Geçtiğimiz günlerde bir hafta boyunca bir kültür şehrini adımlamanın keyfini sürdüm. Berlin’in… Bu kim bilir kaçıncı gidişim ve Berlin’in her seferinde size anlatacağı yeni bir şeyler var… Almanya'nın başkenti, zengin tarihi, çeşitli sanat ve kültür sahneleri, dünyaca ünlü müzeleri ve canlı etkinlikleriyle müthiş bir yaz geçiriyor.  Kültürel hayatı son derece sığ bir şehrin insanı ne kadar moral bozucu ise… Böyle şehrin insanı olmak ne güzel.

Berlin, tarih boyunca birçok önemli olaya tanıklık etmiş. Brandenburg Kapısı, Berlin Duvarı, Reichstag gibi tarihi yapılar ve anıtlar, şehrin geçmişine dair derin bir anlayış sunuyor. Ayrıca, Berlin'in mimarisi, Gotik, Barok, Rokoko ve Modernist stilleri içeren geniş bir yelpazeye sahip.

Berlin’e gelen turistlerin yüzde 50’si sanat meraklılarından oluşuyormuş. Bunların önemli buluşma yeri Kültür Forum denilen geniş alan… Berlin Kültür Forumu (Kulturforum), kentin merkezinde yer alan, müze, konser salonları ve kütüphaneler gibi çeşitli kültürel kurumların bulunduğu önemli bir kültürel kompleks… Gemäldegalerie isimli galeride 13. ve 18. yüzyıllar arasındaki Avrupa resim sanatından çok değerli eserler var. Birkaçını sayayım: Jan van Eyck, Albrecht Dürer, Raphael, Caravaggio, Rembrandt ve Vermeer…

Biz de Gemäldegalerie’de nefis bir sergi gezdik. Güler yüzlerin ressamı Frans Hals’ın müthiş bir Retrospektifini gördük. Her yönüyle mükemmeldi. En yakın arkadaşımla yüzümüze Hals’ın tablolarından üretilmiş küçük maskelerden bile taktık.

***

Neue Nationalgalerie’ye de hayran kaldık. Binanın kendisi modernist mimarinin önemli örneklerinden biri… 20. yüzyıl sanat eserleri öne çıkıyor bu galeride. Alman Ekspresyonizmi, Bauhaus, Dada, Yeni Nesnellik, Abstrakt Sanat ve diğer modern sanat akımlarının eserleri. Max Beckmann, George Grosz, Paul Klee ve Pablo Picasso gibi sanatçıların eserlerini heyecanla gezdik.  

Bu forumda bulunan Berlin Devlet Kütüphanesi Almanya'nın en büyük bilimsel kütüphanesi. Milyonlarca kitap, el yazması, harita ve diğer arşiv materyallerine ev sahipliği yapıyor. Johann Wolfgang von Goethe'nin el yazmaları, Martin Luther'in yazıları ve diğer tarihi belgeleri burada gördük.

Berlin Kültür Forumu, sanat ve kültür meraklıları için zengin bir deneyim sunuyor… Geniş ve çeşitli koleksiyonları, etkileyici mimarisi ve dünya çapında tanınmış performansları ile ziyaretçilerine unutulmaz anlar yaşatıyor. Biz de yaşadık açıkçası…

Berlin, sayısız müzesi ve galerisi ile ünlü. Şehirdeki en önemli müze kompleksi, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Müzeler Adası… Bu komplekste Pergamon Müzesi, Altes Müzesi, Bode Müzesi ve Neues Müzesi gibi önemli müzeler bulunur. Ayrıca, modern sanatın sergilendiği Hamburger Bahnhof ve Berlinische Galerie gibi yerler de ziyaretçilere açık… Ne yazık ki Bergama çalıntısı Zeus Sunağı’nı bu kez göremedik. 1930’da açılan ama halen kapalı olan  Pergamon Museum’un en önemli eseri Bergama’dan kaçırılıp getirilmiş olan Zeus Sunağı… Bu müzede ne ararsanız var: Antik Yunan, Roma, Babil ve İslam sanatından harika eserler. Müze, üç ana bölümden oluşur: Antik Eserler Koleksiyonu, Yakın Doğu Müzesi ve İslam Sanatı Müzesi. Pergamon Sunağı, Babil'in İştar Kapısı ve Milet Agora Kapısı tamamen Osmanlı toprağı buluntuları.

Berlin Müzeler Adası, sanat ve tarih meraklıları için gerçek bir cennet. Bu adada yer alan müzeler, ziyaretçilere insanlık tarihinin farklı dönemlerine ve kültürlerine dair derin bir bakış sunuyor. Biz bir tam gün ayırdık ama yetmedi.

1830’da açılan Altes Museum (Eski Müze) koleksiyonunda Antik Yunan, Roma ve Etrüsk sanat eserleri var. Müze, Almanya'daki ilk kamuya açık müze olarak bilinir ve Prusya Kralı III. Friedrich Wilhelm tarafından inşa ettirilmiş.

1876’da açılan Alte Nationalgalerie (Eski Ulusal Galeri) koleksiyonunda: 19. yüzyıl Alman sanat eserleri, özellikle Romantizm, Biedermeier, Empresyonizm ve erken modern sanat ürünleri gördük. Caspar David Friedrich, Adolph von Menzel ve Edouard Manet gibi sanatçıların değerli tabloları içinde kaybolmak işten bile değil.

1859’da açılan Neues Museum (Yeni Müze) koleksiyonunda ise Mısır ve Prehistorya eserleri var. En önemli eser Mısır Kraliçesi Nefertiti'nin büstü… Müze, II. Dünya Savaşı'nda büyük hasar görmüş ve 2009 yılında yeniden açılmış.

Adını ilk küratöründen alan Bode Museum 1904’te açılmış, İstanbul’dan gelmiş yüzlerce esere ev sahipliği yapıyor. Koleksiyonda, Bizans sanatı, Ortaçağ, Rönesans ve Barok dönemi heykelleri, madalyonlar ve sikkeler. Bizans İmparatoru II. Justinianus'un mozaikleri ve Botticelli'nin Madonna ve Çocuk heykeli çok kıymetli parçalar…

Berlin notlarını anlatmaya devam edeceğim…