Devlet kuran parti...

101’inci yaşına bastı...

İlk kurultayını Sivas’ta yapan Cumhuriyet Halk Partisi...

Atatürk tarafından...

“Halk Fırkası” adıyla...

9 Eylül 1923’te kurulmuştu...

***

CHP’nin...

An itibarıyla...

13 yıl 106 gündür liderliğini yapan...

Mayıs sonunda...

Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminde...

25 milyon 430 bin oy alan Kemal Kılıçdaroğlu...

Sosyal medyadan...

Türkiye’ye şöyle seslendi:

“Geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla hazırlanan...

Partimizin kurucusu Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü...

Saygı ve minnetle anıyorum...

İlk günün heyecanı ve 100 yılın deneyimi ile...

Ülkemiz ve halkımız için buradayız...”

***

Yani...

Ismarlasan bu kadar olmaz...

Aynı saatlerde...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu...

“100. Yılında CHP” başlıklı panelin...

Açılışında konuşuyordu...

Bir buçuk ay önce masanın üstüne koyduğu...

Fikrinde... Rotasında... Heyecanında...

Bir gram değişiklik yoktu...

CHP için son derece anlamlı bir yaş gününde...

Hiç frene basmadı...

Kararlılığı...

Bir ay önce durduğu “nokta”dan milim kıpırdamadığını...

Hatta...

Liderlik iddiasını...

Adeta...

İkiyle çarparak daha da güçlendirdiğini...

Şu sözlerle aktardı:

“Türkiye’nin ikinci yüzyılına girerken değişmeye, bunun için yeni bir hikayeye ihtiyacı vardır... Biz de bu milletle bu hikayeyi, hep birlikte yeniden yazacağız... Bir tespit, bir de vaatle bitireyim... Tespitim şu: CHP değişirse, Türkiye değişir... Vaadim de net: CHP değişecek, Türkiye değişecek...”

Salon alkıştan inliyordu...

Kuşkusuz şaşıranlar da vardı ama...

Belli ki...

Ekrem İmamoğlu gaza basmıştı bi’kere...

İlk kez, partisi için şöyle dedi:

“CHP son 43 yıldır zihni ve fiili bir değişememe sorunu yaşıyor... 1980’den bugüne dünya ve Türkiye muazzam biçimde değişirken, bu değişime ayak uyduramayan CHP kendisini adeta ebedi ve ezeli muhalefet partisi konumuna hapsetti...”

***

Bu arada...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu...

Bugüne kadar...

Hiç seslendirmediği bir ifadeyi söylemekten de çekinmedi:

“Bugün CHP ve onun liderliğindeki muhalefete iktidar vizesi vermeyen millet, Türkiye’yi sıçratarak zenginleştirecek, güçlü ve adil bir Türkiye’yi inşa edecek bir muhalefeti gördüğünde, tereddüt etmeden iktidara taşıyacaktır... İşte milletin CHP’yi değişime zorlamasının nedeni budur...”

***

İmamoğlu, belki de ilk kez...

Bir “Genel Başkan” dili ve üslubuyla konuşuyordu...

Bu defa...

İmamoğlu, kürsüden inerken...

Kılıçdaroğlu...

Ankara Anıtpark’taki “yaş günü buluşması”na katılmıştı...

CHP’nin bu özel gününde...

Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu adeta birbirlerini takip ediyor...

İster istemez...

CHP’nin zirvesinde “kürsü savaşı” başlatıyorlardı...

Kılıçdaroğlu’nun şu yorumu nefes kesiciydi mesela:

“CHP, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı dönemde umutsuzluğu yıkacak tek adrestir... Çünkü; CHP, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı dönemde umutsuzluk aşılanamayacak tek adrestir...”

Ne gariptir ki; bu sözlerin sahibi...

Kutlaması yapılan “Dalya”nın son 13 yılından fazlasında...

CHP gemisinin kaptanı olarak görev yapan...

Kemal Kılıçdaroğlu’ydu!

Devamını şöyle getirdi:

“Devrimci bir parti olmaktan vazgeçmedik; asla vazgeçmeyeceğiz... O nedenledir ki; CHP, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı dönemde umutsuzluğu yıkacak tek adrestir... Çünkü; CHP, Türkiye’nin içinden geçtiği bu sıkıntılı dönemde umutsuzluk aşılanamayacak tek adrestir...”

***

Kimse kusura bakmasın!

Cek-cak’la yürüme devri sona erdi...

Lider, “çıkmaz sokağa” girmeden teşhisi koymak zorundadır...

Aynen...

İstanbul’un Reisi Ekrem İmamoğlu’nun...

100’üncü doğum gününü kutlayan CHP’ye koyduğu...

Keskin Bıçak teşhis gibi:

“Tespitim şu: CHP değişirse, Türkiye değişir...

Vaadim de şu olsun: CHP değişecek, Türkiye değişecek.”

***

Bitiriyoruz...

Ekrem İmamoğlu’nun son sözleri...

Tarihten bir yaprağa ne kadar çok benziyor...

Hatırlayacaksınız...

Kartacalı komutan Hannibal...

100 bin kişilik ordusu ve binlerce fil ile...

Bölgedeki Romalılar’ı ve müttefiklerini atlatmak için...

Alp Dağları’nın geçit vermez sert yamaçlarına vardığında...

Umutsuzluğa kapılan ordusuna...

Tarihe mal olan bir emir verir:

“Ya yeni bir yol bulacağız, ya yeni bir yol yapacağız...”

Sonuç:

Hannibal, vadinin yukarısından bir yay çizip Alp Dağları'nı geçti...

Yani...

“Yeni bir yol bulmuştu!”

Nokta...

Sonsöz: “Kar gibi yağıp yeryüzünü kaplasan da, güneşin varlığıyla yok olup gidersin... / Hz. Mevlana...”