173 bin 667 sayısını kaç saatte sayabilirsiniz?

En hızlı sayanların bile ancak 87 saatte, yani 3 buçuk günde yukarıdaki sayıya ulaşabileceğini hesapladım.

Bir imza ile orman dışı bırakıldı.

Bir ağacın kaç yılda yetiştiğini, ormanın insan yaşamına, ülke ekonomisine katkılarına girmeyeceğim sayfalar almaz.

Demem o ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'n imzası ile 1 milyon 239 bin 988 metrekare alan ORMAN ARAZİSİ dışına çıkarıldı.

Manisa, Muğla, Balıkesir, Amasya, Kastamonu, Samsun, Sinop, Sivas'ta yani 8 kente daha ormana 'Sen artık orman değilsin' dediler.

Yüzde 92'si İNSAN kaynaklı olduğunu açıklayan Orman Bakanlığı verilerine göre ülkemizde sadece bu yaz mevsiminde yüzlerce orman yangınına mı üzülürsün, bir, bir yok sayılan ormanlara mı üzülürsün?

SAÇLARI YOLMAK ELDE DEĞİL

Yukarıda 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'n imzası ile orman arazisi dışına çıkarıldı' diye yazdım ya, O kişinin değişik zamanlarda doğa ve çevre ile ilgili neler söylediğine bir bakalım mı?

#Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Yerel Yönetimler Sempozyumu konuşmasında, 'Deniz kenarlarını, orman alanlarını betona çevirme gayretinde olanlar var. Şu para var ya, nelere muktedir, bu kapitalizm nelere muktedir? Orman morman ne var ne yok kesiyor, atıyor, götürüyor. 'Oraya ben bir dikey mimari yapayım, malı götüreyim', yapılan iş bu. Yani doğa şöyle olmuş, böyle olmuş umurunda değil'

##2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 'Şehircilik Şurası' açılış konuşmasında, 'Gerçekten de insan, doğanın çehresini değiştirebilecek müdahaleler yapma bilgisine ve iradesine sahip alemdeki tek varlıktır. Şayet bu müdahale güzele, iyiye, hayırlıya ulaşma yönünde olursa insan, Allah'ın yeryüzündeki halifeliği vasfına uygun davranmış olur. Aksi yönde hareket ederse bu, Allah ile haşa yarışma yolunu açar ki, o yolun sonu hem insanın hüsranıdır hem de dünyanın mahvıdır. Tabiata, çevreye ve hayata dair bakış açımızı düzeltmezsek, dünya yaşanılır bir yer olmaktan tamamen çıkacaktır' ##'Kadim şehirlerin en önemli güzelliği, ana karakterlerini kaybetmeden yeniyi bünyelerinde eritmesi, özlerinden katarak yeniden yoğurmasıdır. İstanbul bu açıdan gerçekten müstesna bir şehirdir. Ama biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum. Evlerimiz genişlese de gönüllerimiz daralıyor. Binalarımız yükseldikçe ufkumuz kararıyor. Bizler çoğu zaman elimizdekinin kıymetini onu kaybedince anlıyoruz. Son yıllarda şehirleşme noktasınca ciddi sorunlarımızın olduğunu hatalarımızın, eksiklerimizin olduğunu defalarca söyledim'

ALLAH İLE YARIŞ OLMAZ

'Halbuki bizim medeniyetimizde şehir daha doğrusu binalar, sokaklar, mahalleler insanın yaratıcısına yönelişinin simgeleridir, öyle olmak zorundadır. Bu bakımdan insanla-şehir arasındaki ilişkiyi doğru kurmak çok ama çok önemlidir. Eğer şehir ile insan arasındaki ilişki, insan öncelikli olmazsa işte o zaman yaşadığımız çevre manevi boyutuyla da üzerimize çökmeye başlar.' Buraya kadar okuduklarınız 22 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP'nin en üst yöneticisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin en üst makamı.

SON SÖZÜM YOK!