Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ- Konak Belediyesi’nin şirketlerinden MER-BEL, Gaziemir Belediyesi'nin şirketlerinde Gazi-Bel'de örgütlü Genel İş İzmir 5 Nolu Şube ve Çiğli Belediyesi’ne bağlı Çibel A.Ş.’de örgütlü Genel İş İzmir 10 Nolu Şube ile Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) ve belediye bürokratları arasında devam eden yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı.
TİS görüşmelerinde arabulucu sürecinde de anlaşma sağlanamayınca sendika grev kararı aldı. Grev kararı bugün yapılan basın açıklamalarının ardından belediye binasının kapılarına asıldı.
GAZİEMİR: ANLAŞMA SAĞLANMAZSA GREV 30 NİSAN’DA!
Gaziemir Belediyesi'nin şirketlerinde Gazi-Bel'de örgütlü Genel İş İzmir 5 Nolu Şube ile Sosyal Demokrat Kamu İşverenleri Sendikası (SODEMSEN) ve belediye bürokratları arasında devam eden yeni dönem toplu iş sözleşmesi görüşmeleri tıkandı.
TİS görüşmelerinde arabulucu sürecinde de anlaşma sağlanamayınca sendika grev kararı aldı. Bugün Gaziemir Belediye Hizmet Binası önünde toplanan sendika üyeleri grev kararını kapıya astı.
Grev kararı öncesi basın açıklaması düzenleyen DİSK Genel-İş 5 Nolu Şube Başkanı Savaş Aras 30 Nisan’da greve çıkacaklarını belirtirken şu ifadeleri kullandı;
“Gaziemir Belediyesi ve sendikamızın , yaklaşık 600 işçi için yürüttüğü toplu iş sözleşmesi görüşmeleri Aralık ayında başlamış, arabulucu uyuşmazlık raporunun tarafımıza tebliğ edilmesi ile birlikte 13 MART ’ da yasal grev sürecine girilmiştir.
Genel-İş Sendikası İzmir 5 Nolu Şubemizin Sodemsen, Gaziemir Belediyesi ve Gazi-Bel şirketi yetkilileri ile sürdürmekte olduğu toplu iş sözleşmesi konusunda anlaşmaya varılamamış ve grev kararı almıştır.
Emeğinden başka geçim kaynağı olmayan işçilerin ekonomisi çökerken, ekonomik kriz ile birlikte emekçilerin alım gücü düştü, gelir dağılımı bozuldu, yoksulluk arttı, büyümeden aldığı pay ise daha da azaldı. Hükümetin ekonomi politikalarını kötü yönetmesi, artan borçlar ve vergi yükü işçi ücretlerini enflasyon karşısında eritti, yaşam koşullarını ağırlaştırdı. Zamların ve hayat pahalılığının sorumlusu işçiler değil ama hayat pahalılığı karşısında her gün yoksullaşan işçilerdir. Bizler en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik. İnsan onuruna yaraşır bir şekilde yaşamak, sosyal haklarımızı ve toplu sözleşme kazanımlarımızı istiyoruz.
Doğalgaz elektrik faturaları, benzin-mazot fiyatları derken iğneden ipliğe her şeye yapılan zamlarla birlikte en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz duruma geldik. Bu enflasyonla, bu zamlarla insanca yaşamak, ailemizi geçindirebilmek, çocuklarımızın geleceğini planlamak şöyle dursun, çocuklarımızın isteklerini karşılayabilmek bile mümkün değildir. Her gün temel gıda maddelerine zamlar yağarken işçilere, emekçilere ve dar gelirlilere iktidar tarafından, hayat dar edilirken biz işçiler, yaşamın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin karşısına “BU BÖYLE GİTMEZ” diyerek çıkacağız ve sefalet ücretlerine teslim olmayacağız.
Bizler toplu sözleşme sürecinde sorumluluk bilinciyle toplu sözleşme görüşmelerinin başladığı günden bugüne kadar müzakere yolunu seçtik, ancak bu zor dönemlerde ne İşveren Sendikası SODEMSEN ne de Belediye Yönetimi bizlere aynı sorumlulukla yaklaşmamıştır. İsminin içinde Sosyal Demokrat ibaresi olan işveren sendikasının işçinin alınterini pazarlık haline getirmesini doğru bulmuyor, Belediye Yönetiminin derhal sorumluluk üstlenip SODEMSEN’İN bu umursamaz tavrına karşı İşçiden yana, Emekçiden ve Alınterinden yana tavır almasını bekliyoruz.
Bizler burada sadece ücret zammı mücadelesi değil, işçinin hak mücadelesini de sürdürüyoruz. Gaziemir halkına canla başla çalışarak hizmet ediyor, emeğimizin değerinin bilinmesini istiyoruz.
Gaziemir Emekçileri olarak en son Ocak 2024 de aldığımız zam ile yaklaşık 15 aydır zamsız çalışmaktayız. Aldığımız ücretler bugünün ekonomik şartlarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Ücretlerimize yapılan zamlar daha elimize geçmeden enflasyona yenik düşmüş, alınterimiz neredeyse her gün zamlanan faturalara akmıştır. Toplu İş Sözleşmemizin bitmediği her gün, bizi ücretlerimizin eridiği ekonomik kriz ile daha fazla karşı karşıya bırakmaktadır. Zira biz işçileri kendi başına ne kadar ücret aldığımız değil, aldığımız ücretlerin, ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetip yetmediği ilgilendirmektedir. Bu açıdan bizim için durum açık ve nettir; insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret için Belediye Yönetimini masaya davet ediyoruz.
Eriyen ücretlerimiz ve sosyal haklarımız talep ettiğimiz noktaya gelinceye dek aynı kararlılıkla ve inançla mücadelemize devam edeceğiz. Eğer Toplu İş Sözleşmesinde masada SODEMSEN ve belediye yönetimi çözümsüzlükten yana emekçinin taleplerini görmezden gelip süreci tıkamak yönünde devam etmesi durumunda 30 NİSAN 2025 Çarşamba itibariyle Gaziemir Belediye işçisi greve çıkacaktır ve Gaziemir’de hizmet duracaktır.
Bilinmelidir ki grev kararı alan işçiler ; gücünü ve cesaretini örgütünden, birliğinden ve hayatı yeniden yaratan ellerinden almaktadır. Sadece bu meydanda değil, ülkenin dört bir yanında birleşe birleşe, omuz omuza vererek bu ülkeye eşitliği de, refahı da, adaleti de, barışı da biz getireceğiz; eşitsizliğe, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, yoksulluğa, işsizliğe ve sefalet ücretine teslim olmayacağız"
650 İŞÇİYİ İLGİLENDİRİYOR
Gaziemir’de yaklaşık 650 işçiyi ilgilendiren TİS görüşmelerinde teklif her şey dahil 35 bin TL ile 38 bin TL arasında değişen maaşlar olmuştu. Belediyenin zam önerisi ise sendika tarafından kabul görmemişti.
KONAK: ANLAŞMA SAĞLANMAZSA GREV TARİHİ 7 MAYIS
Konak Belediyesi’nin şirketlerinden MER-BEL’de DİSK Genel-İş 5 Nolu Şube ile SODENSEB arasında devam eden TİS sürecinde tıkanma yaşanmıştı.
Yaklaşık Bin 500 işçiyi ilgilendiren görüşmelerde ilk teklif yüzde 12 oldu. Ayrıca 225 liralık yemek, 400 liralık yakacak, 3 bin liralık bayram ücreti, 7 bin 150 liralık gıda yardımı önerildi. Ancak sendika teklifi reddederek masadan kalkmıştı.
Yaşanan süreç sonrası sendika yetkilileri bugün Basmane Meydanı’nda yer alan belediye binası önünde basın açıklaması gerçekleştirerek grev kararını belediye binasına astı.
Grev kararı önce basın açıklaması gerçekleştirilen DİSK Genel-İş 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Aras krizin çözülmemesi halinde 7 Mayıs’ta greve çıkacaklarını duyururken şu ifadeleri kullandı;
“Konak Belediyesi Merbel Şirketinde sendikamızın yaklaşık 1500 işçi için yürüttüğü toplu iş sözleşmesi görüşmeleri Aralık ayında başlamış, arabulucu uyuşmazlık raporunun tarafımıza tebliğ edilmesi ile birlikte 14 MART da yasal grev sürecine girilmiştir.
Genel-Is Sendikası İzmir 5 No'lu Şubemizin Sodemsen, Konak Belediyesi ve Merbel yetkilileri ile sürdürmekte olduğu toplu iş sözleşmesi konusunda anlaşmaya varılamamış ve grev kararı almıştır.
Emeğinden başka geçim kaynağı olmayan işçilerin ekonomisi çökerken, ekonomik kriz ile birlikte emekçilerin alım gücü düştü, gelir dağılımı bozuldu, yoksulluk arttı, büyümeden aldığı pay ise daha da azaldı. Hükümetin ekonomi politikalarını kötü yönetmesi, artan borçlar ve vergi yükü işçi ücretlerini enflasyon karşısında eritti, yaşam koşullarını ağırlaştırdı. Zamların ve hayat pahalılığının sorumlusu işçiler değil ama hayat pahalılığı karşısında her gün yoksullaşan işçilerdir. Bizler en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale geldik. İnsan onuruna yaraşır bir şekilde yaşamak, sosyal haklarımızı ve toplu sözleşme kazanımlarımızı istiyoruz.
Doğalgaz elektrik faturaları, benzin-mazot fiyatları derken iğneden ipliğe her şeye yapılan zamlarla birlikte en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz duruma geldik. Bu enflasyonla, bu zamlarla insanca yaşamak, ailemizi geçindirebilmek, çocuklarımızın geleceğini planlamak şöyle dursun, çocuklarımızın isteklerini karşılayabilmek bile mümkün değildir. Her gün temel gıda maddelerine zamlar yağarken işçilere, emekçilere ve dar gelirlilere iktidar tarafından, hayat dar edilirken biz işçiler, yaşamın pahalı, emeğin ucuz olduğu bu düzenin karşısına "bu böyle gitmez" diyerek çıkacağız ve sefalet ücretlerine teslim olmayacağız.
Bizler toplu sözleşme sürecinde sorumluluk bilinciyle toplu sözleşme görüşmelerinin başladığı günden bugüne kadar müzakere yolunu seçtik, ancak bu zor dönemlerde ne İşveren Sendikası SODEMSEN ne de Belediye Yönetimi bizlere aynı sorumlulukla yaklaşmamıştır. İsminin içinde Sosyal Demokrat ibaresi olan işveren sendikasının işçinin alınterini pazarlık haline getirmesini doğru bulmuyor, Belediye Yönetiminin derhal sorumluluk üstlenip SODEMSEN'IN bu umursamaz tavrına karşı İşçiden yana. Emekçiden ve Alınterinden yana tavır almasını bekliyoruz.
Bizler burada sadece ücret zammı mücadelesi değil, işçinin hak mücadelesini de sürdürüyoruz Konak halkına canla başla çalışarak hizmet ediyor, emeğimizin değerinin bilinmesini istiyoruz.
Merbel Emekçileri olarak en son Nisan 2024 de aldığımız zam ile yaklaşık bir yıldır zamsız çalışmaktayız. Aldığımız ücretler bugünün ekonomik şartlarını karşılayamaz duruma gelmiştir. Ücretlerimize yapılan zamlar daha elimize geçmeden enflasyona yenik düşmüş, alınterimiz neredeyse her gün zamlanan faturalara akmıştır. Toplu İş Sözleşmemizin bitmediği her gün, bizi ücretlerimizin eridiği ekonomik kriz ile daha fazla karşı karşıya bırakmaktadır. Zira biz işçileri kendi başına ne kadar ücret aldığımız değil, aldığımız ücretlerin, ihtiyaçlarımızı karşılamaya yetip yetmediği ilgilendirmektedir. Bu açıdan bizim için durum açık ve nettir, insanca bir yaşam için enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret için Belediye Yönetimini masaya davet ediyoruz.
Eriyen ücretlerimiz ve sosyal haklarımız talep ettiğimiz noktaya gelinceye dek aynı kararlılıkla ve inançla mücadelemize devam edeceğiz. Eğer Toplu İş Sözleşmesinde masada SODEMSEN ve belediye yönetimi çözümsüzlükten yana emekçinin taleplerini görmezden gelip süreci tıkamak yönünde devam etmesi durumunda 7 Mayıs 2025 Çarşamba itibariyle Merbel işçisi greve çıkacaktır ve Konak' da hizmet duracaktır.
Bilinmelidir ki grev kararı alan işçiler; gücünü ve cesaretini örgütünden, birliğinden ve hayatı yeniden yaratan ellerinden almaktadır. Sadece bu meydanda değil, ülkenin dört bir yanında birleşe birleşe, omuz omuza vererek bu ülkeye eşitliği de, refahı da, adaleti de, barışı da biz getireceğiz; eşitsizliğe, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, yoksulluğa, işsizliğe ve sefalet ücretine teslim olmayacağız.”
ÇİĞLİ: YA UZLAŞI YA 17 NİSAN’DA GREV
Genel İş İzmir 10 Nolu Şube'nin örgütlü olduğu Çiğli Belediyesi’nde belediyenin kapısına grev kararı astı.
Şube Başkanı Barış Okur, Çibel A.Ş.’deki grev süreci hakkında yaptığı adına açıklamalarda bulundu. Okur, anlaşma çıkmaması durumunda 17 Nisan’da greve çıkacaklarını açıkladı.
Okur şunları söyledi:
1130 kişiyi ilgilendiren ve 1 Ocak 2025'te yürürlüğe girmesi gereken Çiğli Belediyesi Çibel Ltd.Şti.'nin toplu iş sözleşmesi tam 125 gündür sonuca ulaşamamış ve tıkanma noktasına gelmiştir. 22 Kasım 2024 tarihinde ilk oturumunu, 21 Mart 2025 tarihinde de 8. Oturumunu gerçekleştirdiğimiz toplu iş sözleşmemizde, son 60 günün bitmesine 29 gün kalmasına rağmen, belediye yönetimince durumun ne kadar ciddi olduğunun hala farkına varılmamıştır ve son teklif olarak tarafımıza 15.74 gibi komik bir rakam verilmiştir.
Belediyelerimizde yetkili kılınan SODEMSEN, tüm tecrübelerine rağmen nedense 2025 yılındaki toplu iş sözleşmelerini son dakikaya sıkıştırarak, bir an önce imza altına alınmasını amaçlamış olsa da, bugün itibariyle üç belediyede grev süreci başlamıştır. Eğer belediye yönetimi Toplu Sözleşmemizi ciddiye alıp SODEMSEN' i devreden çıkartmaz, ciddi bir teklif vermezse, yani bizleri açlık sınırının altında çalıştırmaya ısrar ederse; biz Çiğli Belediyesi Çibel Ltd. Şti. işçileri, olarak 17 Nisan Perşembe günü bu belediyenin önüne inerek, grev halayını da çekeceğiz.
Unutmayın ki şehirleri; belediye işçileri var eder, bu kenti sizin için, durmaksızın hem yaratıp, hem de yaşatan bizler; alnının teriyle, özveriyle, güler yüzle hizmet eden bizler; artan enflasyon, ağır yaşam koşulları, ardı arkası kesilmeyen zamlar, yaşanan ekonomik ve siyasal krizle birlikte, işçi sınıfına yönelik saldırılar devam ederken bu ücretlerle geçinemiyoruz. Buradan belediye başkanımıza sesleniyoruz; geçim sıkıntısı çeken, emeğinin karşılığını almakta zorlanan çalışanlarınızı görmezden gelmeyin, sizi; bu belediyenin başkanı olarak çalışanlarınıza kulak vermeye, SODEMSEN' I devreden çıkartarak, toplu sözleşme masasına oturmaya ve bitmeyen Toplu İş Sözleşmesini insanca yaşanabilir ücretle bitirmeye, grev halayını,toplu iş sözleşme halayına çevirmeye davet ediyoruz. Aksi halde biz işçiler, 17 Nisan'da bu alanı grev halaylarımızla doldurmaya hazırız. Şunu herkes bilmelidir ki bu dava ekmek davası, bu kavga ekmek kavgasıdır, sefalete teslim olmayacağız"