Türk Millet isterse her şey olur…

Millet isteyince nelerin olabildiğine şöyle bir göz atalım:

1950 seçimlerinde Demokrat Parti kazandı ve İsmet Paşa iktidarı tereddütsüz devretti.

Yakın tarihe gelelim:

AP %56 ile iktidar oldu ve daha sonra girdiği bütün seçimleri kaybetti.

CHP %43 oy oldu ama bir daha o rakama ulaşamadı.

Bir ara barajın bile altında kaldı.

DSP'nin oyu %22 idi.

Bir sonraki seçimde %1 oldu.

RP'nin oyu %25 idi, bir sonraki seçimde %15 ve daha sonra baraj altında kaldı.

DYP muhalefette olduğu halde daha sonra baraj altında kaldı.

Anavatan Partisi erken seçime gitti ve iktidardan oldu.

MHP %18'den %8'e inerek ve ANAP daha sonra barajın altında kaldılar.

1961'den sonra yapılan bütün seçimler incelensin.

Görülecektir ki:

Bir seçimde birinci olan parti bir sonraki seçimde ya üçüncü veya dördüncü oldu.

İkinci ve üçüncü olan partiler bazen birinci, bazen de daha gerilere gittiler.

Şimdi:

Bunları niçin yazıyorum?

24 Haziran'da çok çok önemli bir seçim var.

Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Tahminler, anketler ve genel kanaat AKP'nin ve adayının birinci olacağı yönünde.

Neden?

Millet isterse bunun tam tersi olamaz mı?

Yukarda verdiğim örnekler ki; bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün… Gösteriyor ki, evdeki pazar çarşıya uymayabilir. Yeter ki Millet istesin.

Yeter ki Millet tamam desin.

Birinci zannedilen üçüncü, ikinci ve üçüncü zannedilen ikincilikleri alır ve 24 Haziran'dan sonra onlar yarışırlar.

Mümkün değil mi diyorsunuz?

Verdiğim örnekler Türkiye'de yaşanmadı mı?

Tekrar bir örnek vereyim:

1983 seçimlerini %46 ile kazanan ANAP, 1987 seçimlerinde 10 puan geriledi ve 1989 yerel seçimlerinde ise Malatya hariç bütün belediye bşkanlıklarını kaybetti.

Bunları yaşamadık mı?

Yaşadık.

O halde Millet isterse tahminleri boşa çıkarabilir ve 24 Haziran'dan sonraki yarış İnce ile Akşener arasında geçebilir.

Dün akşam iftardan sonra çok değerli bir arkadaşımız ve komşumuz bizi çaya davet etti. Sohbet esnasında arkadaşımın eşi, 'Kimbilir?' dedi ve ekledi: 'Belki de yarış İnce ve Akşener arasında geçecek…'

İşte bütün gece bu değerlendirmeyi düşündüm; siyasi hayatım boyunca yaşadıklarımı bir kez daha film şeridi gibi göz önüne getirdim ve dedim ki:

Belki çok hayal.

Doğru.

Ama bu Millet çoğu kere hayalleri hakikat yapmadı mı?

Millet isterse her şey olur.

Yeter ki, geçmişteki gibi Millet istesin…