Mehmet KARABEL
5 yaşında kayboldu, 18 yıldır aranıyor!
13 Eylül 2024 Cuma

Zavallı “Narin”in hunharca bu hayattan kopartılıp...

Dere yatağına atılmasının üstünden...

22 gün geride kaldı...

Ne acıdır ki...

Diyarbakır'da öldürülen sekiz yaşındaki Narin Güran’la ilgili...

Sır perdesi henüz aydınlatılamadı...

Devlet Baba...

Bizzat acı olayın üstünde titizlikle duruyor...

Ne var ki...

Cinayete kurban gittiği kesinleşen Narincik’in...

Katilli ya da katilleri henüz “yüzde 100” belirlenemedi...

Acı büyük ama...

Cinayet de tam bir “kördüğüm”...

Bakalım...

“Zavallı Narin’in başına gelenler...”

Nasıl aydınlanacak?

Kördüğüm nasıl çözülecek?

Tek tesellimiz ise...

Katilin ve varsa yardımcılarının...

Çok yakında belirlenme ihtimali...

Bu umudumuz gerçekleşirse...

En azından...

Milletçe kalplerde yaşatmaya başladığımız acı...

Bir nebze hafifleyecek...

***

Narin’in kahreden sonu...

Yıllar önce İzmir’de yaşanan...

“Kayıp İlayda Olayı”nı hatırlara getiriyor…

O da “karanlık” bir yaşanmış öykü…

Üstelik…

Üstünden 18 yıl geçmiş…

Merak ettiniz di’mi?

Kim o İlayda?

***

Az, biraz düşünün hatırlayacaksınız…

İzmir gibi bir donanımlı bir mega kentte...

“Beş yaşında kaybolan ve tam 18 yıldır aranan (!) bir yavrumuz var…”

***

O günün yıldız tarihi…

“9 Nisan 2006”

Günlerden Pazar…

Buca’da yaşayan

Saim - Bedriye Taşçı çifti…

Minik kızları İlayda ile…

Kaynaklar’a piknik yapmaya gidiyorlar…

Haftanın yorgunluğunu atıyorlar…

Herkes mutlu…

Ne var ki…

Eve gitme vakti gelince…

Bi’da bakıyorlar ki…

Beş yaşındaki kızları İlayda ortalıkta yok…

Sesleniyorlar…

Her yere bakıyorlar…

“Acaba uyuyup kaldı mı bi’ağacın dibinde?” diye…

O gün orada ne kadar piknikçi varsa…

İlayda için seferber oluyor…

Jandarma tabiri caizse her taşın altına bakıyor…

Yol üstündeki tüm güvenlik kameraları tek tek izleniyor…

Yok… Yok… Yok…

İlayda, sanki yer yarılmış içine girmiş gibiydi…

Şaka yapar gibi…

Polise, jandarmaya yüzlerce ihbar geliyor…

Ne var ki…

Hiç biri “gerçek” çıkmıyordu!

İlayda yaşıyorsa…

Bugün “23 yaşında” olacaktı…

“18 yıl” geçti aradan…

Kaç anne / baba bu acıya, hasrete dayanabilir ki?

Her şeye karşın…

Baba Saim Taşçı…

Hala umutlu, gözyaşları arasında diyor ki:

“Yavrumun yerini söylesinler, yeter! Kimseden davacı olmayacağım... Yeter ki, bizim bu ateşimizi söndürsünler… 18 yıldır her gün yüreğimiz alev alev…”

Hala kızının bi’gün kapıyı çalacağına inanan Saim Taşçı…

“Kim bilir, belki de kendisi gelip bizi bulur!” diyerek…

Umudunun hiç bitmediğini…

Şu sözlerle dile getiriyor:

“Çocuğumun yerini söylesinler, kimseden davacı olmayacağım... Yeter ki, bizim kalbimizdeki ateşi söndürsünler… Bize bir telefon açsınlar, (Yavrun burada desinler... Gidip O’nu alayım, davacı bile olmayacağım…”

***

İzmirli Saim - Bedriye Taşçı çifti…

Hava güzel olduğunda…

Arada bir de olsa…

Kızları İlayda’yı kaybettikleri ağacın altında…

Saatlerce oturuyorlar…

Belki…

“İlayda gelir…” diye…

***

İlayda’nın anne ve babası…

Nasıl yaşıyor bi’görseniz?

Adeta bir “hayalet” gibiler hala…

Her gün…

“Ya kapımızı çalarsa?” diye…

Tetikte yaşıyorlar…

Bunu yaparken de…

“18 yıldır ölü gibiyiz…”

Diyerek yaşadıkları büyük acıyı diye getiriyorlar…

***

Bitiriyoruz…

Kısacık da olsa…

Tarihin karanlık labirentlerinde kalmış…

Ama…

Hiç unutulmamış bir “kayıp kız” olayı ile…

Taaa…

“63 yıl öncesine gidiyoruz…”

1961 yılının 9 Ekim günü, akşamüstü...

İstanbul Bahçelievler’de yaşayan…

Özakar Ailesi’nin hayatı…

O gün karardı ve bi’daha aydınlığa kavuşamadı…

Ailenin altı yaşındaki kızı “Ayla”

Bisküvi almak için evin yakınındaki bakkala gitmişti…

Ve bi’daha geri dönmedi!

Bakkal sorguya çekildi; mutlu sona ulaşılamadı…

Aradan yıllar, yıllar geçti...

Ayla, bisküviyi alıp çıkmış ama bi’daha geri dönmemişti…

Türkiye…

Ayla’yı bulmak için seferber oldu…

Hatta filmli bile çekildi…

Sonunda…

Küçük kızdan umut kesildi…

Yaşıyorsa…

Ayla bugün 69 yaşında olacaktı…

Ne var ki…

Minicik bir iz bile bulunamadı Ayla’dan…

Ne acı di’mi?

Nokta…

Hamiş: “Çocuklarınızı gözünüzün önünden ayırmayın… / Müge Anlı ile Tatlı Sert - 3 Mayıs 2019…”

Sonsöz: “Keşke değil, (İyi ki…) demesi için, çocuğunuz hata yapınca gülümseyin… / Anonim…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Şerafettin Zeyrek 13 Eylül 2024 Cuma 11:23

üç günlük işi devlet 20 günde çözemedi. Ben yetkili olsaydım oradaki valiyi. il jandarma komutanını ve ilgili savcıları görevden alırdım. Ayıp ve yazık yav.

Yorumu oyla      0      0  
sezar 13 Eylül 2024 Cuma 09:05

Lütfen çocuklarıniza sahip çıkın parka tak başına göndermeyin..

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yıldırım hızıyla idam sehpasına!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Çeşme Projesi’ni kim sabote etti?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Dinimiz Âmin
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Gazzeli Çocuklara Mektuplar (5) Yönetmen değil, önce insanım!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Okullar açıldı
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Narin'in katliamı, feodalizm ve suskunluk yasası
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Nefes nefese bir yaz geçti'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva