Mehmet KARABEL
Dünya rekoru O'nda!
29 Haziran 2024 Cumartesi

Önceki gece yarısı…

Bendeniz “72’ye merhaba” derken…

O da…

Büyük olasılıkla…

“Yıllar yorgun, ben yorgun!”

Demese bile…

Saatler gece yarısını gösterirken…

Emsalsiz güzellikteki…

Üzüm buğusu gözlerin sahibesi de…

“Merhaba 80. yıl…”

Gururu ile karşılayıverdi her halde yeni yaşını…

Hala…

Çok güzel… Çok alımlı… Çok çekici… Çok hanımefendi…

Bir idol!

Rakipsiz…

Dünyada eşi yok!

(Bunu neden dedim? Çünkü…)

Çok özel bir rekorun sahibesi…

Öyle bir rekor ki…

Şu yaşlı dünya bile O’nu ayakta alkışlıyor…

Çünkü…

Kapkara…

Üzüm buğusu gözlerin sahibesi…

Türk Sineması’nın Türkan Sultanı…

60 küsur yıl içinde…

“222 filmde başrolde oynadı”…

Böylece…

Dünyanın “en çok film çeviren” başrol kadın oyuncusu unvanını...

Hala elinde tutan bir yıldız…

Bu rekoru…

Şu yaşlı dünyada henüz kimseler kıramadı…

***

Kamerayla tanışması 15 yaşında…

O dostluk 60 küsur yıldır devam ediyor…

Bakışları ömre bedel…

O’nun gibi “buğulu buğulu” bakan bi’kadın oyuncu daha gelmedi…

O bakışlar…

Kim bilir kaç kuşağın kalbini deldi, geçti?

Bilir misiniz?

Taaa yıllar önce…

O’nun için dudaktan kulağa yayılan üç kelimelik bir efsane vardı:

Sakın gözlerine bakma, ölürsün!”

Allah korusun; kimsecikler ölmedi ama…

Kendini kaybeden dünya kadar erkek olmuştur; kesin!

***

Dün gece bir kaç film seyrettim…

Canım çıktı ağlamaktan…

Türkan yok mu, o Türkan?

Yine öptürmedi dudaktan…”

Demet Akalın’ın bu şarkısı yeri göğü inletirken bile…

Bi’kez olsun kızmadı; sinirlenmedi…

Oysa…

Parçanın nakarat bölümlerinde…

Taçsız Kraliçe Türkan Şoray’ın…

40 yıl süren “Öptürmem…” yasağı ti’ye alınıyordu…

Hep o “ömre bedel” gülümsemesi ile…

Alttan aldı, gençleri teşvik etti…

Ne var ki…

Bakıyorum da şöyle TV’deki dizilere…

Gıcır gıcır Yeşilçam filmlerine…

Neden?

Gencecik, filiz gibi yeni Türkan Şoray’lar gelmiyor / gelemiyor?

“Sultan” koltuğu neden hep boş?

***

13 yaşındaydı…

Çırpı gibi bir kızdı…

Mahalleye avuç içinden fal bakan bir kadın gelmişti…

Baktı, gözleri ömre bedel kara kızın avucuna…

Şaşırdı; dudaklarından şunlar döküldü:

Sen yıldız olup gökyüzünde parlayacaksın…”

***

Ömründe ilk kez bir film setine gittiğinde…

16 yaşına yeni basmıştı…

O gün hayatı ve tabii ki, “kaderi” değişti…

Filmin adı; “Köyde Bir Kız Sevdim” idi…

Türker İnanoğlu, o günü sonra şöyle anlatıyordu:

Kara gözlüydü… Üzerinde yeşil bir manto vardı… Bir kenara oturdu… İnsanın yüreğinin içine dalan bakışları vardı… Müthiş güzeldi… O ana kadar sinemaya böyle bir güzel gelmemişti…”

***

Bizim sinema seyircisi, sevdi mi tam severdi…

Türkan Şoray’ın şansı açılıyordu…

Avucuna bakıp fal açan o kadın haklı mıydı acaba?

Üçüncü filmde başrolü…

Göksel Arsoy’la paylaştı…

Yakışıklı oyuncunun rolü gereği üç sevgilisi vardı…

Biri de terk edilen kızı oynayan Türkan Şoray’dı…

Seyirci gencecik o yıldızı öylesine sevmişti ki…

Filmin sonunda…

Koltuklara vura vura…

Göksel Arsoy’un canlandırdığı karaktere…

Bu kara kızla evlen!” diye bağırmaya başlamıştı…

Sinema salonu inim inim inliyordu…

Olacak şey değil; ama gerçek!

