Düşüncelerimizi ifade ederken sözcüklerikullandığımızgibi düşüncelerimizi de belirleyen yine dilimiz oluyor. Düşünce dünyamız ancak dil becerilerimiz kadar gelişebiliyor. Dilin bilincimizi ve dahi bilinç altımızı nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışmak kadar, bir sözcüğün kökenini araştırırken çıkılan uzun yolculuk da çok keyiflidir. Dil felsefesinin konuları bir yana, bir toplumun ortalama dil bilgisi veya sözcük dağarcığının yanında kullandığı sokak dili de bize o toplum hakkında çok şey söyler. Son yıllarda sosyal medya üzerinden akan hayat da kendi dilini oluşturmuş durumda ve bu hızla değişen dil tüm dünyadaki kullanıcıları aynı anda etkisine alıyor.

Her yılın son haftalarında yapılan geleneksel yıl sonu değerlendirmeleri arasında en çok sevdiklerimden biri de dünyaca ünlü bazı sözlüklerin o yılın ruhunu yansıtan sözcük seçimleridir. Bu sözcükler sadece ne kadar çok aratıldıkları kriterine göre seçilmiyor; o yıl önceki dönemlere kıyasla belirgin şekilde öne çıkan, fark yaratan ve o yılın kültürel dinamiklerini yansıtan bir sözcüğün seçilmesi hedefleniyor. Bu kelimeler geçen dönemde yarattıkları etkilerin yanında önümüzdeki günlerin de nasıl şekilleneceğine dair ip uçları veriyor.

Pek çoğumuzun okul yıllarındaki önemli bir eşlikçisi olan Collins Sözlüğü bu yıl Yapay Zeka anlamına gelen AI kısaltmasını seçerek güvenli bir bölgede durmayı tercih etmiş. Bu ifadenin sözlükte aranması geçen yıla göre 4 kat artmış.Kuşkusuz ekonomiden sanata, eğitimden üretim teknolojilerine pek çok alanda hayatımızı geri dönülmez biçimde değiştirmekte olan yapay zekahepimizin kafasında soru işaretleri yaratmakta. Hayatımızı ne zaman ve ne şekilde değiştireceğini tahmin bile edemediğimiz yapay zekaya ilişkin distopik gelecek senaryoları diğerlerine kıyasla daha fazla rağbet görüyor. Her tartışma kaçınılmaz bir şekilde şu soruyla taçlanıyor: İnsanlık macerasında sona mı geldik? Gezegen üzerindeki çok sayıdaki türü çok kısa bir sürede yok eden insan soyu, silahını kendine doğrulttuğunda nasıl bir refleks gösterecek zaman içinde göreceğiz. Bu konu önümüzdeki yıllarda da gündemimizi meşgul etmeye devam edecek. Umarım tartışmalarda yapay zekaile birlikteetik, hukuk ve eşitlik gibi kavramlar daha çok yer alır.

Cambridge, tıpkı Collins gibi yapay zekakasırgasından çıkamamış olsa da biraz daha spesifik bir sözcük seçmiş: Halüsinasyon. Ancak bu halüsinasyon en genel haliyle olmayan duyuların algılanması olarak tanımladığımız sanrılardan değil. Bu 'halüsinasyon' insanların değil, yapay zekanın gördüğü sanrıları işaret ediyor. Bu sanrılar yapay zekanın ürettiği yanlış bilgiler anlamına geliyor. Ne kadar gelişmiş olsalar da ChatGPT gibi yapay zeka uygulamaları hala maddi hatalar yapabiliyorlar ve ürettikleri bilgiyi makul görünen ancak gerçek olmayan verilere dayandırabiliyorlar. Bununla ilgili en çarpıcı örneklerden biri ABD'li bir hukuk firmasının ChatGPT'den edindiği bilgilere göre öne sürdüğü davaların aslında hiç gerçekleşmemiş olması idi. Sözlük bize hayatımızı kolaylaştıran bu araçları kullanırken eleştirel düşünce becerilerimizi kaybetmemiz gerektiğini hatırlatıyor.

Refik Anadol, Makine Halüsinasyonları – Doğa Rüyaları

Oxford, bu yıl yapay zeka kasırgasından çok sosyal medya diline odaklanmış görünüyor. Onların seçtiği sözcük ise (Türkçe karşılığı olmadığı için İngilizce olarak bırakıyorum) Rizz. Rizz, karizma sözcüğünden geliyor ve aslında birkaç yıldır özellikle TikTok gibi sosyal medya platformlarında kullanılıyor. İkili ilişkilerdeki (karşı tarafı etkilemeye yönelik) tarz, çekicilik ve cazibe anlamına geliyor. Rizz etiketiyle yapılan paylaşımların sayısı milyonları aşmış durumda. Sözcüğü özellikle Z Kuşağında bu kadar popüler kılan ise Örümcek Adam rolüyle tanınan ünlü aktör TomHolland tarafından bir röportajında kullanılmış olması. Geleceklerine ilişkin ümitlerimizi taze tutmaya devam ettiğimiz Z Kuşağı kişisel ilişkilerindeki imajı oldukça önemsiyor görünüyor.

Yılın sözcüğü seçimini en çok merak ettiğim sözlüklerden biri de kuruluşu 19.yy'a uzanan Merriam-Webster. Onlar Yapay Zeka tartışmalarında, sosyal medyadaki paylaşımlarında ve ünlüler dünyasında ortak olarak kullanımı belirgin bir şekilde artan bir sözcüğü seçmişler: Otantik. TDK, bu sözcüğün anlamını 'eskiden beri sahip olduğu özellikleri koruyan, orijinal' olarak verse de Merriam-Webster tarafından yapılan tanımlar arasında 'yanlış veya taklit olmayan', 'GERÇEK (sözlük böyle büyük harfle yazmış)', 'kişinin kendi kişiliğine, ruhuna ve karakterine sadık' ifadeleri var. Yaptıkları açıklamada özellikle yapay zeka uygulamalarından olan deepfake video ve görsellerinin gerçek ve sahte arasındaki çizginin bulanıklaşmasının yarattığı bir tepkiden bahsediyorlar. Yapay zeka uygulamalarının gerçek bile olsa birbirinin benzeri işler üretmesinin yanı sıra, sosyal medya etkisiyle herkesin aynılaştığı bir dünyada otantik sözcüğünün ön plana çıkarılması oldukça manidar. Tabii tıpkı yukarıda bahsettiğimiz Tom Holland örneğinde olduğu gibi bu sözcüğü de popülerleştiren ünlü isimler var. Elon Musk,X üzerinde yaptığı bir paylaşımda herkesin daha otantik olması gerektiğini söylerken, dünyanın en etkili isimleri arasında gösterilen ünlü şarkıcı Taylor Swift de 'otantik sesini' ve 'otantik benliğini' aradığını anlatmaktaydı.

Batı dünyasında durumlar böyle iken Japonya'daKanji Yetkinlik Testi Vakfıtarafından yapılan ve 147 binden fazla kişinin oyuyla belirlenen seçim daha somut bir soruna işaret ediyor: Vergi. Ülkede bu yıl içinde artan vergi oranları arama motorları verilerine de yansımış. Anlaşılan Japon halkı vergi konusunu oldukça yakından takip ediyor. Bu yıl içinde bizim ülkemizde de aile bütçemizi doğrudan etkileyen KDV oranlarında bir artış oldu ama yılın sözcüğünü seçmeye kalksak vergi kavramını adaylar arasına bile almayız diye düşünüyorum. Ne yazık ki bu yıl dilimizden düşmeyen deprem, savaş gibi oldukça ağır kelimeler geri kalan her şeyi arka plana attı.

Yılın bu son günlerinde klişe haline gelmiş 'önümüzdeki yıl yapılacaklar listesi' çıkarmak yerine dünya - ülke sorunları, günlük hayat rutinleri dışındaki mikro çevremde, çok kişisel gündemime damgasını vuran sözcüğün ne olduğunu bulmaya çalışacağım ben de. Şimdiden birkaç aday belirledim bile. Üstelik 2024 için de aklımdan bir kelime tutmaya da niyet ettim. Sözcüklerin gücü adına!Bu kelimeyi hep söylenegeldiği gibi evrene de bırakmayacağım, totem olsun diye yanımda taşıyacağım. Belki siz de bu oyuna katılırsınız benimle. Daha iyi bir yıl ümidiyle.