Türk milletinin paşası

Emekli Orgeneral Çetin Doğan, hastaneden, doktorların ikazına rağmen çıktı ve Beşiktaş Adliyesi’’ne gelip, Türk Adaleti’’ne teslim oldu.’¶ Çetin Doğan, adliye önünde gazetecilere; ’“Herkes görecek ki bu balyoz bir uydurma ve bir tuzaktır. Bu balyoz en kısa zamanda bu tezgahı hazırlayanların kafalarına inecektir’” dedi.

Televizyonda Sayın Çetin Doğan’’ı seyrederken ’“İşte benim Paşam bu, işte Atatürk’’e layık bir Türk Subayı’” dedim. Bir de aklıma, Hilmi Özkök, Yaşar Büyükanıt gibi tarikat ve tribün paşaları geldi! Herkes Orgeneral olabilir, ama herkes TÜRK MİLLETİNİN PAŞASI olamaz. Ne mutlu Türk Milleti’’nin gönlünde yer alan gerçek paşalara. Dualarımız sizlerle, Allah yardımcınız olsun’…

Son zamanlarda AKP’’de ’“Şirin Görünme’” telaşı başladı. Şüphesiz ki bunda en önemli etken, seçimlerin yaklaşması ve AKP Sanat ve Sanatçılara Açılım Komisyonunun Lideri, Modacı Cemil İpekçi’’nin çalışmalarıdır. Mor slip’’in mucidi Cemil İpekçi, öncelikle, devamlı olarak TV’’lere çıkan yöneticilere güzel yürüyüş ve konuşurken gülümseme dersi verdi. Sanatçılar gibi yürümede, en başarılı öğrenci Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ seçildi. Kürşat Tüzmen’’e göre, Bekir Bozdağ’’ın yürüyüşünü kıskananlar arasında başı Fatih Ürek çekiyormuş.

Cübbeli Hoca’’ya yazdırılan ’“ŞİRİNLİK MUSKALARI’” da yöneticilerin iç çamaşırlarına çengelli iğne ile sağlamca tutturuldu. Bu da yetmeyince, Van’’da Deniz Baykal’’ın taşlanması, Samsun’’da Ahmet Türk’’ün ve kendi memleketi Kayseri de Taner Yıldız’’ın burunlarının kırılması olayları için ARAŞTIRMA KOMİSYONU kurulmasına karar verildi. Şimdi bu komisyon, bu üç olayın perde arkalarını araştırıp, kamuoyu ile paylaşacaklar. Kamuoyunda adına ’“YUMRUK KOMİSYONU’” denilen komisyon ilk toplantısında, kendilerini her türlü saldırıdan koruyacak olan ve her biri ’“YAKIN DÖVÜŞ UZMANI’” olan koruma talep ettiler. Talepleri anında yerine getirildi. Komisyonun çalışmalarının sonucu merakla bekleniyor.

Tayyip Bey’’in morali çok bozuk. Açılım balonları ellerinde patlamaya başladı.

Ermenistan’’ın protokol sürecini ’“dondurması’” ile bitti. Durumu kurtarmaya çalışan Dışişleri Bakanı ve Başbakan’’ın halleri tam acınacak haldeydi.

Çok bilinen bir fıkra vardır; ’“Ağa ve marabası atla kasabaya gidiyorlarmış. Yolda mola veren ağa, marabasına sormuş; Benim yerime geçip, her şeyime sahip olmak ister misin?Maraba; İsterim ağam, demiş. Ağa, yerdeki hayvan pisliğini gösterip; şunu yersen her şeyim senin. Maraba bir sağına, bir soluna birde yerdeki pisliğe bakmış, aklında zenginlik var, zorlanarak yemiş. Bir müddet sonra ağa; yahu bu iş olmadı, sen bana tüm mallarımı geri vermek için ne istersin?Maraba hiç düşünmeden, yerdeki hayvan pisliğini gösterip, şunu yersen hepsini geri veririm, demiş. Ağa yerdeki pisliği yemiş ve sonra dönüp; Yahu Ben yine ağayım, sen yine marabasın, biz bu b..u niye yedik?

Ermenilerle durumumuz yine aynı, üstelik açılım yapacağız diye, kardeş Azerbaycan’’ı kaybettik. O zaman sormak hakkımız değil mi?AKP bu açılımı niye yedi, pardon niye yaptı?

AKP, İsrail ile Filistin arasında arabulucu rolü üstlendi. İsrail’’in Gazze’’ye saldırması ve Davos’’taki VAN MÜNİT şovu ile İsrail’’le aramız limoni oldu. Her zaman yanımızda olan ve Ermeni Lobisine karşı bizi devamlı olarak destekleyen ABD’’deki Yahudi Lobisi ise Türkiye’’ye verdiği desteği çekti.

Bu açılım politikası sonucu ABD ve Bölgedeki Yahudi desteğini kaybettik. Ne Filistin’’e yaranabildik, ne Türkiye’’ye bir şey kazandırabildik. Sıfıra sıfır, elde var sıfır. Komşularla ’“SIFIR PROBLEM’” politikası bu olsa gerek’…

Tayyip Bey’’in, Abdullah Bey’’in sıkı işbirlikçisi ve Rum Yönetiminin büyük dostu, Türk Askerinin adada bulunmasından çok rahatsız olan Talat Efendi, KIBRIS TÜRKÜ’’NDEN yediği tokatla ANNAN’’INI DA ALDI GİTTİ. Yerine Kıbrıs Türk’’ünün ve Türkiye’’nin menfaatlerini her şeyin üstünde tutan Sayın EROĞLU geldi. Bundan böyle adada yalan rüzgarı sona erecek ve Rumlarla yapılan görüşmelerde verilen tavizler gün ışığına çıktıkça, bazıları insan içine çıkamaz hale gelecek’…

Habur sınır kapısında yaşanan rezillik, AKP Hükümetinin, ABD’’nin talimatıyla bu açılımı yaptığını ve bu açılımı da yüzüne gözüne bulaştırdığını açık seçik ortaya kondu. AKP sözüm ona Kürt Açılımı yaptı, bölgede kepenkler kapandı. Türk Bayrakları yakıldı, terör örgütünün paçavraları asıldı. Samsunda biri Ahmet Türk’’e bir yumruk attı, PKK ertesi gün aynı yerde Samsun da, iki polisimizi şehit etti. Bir yumruğa, iki şehit. Askerlerimiz hala şehit olmaya devam ediyor. Yıllardır devam eden teröre ve verilen binlerce şehidimize rağmen, bu terör olaylarından kimseyi sorumlu tutmayan halkımız, artık sağduyusunu kaybetmek üzere. İşte AKP’’nin ülkeyi getirdiği durum bu.

’“AKP’’ nin kuruluş yıldönümü törenlerinde bir ihtiyar taşıdığı pankartla ilgi çekmiş; (Çocukluğumuzu bize bağışlayan Tayyip’’e teşekkürler)

Korumalar ihtiyarı sorguya çekmişler; (Sen kiminle alay ediyorsun?Sen çocukken Tayyip henüz doğmamıştı bile’…) diye sormuşlar.

(İşte onun için teşekkür ediyorum ya!...)