Türkiye ve Yunanistan arasında sanat aracılığıyla dostluğu geliştirme çabaları, kültürel değişim ve işbirlikleri yoluyla iki ülke arasındaki tarihi ve politik gerilimlerin azalmasına katkıda bulunuyor. Bu tür girişimler, müzik, edebiyat, sinema, tiyatro, dans ve görsel sanatlar gibi çeşitli sanat dallarında kendini gösteriyor.

Bu işbirliklerinde en başta müzisyenler geliyor. Türk ve Yunan müzisyenler, ortak konserler ve albümlerle iki ülkenin kültürel zenginliklerini bir araya getiriyorlar.  Türk ve Yunan sanatçılarının birlikte sahne aldığı “Dostluk Konserleri” ve benzeri etkinlikler, halklar arasındaki dostluğu pekiştiren önemli adımlar… Mesela bir Rotary etkinliği olarak düzenlediğimiz “Komşu Sesler” Konseri unutulmazdı. Türk ve Yunan müzisyenlerin birlikte sahne aldığı bu konser serisi, iki ülke arasındaki müzikal bağları güçlendirmeyi amaçlıyordu.

İçinde bendenizin de yer aldığı çok sayıda film ve belgesel projeleri de malum. Türk ve Yunan sinemacıların ortak yapımları, iki ülkenin kültürel ve tarihi bağlarını ele alarak izleyicilere farklı perspektifler sunuyor. Bu tür projeler, karşılıklı anlayışı ve empatiyi artırıyor.

Edebiyat Festivalleri ve Çeviri Projeleri de çok değerli… Edebiyat festivalleri ve iki ülkenin yazarlarının eserlerinin karşılıklı olarak çevrilip yayımlanması, kültürel etkileşimi artırır. Bu sayede, Türk ve Yunan okurlar, birbirlerinin edebi dünyalarını keşfetme fırsatı buluyor.

Ortak Tiyatro ve Dans Gösterileri bütün yaz boyunca Türkiye’nin Ege Kıyıları ve Yunanistan’ın Ege adalarında devam ediyor. Türk ve Yunan tiyatro ve dans topluluklarının ortak sahne performansları, iki kültürün sanatsal ifade biçimlerini harmanlayarak seyircilere sunuluyor. Bu tür etkinlikler, iki ülkenin sanatçılarının birbirlerinden öğrenmelerini de sağlıyor.

Görsel sanatlarda düzenlenen sergiler ve sanatçı değişim programları, iki ülkenin sanatçılarının birlikte çalışmasına ve deneyimlerini paylaşmasına olanak tanıyor. Bu tür işbirlikleri, sanatın evrensel dilini kullanarak dostluk köprüleri kuruyor.

“İki Yaka, Bir Hikaye” Belgeseli Türkiye ve Yunanistan arasındaki ortak tarihi ve kültürel mirası konu alıyordu. İstanbul ve Atina’da düzenlenen Edebiyat Festivalleri iki ülkenin yazarlarını ve okurlarını bir araya getirerek edebi diyalogları teşvik ediyor on yıllardır.

Sanat yoluyla kurulan bu dostluk köprüleri, iki ülke arasındaki barış ve işbirliğinin güçlenmesine önemli katkılarda bulunuyor.

Bu anlamda 17 Temmuz’da çok değerli bir etkinlik var Çeşme’de… Sakız Adası’nın ışıklarının tek tek sayılabildiği Çeşme Açık Hava Tiyatrosunda 17 Temmuz akşamı seçkin Yunanlı sanatçı Despina Vandi 28 kişilik ekibiyle muhteşem bir konser verecek. Gelirinin eğitime yönlendirileceği bu konserle Türk Eğitim Vakfı (TEV) ilk defa uluslararası bir sanatçıyı konuk etmiş oluyor.

Despina Vandi gerçek bir Diva. Pop ve laika müziğini birleştirerek kendi özgün tarzını yaratmış. Laika, Yunanca’da “halk” anlamına gelen “laikos” kelimesinden türemiştir ve genellikle halkın günlük yaşamını, duygularını ve deneyimlerini yansıtan şarkılardan oluşur… “Deka Entoles” albümüyle büyük çıkışını yaptığından beri Vandi’yi izliyorum.  Despina, “Gia” albümüyle uluslararası alanda tanındı ve bu albüm Vandi’yi zirveye taşıdı. Kariyeri boyunca birçok ödül kazanan Vandi, Yunanistan’ın en prestijli müzik ödüllerinden olan Arion Music Awards ve MAD Video Music Awards’ı birçok kez kazandı.

Despina Vandi, Türkiye’de de geniş bir hayran kitlesine sahip. Şarkıları Türkiye’de sıkça dinleniyor ve bazı Türk sanatçılarla ortaklıklar yapmaya devam ediyor. Despina Vandi’nin müziği ve kariyeri, sadece Yunanistan’da değil, dünya genelinde geniş bir dinleyici kitlesine hitap ediyor. Sanatıyla sınırları aşan bir sanatçı olarak tanınıyor.

Bu türden sanat ve kültürel etkinlikler, İzmir ve Çeşme’nin turizm potansiyelini artıran ve bölgenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimine önemli katkılar sağlayan unsurlar. Bir zamanlar Efes Antik Kentindeki Büyük Tiyatro’dan ne çok ünlü geçmişti. Bu tür etkinliklerin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, bölgenin sürdürülebilir turizm hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol oynar.

Sıtkı Şükürer üstadın da dediği gibi şimdi “Despina Vandi” gibi isimlerle, bundan böyle de sadece Çeşme’de değil, İzmir’de, stadyumlarda dünya şöhretlerini izlemek TEV sayesinde mümkün olabilecek..

Sanatçının konseri öncesinde, her yıl olduğu gibi TEV Eğitim Gönüllüleri Kadın Korosu da, aylardır hazırlandıkları üzere mini bir konser verecekler.

TEV’e teşekkür ediyoruz. 17 Temmuz’da Çeşme’deyiz. Bence bu konser kaçırılmaz.

***

TEV: Türk Eğitim Vakfı Türkiye'de eğitim alanında yaptığı çalışmalarla binlerce öğrencinin hayatına dokunmuş ve onların geleceğine yön vermiş bir vakıf. Eğitimde fırsat eşitliği sağlama ve kaliteli eğitimi herkes için erişilebilir kılma misyonuyla hareket eden TEV, bu alandaki önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olarak çalışmalarını sürdürüyor.

4 Mayıs 1967 tarihinde kurulan TEV, maddi imkansızlıklar nedeniyle eğitimine devam edemeyen başarılı öğrencilere burs sağlamak, eğitim kurumlarının gelişimine katkıda bulunmak ve eğitim alanında çeşitli projeler geliştirmek amacıyla faaliyet gösteriyor.

TEV, ilkokuldan üniversiteye kadar her seviyede öğrenciye burs imkanı sunuyor.  Yurt içi burslar, yurt dışı yüksek lisans ve doktora bursları gibi çeşitli burs programları var. TEV, eğitim kurumlarının altyapı ve donanım ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik projeler de yürütüyor. Okul binaları, laboratuvarlar ve kütüphaneler gibi eğitim tesislerinin inşası ve donatılması bu kapsamda destekleniyor. Eğitimde fırsat eşitliği sağlamak ve toplumsal farkındalık yaratmak amacıyla çeşitli projeler ve kampanyalar düzenlemektedir. Bu projeler, eğitimde kaliteyi artırmayı ve toplumsal duyarlılığı teşvik etmeyi amaçlamaktadır.