıç'a, daha sonra Turgut Uçar'a ve şimdi de Reha Kapsal'a emanet edildi. Ekonomik zorluklardan söz edilen Karşıyaka için şimdi burada harcanan paraların büyüklüğünden söz etmek istemiyorum. Çünkü, nasıl olsa bir vereni var!..
Söylemek istediğim, sezon başında yapılan transfer yanlışları, teknik adam tercihleri olmasa, belki de bu takım şimdi çok farklı yerlerde bulunacaktı. Ne var ki, çok sık teknik adam değişimleri, her gelenin kendi düşüncesi doğrultusunda futbolcu seçimleri istikrarsız bir Karşıyaka yarattı. Bunun sonucunda da önce şampiyonluk hedefinden sapıldı, şimdi ise "ilk altı neden olmasın" deniliyor...
Olur mu, olmaz mı orasını zaman gösterecek...
Puan sıralamasına baktığınızda Karşıyaka ile altıncı Ç.K. Rizespor arasında 7 puan fark göreceksiniz. Üç puanlı sistemde bu farkın kapatılması çok kolay olabilir ancak, istikrarlı bir takım olmakla olasıdır ilk altıya girebilmek...
Hiç düşler aleminde gezmeye gerek yok...
Her iki İzmir takımının önümüzdeki haftalar için ayrıcalıklı düşünmesi, çalışması ve de dikkatlı olma zorunluluğu vardır...
Bundan ötesi kendi bilecekleri iş!..