Nedim ATİLLA
Kruvaziyer mi? 'Cruisezillas' mı?
26 Ağustos 2024 Pazartesi

Bu yaz, Haziran ortasında bir sabah tekne ile Bodrum Kale Limandan ayrıldık, Bitez yönüne doğru gidiyoruz. Cruise limanına yanaşmış bir kruvaziyer gemisi hepimizin dikkatini çekiyor. Bacasından çıkan kapkara bir duman bütün Bodrum’un üzerini kaplamış. Teknedeki Bodrumlu arkadaşlara soruyorum, “Bunu engelleyecek otorite yok mu?”diye. Bana boş gözlerle bakıyorlar.

Bodrum’daki duyarlı birkaç kişi toplanıp bu kruvaziyer gemisini protesto etmiş. Duyan var mı? Sanmıyorum.

İki ay önceki bu durumu anımsatan ise bu sabah The Guardian’da okuduğum bir makale oldu. Gazetenin editörlerinden ArchieBland bu gemilerin birer çevre canavarına dönüştüğüne gönderme yaparak, cruisezillas” deyimini üretmiş. Bence iyi de olmuş.Bland’ın makalesi, “Bunlar lüks bir endüstri, kirliliğini boşaltıyorlar ve bundan sıyrılmalarına izin veriliyor” sözleriyle başlıyor ve neden bir kruvaziyer gemisinden daha kötü çevre dostu çok az seyahat aracı olduğunu kanıtlamaya yönelik iddialar ortaya koyuyor:

“Kruvaziyer gemilerinden Akdeniz veya Karayipler’i geçenlerin çoğu bunu zehirli dizel dumanları çıkararak yapar; yanaştıklarında, yolcuları Arnavut kaldırımlı sokaklarda dolaşırken bile ev sahibi limanlarının havasını tıkarlar.”

Bodrumlular için ne kadar tanıdık değil mi?

Gazetenin uzman yazarlarından biri olan Jon Hood da tartışmaya katılmış, “Nakliye sektörünün tamamına dünya çapında muazzam vergi indirimleri sağlanıyor” demiş ve eklemiş: “Yakıtları vergilendirilmiyor ve emisyonları büyük ölçüde fiyatlandırılmıyor. Aynı sübvansiyonlar, neden oldukları çevresel hasar göz önüne alındığında zaten yeterince yüksek vergilendirilmeyen kara veya hava taşımacılığı için mevcut değil.”

Rakamlara bakalım: 1970’te dünyada 21 kruvaziyer gemisi vardı. Bugün, 124 yolcu ve mürettebat taşıyan gösterişli yelkenli yat Sea Cloud’dan, 15 mavi balinadan daha uzun ve neredeyse 10.000 yolcu taşıyan parlak yeni dev Icon of theSeas’e kadar 515 taneye ulaşmış sayıları.  JP Morgan, kruvaziyer endüstrisinin 2028 yılına kadar 1,9 trilyon sterlinlik küresel tatil pazarının neredeyse yüzde 4’üne eşit olacağını tahmin ediyormuş. Önümüzdeki yıl eklenecek 60 yeni gemi ile sayı artacak. Her yıl artarak büyüme bekleniyor.

Yine bugünkü The Guardian’dan öğreniyoruz ki, kruvaziyer operatörleri, tekliflerinin ayrıcalığını artırmak için özel adalar satın alıyormuş. Bu tür bir destinasyon olan Carnival CruiseLine’ınCelebrationKey’i, 2028 yılına kadar yılda yaklaşık dört milyon ziyaretçi kabul edeceğini öngörüyor ve devasa bir “kumdan kale”, sonsuzluk havuzu ve gemilerinden biriyle gelmeyen hiç kimsenin erişemeyeceği “benzersiz bir Bahama deneyimi” vaat ediyor.

Gemilerde, endüstri kadar hızlı büyüyor. Günümüzdeki en büyük gemiler, 2000 yılındakinden iki kat daha büyük; Transport &Environment’a göre, aynı oranda büyümeye devam ederlerse, 2050 yılına kadar bugün olduklarından 1,5 kat daha büyük olacaklar veya Titanic’in sekiz katı büyüklüğünde olacaklar.

John Hood’un şu benzetmesi de ilginç: Bunların ne kadar büyük olduğunu hesaplamak zaten oldukça zordur: Icon of theSeas’da 2.800 misafir odası, 20 güverte, 40 restoran, yedi yüzme havuzu ve bir kapalı şelale vardır. Birçok katmanının bir özeti: “İnsan Lazanyası”.

Çevreye gelince; gazeteden aktarıyorum: Sadece Avrupa yolcu gemileri 2022’de 1 milyar otomobilden daha fazla kükürt oksit yaydı ve bu da yanaştıkları şehirlerde büyük bir kirliliğe yol açtı. Bu durum yerel halk için tartışmalı ekonomik faydalar sağladı. Bazı yerlerde, yolcu gemileri kıyıdaki güce bağlanabilir ve motorlarını kapatabilir, böylece kanser, astım ve kalp hastalığıyla bağlantılı toksik egzoz dumanları ortadan kaldırılabilir.Ancak bu, operatörler için dizel veya deniz gazı yağı yakmaktan daha pahalıdır ve altyapı düzensizdir. Southampton’da, 2022’de devreye girmesinden bu yana sadece 10 yolcu gemisinden sadece biri kıyı elektriğine bağlandı. Sadece bu resmî tatil hafta sonunda yaklaşık 14 yolcu gemisinin oraya yanaşması bekleniyordu. Fişe takılmadığında, tek bir gemi yanaşmışken operasyonları çalıştırmak için 34.400 rölantide çalışan kamyon kadar dizel egzozu yayabilir.Avrupa’daki yolcu gemisi CO2 emisyonları 2017 ile 2022 arasında yüzde 17 artarak Paris ile New York arasında 50.000 uçuşa eşdeğer bir seviyeye ulaştı. Uçuşlarla karşılaştırıldığında, gemi yolculukları yolcu-kilometre başına önemli ölçüde daha fazla karbon emisyonu üretiyor: aynı dönemdeki eşdeğer uçuşlar ve otel konaklamalarının iki katı bir rakam bu.

Tüm bunlar ağır bir çevresel maliyete neden oluyor. Peki bu işin nedeni ne, çözümü yok mu?

Birincil neden, en büyük yolcu gemilerinin operasyonlarını çalıştırmak için ihtiyaç duyacakları devasa pilleri taşımasının imkânsız olması ve bunun yerine fosil yakıtlar yakmaları; bunların yerini alacak yenilenebilir hidrojen bazlı e-yakıtların ciddi bir şekilde kıt olması. Bazıları sıvılaştırılmış doğal gazla (LNG) çalışıyor ve buna temiz yakıt diyor çünkü deniz alternatiflerine göre daha az karbondioksit üretiyor, ancak tedarik zinciri boyunca metan da ürettiği ve bir miktar gaz yakılmadığında gerçek iklim etkisi daha büyük.Hood, “Gemi yolculuğu endüstrisi LNG’yi yeşil bir önlem olarak adlandırdığında kesinlikle yeşil aklama yapıyor” diyor.

Avrupa Taşımacılık ve Çevre FederasyonuTransport & Environment, deniz ve hava kirliliğine karşı hassas bölgelerdeki yolcu gemisi trafiğini sınırlamaktan, her gemi için emisyonların endüstri tarafından tam olarak açıklanmasını talep ederek “yeşil aklamayı” zorlaştırmaya kadar temel reformların bir listesini hazırlamış. Ayrıca, ek iklim finansmanı sağlamak için yolcu gemisi biletlerine vergi koymayı öneriyor; bu önlemin bilet başına 50 eurodan yılda 1,6 milyar euro toplayabileceği tahmin ediliyor.

AB, gelecek yıldan itibaren kirli yakıtla yelken açmak için önemli cezalar getiriyor ve bu da endüstriyi değişime teşvik edecek diye umuluyor.

Öyle görünüyor ki kruvaziyer turizmi önümüzdeki yıllarda daha da çok tartışılacak.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Emre 28 Ağustos 2024 Çarşamba 10:51

yazınızı bilgiendirici ve çok faydalı buldum. Tebrik ederim

Yorumu oyla      1      0  
Omer 27 Ağustos 2024 Salı 07:43

İnsan lazanyası lafı cuk oturmuş

Yorumu oyla      1      1  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
5 yaşında kayboldu, 18 yıldır aranıyor!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Aşırı uçuşlar da turizm canavarı
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Gazzeli Çocuklara Mektuplar (5) Yönetmen değil, önce insanım!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Cumhuriyet, cemaat ve cinayet!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İzmir’de en yüce değer, tembelliktir
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Okullar açıldı
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Narin'in katliamı, feodalizm ve suskunluk yasası
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Nefes nefese bir yaz geçti'
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Ne yaşıyoruz?
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Badel Harab-ül İzmir
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva