Başlıktaki cümle sayın İlhan Kesici'ye aittir…

Sayın Kesici, İstanbul Milletvekili ve benim de çok yakın arkadaşımdır...

Hem severim ve hem de saygı duyarım.

Aynı dönem (20. Dönem) Milletvekili olarak TBMM'de bulunduk...

Ekonomiyi en iyi bilenlerdendir ve aynı zamanda en iyi anlatandır...

Hemen herkesin anlayacağı tarzda 'ekonomi'yi anlatır…

Ekonomi, 'rakamlar'la anlatıldığında bir anlam ifade eder…

Bu sebeplerledir ki, TBMM'de bizim zamanımızda da ve şimdi de bütçe üzerine hem rakamlarla ve hem de örneklerle konuşurken, tabir uygunsa, salonda adeta 'sinek uçsa' duyulur…

***

Şimdi:

O'nun ekonomi ile ilgili bazı değerlendirmelerini yazmak istiyorum. Yukarda da belirttim, ekonomi boş laflara gelmez, konunun rakamlarla açıklanması gerekir ki bir anlam ifade etsin...

Kesici, bir örnek veriyor ve diyor ki:

'Arabanın önünde göstergeler vardır… Bunlardan biri de hızı gösterir. Sürücünün zaman zaman bu göstergeye bakması gerekir…'

Niçin?

Hızını bilmeli ki. tedbirini ona göre alsın.

Bakmaz ve hızla giderse önündeki TIR'ı fark edemez ve fark ettiğinde ise iş işten geçmiş olur…

Ve TIR'ın altında kalır…

'Ekonomi de böyledir…' diyor, Kesici…

2020 için öngörülen bütçe açığı 138 milyar lira…

İlk dört aydaki açık ise 139 milyar lira…

'Bir de mevcut tabloya bakalım' diyor, Kesici…

40 milyar dolarlık turizm geliri yok…

Sanayi üretimi %30 küçülmüş…

İhracat yok noktasında…

Ocak, şubat ve mart büyüme hızı %4.5 olarak açıklandı. (İlk çeyrek)…

İkinci çeyrek, Nisan, Mayıs, Haziran artı değil eksi olacak ve muhtemel eksi 5 ve hatta eksi 7 olabilecektir…

Bir puan büyüme ortalama 125 bin ila 150 bin arasında bir istihdam sağlar…

İkinci çeyrekte büyüme eksi olduğunda bir buçuk milyon kişi daha işsiz kalacak demektir.

İnsanlar için…

'Büyük kıyamet ölüm, küçük kıyamet ise işsiz kalmaktır…'

İşsiz insanın öncelikle ailesinde huzur olmaz.

İmalat Sanayii'nin üç ana damarı vardır.

Motorlu taşıtlar ki, %76 küçülmüştür.

Deri imalatı %70 küçülmüştür.

Giyim sanayii %60 küçülmüştür.

Şimdi:

Üretim yok.

Sanayi daralmış.

İhracat yok noktasında.

Turizm sıfır…

Döviz geliri yok…

Bütçe açığı apaçık ortada…

Sivas dolaylarında çok güzel bir söz var:

'Gerisini var hesabeyle…'

***

Bu arada:

660 bin çiftçi sigorta primlerini ödeyemediği için tarım sigortasından çıkmış...

AB'nin çiftçiye ayırdığı bütçe 45 milyar dolar...

Yani çiftçi başına 30.000 dolar…

Bizim ayırdığımız miktar, çiftçi başına 11.000 lira…

***

Ve son değerlendirme:

Parlamenter sistemde 'Bakanlar Kurulu' vardı ve her hafta toplanır, her mesele enine boyuna müzakere edilirdi…

En önemli bir kurum da 'Yüksek Planlama Kurulu' idi…

Şimdi ikisi de yok…

Dolayısıyla:

Kimin neyi bildiği ve kimin neyi bilmediği belli değil…