Göztepemiz iyi bir performansa imza attığı karşılaşmada Adanaspor engelini 3 golle zorlanmadan aştı ve hanesine altın niteliğinde 3 puan daha yazdırarak büyük moral kazandı. Geçen haftaya göre Kubilay Kanatsızkuş yerine Billal ile maça başlayan Stanimir Stoilov'un bu deplasmanda süpriz istemediği ve disiplini elden bırakmayan oyun şeklini ilk anlardan itibaren kendini hissettirdi. Kornerden gelen topa mükemmel vuran Dennis gol perdesini açan ilk isimdi. Billal'in yakladığı fırsatı mükemmel vuruşuyla taçlandırması ve hemen ardından da kaleci Ferhatı çaresiz bırakan Yalçın Kayan, işi 1.yarıda bitirip stresten uzak rahat bir maç izlememizi sağladılar.

İkinci yarı yine tamamen Göz-Göz'ün kontrolünde ve kalemizde tehlike dahi yaşamadığımız rahat bir mücadeleye şahitlik ettik. Rakibin cılız atakları ve güç dengesinin ağır şekilde Göztepe lehine olması bizler için ligin en kolay galibiyeti anlamı taşıyordu.

Yalnız yine atlanmaması gereken çok önemli bir detayı sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk yarı Ahmet İldiz'e ceza alanı içerisinde yapılan müdahele ile maçın son bölümünde İsmail Köybaşı kontrolünde olan topun elle kesilmesi TARTIŞMASIZ PENALTI kararları olarak yorumlanmalıydı. VAR Hakemi bu hafta da Göztepe'nin buz gibi diyebileceğimiz 2 net penaltısını görmezden gelerek adeta hakkımızı gaspetti.

Küme düştüğümüz olaylı Tavşanlı Linyit karşılaşmasının baş aktörü konumunda bulunan Adanaspor teknik direktörü Kemal Kılıç'ı da hatırlamış olduğumuz 90 dakika silinemeyen geçmişin acı hatırası olarak karşımızda duruyordu.

Bu güzel galibiyetle kendi saha ve taraftarımız önünde oynayacağımız Boluspor mücadelesinin anlam önemi bir kat daha artmış oldu. Şampiyonluğu kucaklamamıza tam 10 hafta kalmışken tek eksiğimiz olan Doğan Erdoğan'ın da formasına kavuşmasını hasretle bekliyoruz. Stanimir Stoilov başta olmak üzere tüm teknik ekibi ve emeği geçenleri kutluyorum.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'ün dediği gibi

'Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyebilenindir'