Dünyada her şey aklıma gelirdi de, bir gün AKP iktidarına destek olacağım aklıma gelmezdi.
Darbeciler bunu bile başardılar. Darbeye karşı, seçilmiş iktidarın yanında olmaya mahkum ettiler beni ve benim gibi düşünenleri…
Demokrasi için,demokrasiye olan inancımız gereği, bizi bugünlere getiren iktidarla ayni saflarda olmak zorunda kaldık…Kerhen de olsa, seçilmiş hükümete destek verdik. En eksik demokrasinin bile, bir dikta rejiminden daha iyi olduğunu yaşayarak öğrenmiş bir kuşağın ferdi olarak, demokrasiye sahip çıktık.Kendi halkının üzerine ateş açan, TBMM'ni bombalayan zihniyetle paralel olacak değildik elbet…
TBMM'de gurubu bulunan bütün partiler; AKP, CHP, HDP, MHP demokrasinin ortak paydasında, darbeye karşı büyük bir sorumluluk anlayışı içinde birlikte direndiler,örnek bir tutum sergilediler. Halk direndi,medya çok iyi bir sınav verdi. Darbeciler yurt içinden de destek bulamayınca mağlup oldular ama 237 şehit verdik ve 2185 yaralımız var. Ve… Ve… Manen yaralı koca bir ulus…
15 Temmuz'da da demokrasiye sıkılan kurşun,başta TSK olmak üzere, bir çok devlet kurumunu vurdu. Türk demokrasisi, tarihinin en ağır yarasını aldı.Başta istihbarat eksikliği olmak üzere,aydınlığa kavuşmamış bir çok yönüyle, bu başarısız darbe girişimi daha çok konuşulacak.Kimin eli, kimin cebindeydi, kim tavşana kaç, kim tazıya tut dedi, zamanla ortaya çıkacak elbet...
Cumhurbaşkanı'nın, Başbakan'ın, Hükümetin, MİT'in, Genelkurmay Başkanı'nın, Kuvvet komutanlarının sorumlulukları, hataları, sevapları daha çok tartışılacak, çok sorgulanacak. Bu darbe girişiminin arkasında hangi yabancı güçler var, ABD 'nin, Avrupa'nın bu darbeye bakış açısı,değerlendirmeleri,takınacakları tutum ilerdeki günlerin gündem maddesi olacak…
FETÖ devletin her kademesinde örgütlenmiş, yuva kurmuş ama kimsenin haberi olmamış!..Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar,Genelkurmay başkanı,MİT', Emniyet, hiçbiri ama hiçbiri tehlikenin farkına varmamış!..
Kendilerinin atayıp, görev verdikleri, FETÖ'nün generallerini, subaylarını, valilerini, hakimlerini, savcılarını, rektörlerini, dekanlarını velhasıl devleti bir ur gibi saran bu yapıyı görmemişler, görememişler!.. Belki de bu darbe girişiminin tek olumlu yanı, bu yapının olanca çıplaklığı ortaya çıkması ve süratle üstüne gidilmesi için fırsat doğurması.Giderken de 'Kurunun yanında, yaşın da yanmaması' tabii…
'Ne istediler de vermedik'in sonucu olarak ortaya çıkan tablo ise korkunç:
66.652 kamu personeli açığa alınmış.
25.917 kişi gözaltına alınmış, bunun, 13.419 kişi tutuklanmış.
Gözaltına alınanların 11.031 asker, 4.315i polis,2.626 tanesi hakim, savcı, 95 i mülki amir, 689 u sivil, 185 tanesi general,1.135 i ,ise subay.
Tutuklananlardan 6.153 tanesi asker, 1.751 i polis,2.131 hakim, savcı, 64 ü mülki idare amiri, 93 ü sivil.
74.562 pasaport iptal edilmiş,3.073 çeşitli rütbelerde asker ordudan ihraç edilmiş.
Milli Eğitim Bakanlığında 21.029 öğretmenin lisansı iptal edilmiş,21.738 personel açığa alınmış, 1.043 okul, yurt, pansiyon ve 35 üniversite kapatılmış.
Darbeciler 35 uçak, 37 helikopter, 3 gemi, 74 tank, 246 zırhlı araç kullanılmış.
1577 dekan istifa etmiş.
1229 vakıf, dernek, 19 sendika, 35 hastane , sağlık kuruluşu kapatılmış
18 TV,3 haber ajansı,23 radyo,45 gazete,15 dergi,29 yayınevi kapatılmış.
Ordu da ise, Askeri liseler ve Harp okulu kapatılarak,Kuvvet komutanlıkları Mili Savunma Bakanlığına, Jandarma ise İçişleri Bakanlığına bağlanmış durumda.Tüm devlet organlarında ayrı ayrı temizlik devam ediyor ve kuşkusuz bu rakamlara her gün yenileri eklenecek…
Bu tabloya baktığımızda Türkiye tarihinin en ağır bunalımını yaşıyor demek mümkün. Neyse ki TBMM'de gurubu bulunan bütün partiler demokrasiye olan bağlılıklarını göstererek darbe karşısında birlik oldular. Bu ortak tavır bunalımdan çıkmak için büyük bir şans.Hükümet bu şansı iyi kullanmalıdır.İktidar bunu tek başına başaramaz.Hele hele 'Asmayalım da besleyelim mi' mantığıyla hiç başaramaz.İdamla demokrasinin geldiği bir ülke hiç görülmüş müdür?..
Askerle askerin, polisle askerin, polisle polisin, hakimle, hakimin, savcıyla savcının çatıştığı birbirini tutukladığı bir dönemden geçtik.Asker halka ateş açtı, teslim olan askerler dayaktan geçirildi, linç edildi.
Sonunda Diyanet patlattı fetvayı; Darbeye katılıp da öldürülen askerlerin cenazesi kıldırılmayacak. Arkasından da İstanbul Büyükşehir belediyesi de Hainler Mezarlığı kurulacak diyerek kareyi tamamladı.
Öbür dünyadan önce bunlar verecek hükmü yani…
Sonunda OHAL'e düştük …
Kimin yüzünden peki?...
Ne diyelim;
'Rabbimiz ve millet affetsin'…
Not: Bugün Gündoğdu meydanında CHP nin Cumhuriyet ve demokrasi mitingi var.Cumhuriyet ve demokrasi için; darbelere de, sivil diktaya da hayır demek için Gündoğdu' dayız…