***

Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın’la birlikte…

Yeşilçam’ın Dört Yapraklı Yoncası”nın güzellerinden biri olmanın…

Tadını çıkarıyor…

(Fatma Girik’i rahmetle anıyoruz…)

Bu dörtlü yıldız kümesinin içinde…

Sadece Türkan Şoray yönetmenlik yaptı…

Altın Portakal”da…

Dört kez “En İyi Kadın Ödülü”nü havaya kaldırdı…

34 yıl önce “Devlet Sanatçısı” unvanına layık görüldü…

Kendi adını taşıyan ilkokul yaptırdı…

Yıllar önce…

UNICEF’in (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) 

Türkiye iyi niyet elçisi seçildi…

Sahneye çıktığında…

Dünyaya şöyle seslendi:

Sevgiyle yapılamayacak bir şey yoktur… Gücü sevgiyle birleştirirsek birçok sorunun üstesinden gelebiliriz…”

***

Altı yıl (2018 Haziran) önce…

Yeteri kadar iyi senaryo gelmiyor…” diyerek…

Oyunculuğu bıraktığını açıkladı…

***

Türkan Şoray’ın hayatını…

Taaa yıllar önce…

Kendisinden 22 yaş büyük bir erkek değiştirdi…

1962 yılında…

Galatasaray eski asbaşkanı Rüçhan Adlı ile…

Birlikte yaşamaya başladı…

Tam 20 yıl birbirlerinin ellerini bırakmadılar…

Rüçhan Adlı, eşinden boşanamadığı için…

Nikah masasına oturamadılar…

(Evlenselerdi acaba Türkan Şoray, Taçsız Kraliçe olabilir miydi?)

Tiyatro oyuncusu Cihan Ünal ile 1983'te evlendi…

Dört yıl sonra ayrıldılar…

Yağmur adında kızları var…

***

Rüçhan Adlı döneminde…

Bi’anda “Şoray Kanunları”nı hayata geçirdi…

Kimilerine göre…

Rüçhan Adlı…

Efsane Kadın Türkan Şoray’ın…

Ruh eşi, akıl hocası, menajeri ve finans danışmanıydı…

Güzel sanatçı…

O günleri kitabında şöyle anlatıyor:

İlk filmlerimde öpüşmüştüm… Ancak o sırada seyirciyle güçlü bir bağımız yoktu… Film çekerken anlaşmalarıma bazı şartlar koymam bu yüzdendi… En önemli madde altı numaralı olandı… Filmde öpüşme ve açık sahne olmayacaktır… Nokta…”

***

Elazığ’da çekilen “Cemo” filminde…

Dörtnala giden attan kayalıkların üstüne düştü…

Doktorlar acı haberi verdi:

Boyun omurlarında kayma var… Hiç hareket etmemesi gerekir… Felç olabilir…”

Hayranlarının duasıyla Azrail’i tuşa getirdi…

***

Bitiriyoruz…

Her ülkenin bir “Türkan Şoray”ı vardır, illaki…

Ama bizim Türkan’ımız…

Bana sorarsanız…

Bu güzel ülkeye…

Tanrı’nın bir hediyesidir…

Çevirdiği tüm filmler iz bırakmıştır…

Ama…

Bir film ile bir TV dizisine attığı imzalar…

Bugün bile…

Türk Sineması’nın gurur eserleridir…

Önce sinema filmi:

Selvi Boylum Al Yazmalım”

Neredeyse 45 yıldır tüm kuşakları etkiledi…

Etkilemeye devam ediyor…

Bir sinema şaheseri…

Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ı zirveye taşıyan filmdir…

Bir benzeri hala çekilemedi…

İkinci pırlanta emeği…

Televizyon dizisi, “İkinci Bahar”dır…

Sultan…

Bu kez Şener Şen ile oynadı…

Yine bence…

Üstlendiği rolü oynamadı; yaşadı…

TV ekranları…

Bi’daha böyle bir diziye ev sahipliği yapmadı…

Hala…

Çok güzel, çok etkileyici ve çok özel…

İyi ki…

Bu güzel ülkenin bir Türkan Şoray’ı var…

Ne mutlu bize…

Hamiş: “Geçen yıl, yüzüne Fransız askısı yaptırdı; fazla kilolarından kurtuldu… 80 yaşının kapısını aralayan ünlü oyuncu hala kendisine hayranlıkla baktırıyor…

Sonsöz: “Türkan Şoray, Sessiz Kuşak, Bebek Patlaması Kuşağı, X, Y ve Z kuşakları olmak üzere beş neslin de sevgisini, saygısını ve hayranlığını kazandı… Kime nasip olur böylesi zenginlik? / Anonim…”

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Neden 'erken seçim' için meydan okudu?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Karl Marx ve Mehmet Şimşek!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
1 Temmuz eşiği ve normalleşememe!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Despina Vandi Çeşme’de… Kaçırmamak gerek
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford şehitleri
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Varlık-Hiçlik ekseninde gerilen insan
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Ya o vergiler hayatımıza girerse!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva