Hazırlıklı olmakta yarar var. Kimse havanın yumuşamasına fazla güvenmesin. Sanki normalleşiyoruz gibi gelebilir. Oysa bizim en tehlikeli günlerimiz çok az süren normalimizdir.

İnsan doğası normal günlerde tuzağa daha kolay düşer. O nedenle normalden korkmak lazım.

Bu görüşteyim.

Seçim yaklaştıkça tehlikeli gelişmelere ve sürprizlere hazırlıklı olalım.

Siyasetin doğa gereği her gelişme arşivlenir. Olayın ve kişilerin bağlantıları incelenir ve arşive eklenir. Günü geldiğinde “Bu da nereden çıktı!” demeye kalkmadan ikinci, üçüncü dosyalar servis edilir.

Arşivin dosyaları açılmaya görsün, buna dayanana pek az rastlanmıştır.

Bizim gibi ülkelerde ise hiç yoktur.

Korkunun kimseye faydası olmaz, kaçınılmaz son yakındır.

Bunu bilir bunu söylerim.

***

Skandal dosyaların amaçlarından biri şantaj olabilir. Öncesinde uyarılmıştır, sonuç alınamamıştır. Maddi ve manevi menfaatler vadedilmiştir ama nafile, faydası olmamıştır…

Sanki şantaj altında olan kişi ülkesini çok sevmektedir, ne olursa olsun ülkenin zararına iş yapmaya yanaşmamıştır gibi. Oysa durum çok farklı da olabilir.

Söz konusu kişi bir değil de birkaç yönden baskı altına alınmıştır, kıpırdayacak yer bırakmamışlardır. Tek seçeneği istifa etmek ve yargıya sığınmak kalmıştır ki bu en iyisidir.

Bu seçenek de değerlendirilmemişse Allah korusun!

***

Türkiye’nin yaşadıklarını benzeri Avrupa yaşamış mıdır, araştıralım.

Yaşamış, hem de daha beterini!

Ama hiçbir şey olmamış gibi 20 yılı aşkın kesintisiz iktidarda kalmak da neyin nesi?

Türkiye’yi dışarıdan izleyenlerin anlamakta zorluk çektikleri yerde yapacakları bir çalışma var, anlamayı kolaylaştıran:

Yıllara bölünmüş zaman dilimlerini çağlara bölmek en mantıklısı.

Beni hiç yaşamamış gibi de düşünebilirsiniz.

Bu kadar basit.