Dün…

Her türlü kepazeliği duyanın sayısı…

İki elin parmağı kadardı…

Bugün…

Sosyal Medya var; anında karşında…

Dün…

Sokak ortasındaki cinayetin görüntülerini kimse göremezdi…

Bugün…

O olayın en kanlı anları bi'dakika sonra akıllı telefonlarımızda…

Dün…

Kedinin patisini kesen canavar yaptığı ile kalırdı…

Bugün…

Sosyal Medya sayesinde anında yakalanıyor; cezayı yiyor…

Dün…

Haksız yere işten atılan başını vuracağı duvar bulamazdı…

Bugün…

On binler o kadersizin arkasında duruyor…

***

Sosyal medya artık 'silah' çok güçlü…

Kimsenin tanımadığı ev kadını…

Özene bezene yaptığı 'karnıyarık' yemeğinin…

Fotoğrafını paylaşıyor, anında fenomen oluyor…

Kadın şarkıcı sevgilisinden dayak yerken…

Telefonun video düğmesine basıyor…

Yüz binler o 'yer misin yemez misin' halini izliyor…

Sonuçta…

Sizin, bizim, hepimizin…

Gizlenecek bi'şilerimiz kalmadı…

***

Bazı belediye başkanlarının…

Ağızlara 'sakız' olmalarına neden olan…

İrili ufaklı 'skandalların' temelinde ne yatıyor?

Sadece ölçüsü belli olmayan 'cesaret' mi?

Yoksa…

'Ben bu şehrin reisiyim, ben ne dersem o olur!'

Vurdum duymazlığı mı?

Büyük olasılıkla ikisi de değil…

Peki, ya ne?

Bence 'gaflet'

AK Parti'li Hamza Dağ…

O CHP'li belediye başkanlarını hem sert dille eleştirdi…

Hem de 'belediyecilik literatürü'ne yeni bir kelime kazandırdı…

Nedir o kelime?

'Nepotizm…'

Ne anlama geliyor?

Şu anlama geliyor:

'Özellikle iş yaşamında akrabalara yönelik yapılan kayırma…'

Bu icraatın tarihi çok eski…

Asırlar öncesine dayanıyor…

Katolik papalar yeğenlerini kilise içinde kardinallik gibi önemli pozisyonlara getirmeye çalışırlarmış…

'Nepos', Latince 'yeğen' anlamına geliyor…

O'nun için bu 'gaydiri gubbak' işlere…

'Nepotizm' deniyor…

Yani, bazı başkanlar 'nepotizm' işinde biraz fazla 'tez' canlı…

***

İyi de…

İktidar Partisi'nin belediye başkanları…

Hiç mi 'nepotizm' yapmıyor?

Hiç mi onların başkanlarının yakınları…

Belediyede çalışmıyor?

Başkalarının evini eleştirirken…

Önce kendi evinin halinden 'aferin' almak gerekmez mi?

***

Esas soru şu?

Bugünün Türkiyesi'nde…

Beş yıllık görev süresi içinde…

Bir akrabasını…

İşe almayan, bi'yerlere yerleştirmeyen…

Belediye başkanı var mı?

Kaç başkan, 'Ben yapmadım, yapmam!' diye…

Parmak kaldırabilir?

'Nepotizm…'

Taaa, Osmanlı'dan beri bu topraklarda hüküm sürüyor…

Önüne geçilmesi de mümkün değil…

Amma velakin…

Belediye başkanlarının masası…

İş arayanların CV'leri ile doluyken…

Memleketteki işsiz sayısı 5 milyona uçarken…

Genç işsiz sayısı %30'lara doğru giderken…

Mezun olduktan sonra…

Üç yıldır iş arayan üniversite mezunları varken…

Ey sevgili belediye başkanları…

Bari, biraz zaman geçsin aradan…

En azından…

Halanızın kızı…

Dayınızın oğlu…

O işe uygun mu, değil mi; bi'bakın n'olur…

Belki, halanızın kızından…

Dayınızın oğlundan daha fazla…

O işe uygun ve hepsinden önemlisi…

O işe 'ihtiyacı olan' birileri vardır…

Olamaz mı?

***

Aslında, 'Nepotizm' denen nane, bazı başkanların…

Ayağında pranga…

Halanız size ne diyecek?

'Bak bu kız senin öz yeğenin… Herkesin elinden tutuyorsun… Bi'garip yeğenine mi sahip çıkamıyorsun? Sana verdiğim emekleri helal etmiyorum, bilesin…'

Ha'di ayıkla pirincin taşını…

Allah muhafaza…

O kız…

Başkan'ın hayat arkadaşının yeğeni de olabilir…

Ha'di işe almasın da göreyim O'nu…

Karısı beynini yer vallahi o başkanın!

***

Siz istediğiniz kadar böylesi 'işe almaları' gizlemeye çalışın…

Sosyal Medya, canlı yayında…

Hepsi, anında…

Görülüyor, duyuluyor ve paylaşılıyor…

Bu yüzden…

Doğru yanlış düşünülmeden yorumlanıyor…

Hatırlayın…

Dün toprağa verdiğimiz Işılay Saygın

28 Haziran'da yoğun bakıma alınmıştı…

Her gün yüzlerce…

'Allah rahmet eylesin…' mesajı yayınlandı…

Neden?

Haber doğru mu değil mi, araştırmadan paylaşılıyoruz…

Bu da 'abukluğu' zirveye taşıyor…

Sonunda 'duyulmaz' dediğiniz icraatınız…

Sosyal medyada anında 'bombanız' oluveriyor!

***

Herkes dertli, herkes sıkıntılı…

Ekonomik kriz, pahalılık, işsizlik, terör derken…

İki yakası bi'türlü buluşmuyor memleketin…

Durum böyle iken…

Bi'yanlış yapıp…

O yanlışın…

Sosyal Medya'nın gazabı ile…

Bi'milyon insanın dudaklarında…

Kalıcı eser(!) haline gelmesine neden olmak…

Size ne kazandırır?

Sosyal Medya'nın gazabından kurtulanı…

Hiç gördünüz mü?

***

Bitiriyoruz…

Bir belediye başkanı olarak…

Sosyal Medya'da eğer popüler bir kimliğe sahipseniz…

En ufak 'bir sözünüz'

En ufak 'bir icraatınız' ile…

En 'ağır eleştirilerin' odağı olmanız, işten bile değil…

Bu eleştirileri dikkate alıp…

Kusurunuzu düzelttiğinizi sansanız(!) bile…

Bu sefer de başka kusurlarınızın eleştirilmesinden…

Yakanızı kurtaramazsınız…

Nokta…

Sonsöz: 'Sütten çıkınca bütün kaşıklar aktır… Önemli olan çıktığın sütü ak bırakmaktır… / Hz. Mevlana…'