Bugün, medyamızın bir kısmının mefkûresiz, bir o kadar da çifte standartlı ve yanlı olmasını dile getirmek istiyorum.
Medyamızın bir kısmı aşırı sol gruptan bir hakimi öldüren kişiyi kahraman ilan ederek okuyuculara sunuyor. Çeşitli yaralama, gasp ve darp eylemleri ile yetmişli yıllarda öğretim mabetlerine saldırarak dersleri boykot ettirerek adeta Çin'deki 'kültür devrimini' büyük şehirlere taşıyarak Türkiye'yi kaosa sokan insanları kahraman ilan ediyor. Bu katillerin sarf ettikleri sözlerde hikmet aramak telaşına giriyor. Boy boy resimleri yeni neslin duygularını istismar etme peşinde olan art yazılar ile yayınlanıyor. Neymiş Jandarma kötü davranmış Resimde Jandarma tartaklıyormuş. Mübarek, o adam binlerce kişiye kötü davranmadı mı?, onları dövüp yaralamadı mı? Hatta öldürmedi mi? Fotoğraf sessiz, idama götürülürken jandarmalarla tartışırken, onların sabrını taşıracak cümleler mi sarfetti, yoksa fiziki müdahalede mi bulundu bilmiyoruz, ama durumu çarpıtmakta beis görmüyoruz.
Aşırı solun hiçbir ülkeye hayır getirmediği meydanda, o çukura düşen ülkelerin Batılı toplumla mukayese edildiğinde de bu durum açıkça gözlenebilmekte.İnsan tabiatına aykırı olan aşırı sol zihniyet bazı ülkelerde yetmiş yıl iktidar olabildi. Yaptığı zulüm ve haksızlıklar o doktrinin çöplüğe atılmasına yol açtı.
Medyamızın bazı kesiminin bu tutumunun ( yetmişli yıllardaki katilleri vatansever ilan etme gayreti ) o medya kuruluşlarındaki yöneticilerin kendilerine yakıştırdıkları 68 kuşağı olmalarından kaynaklanıyor.
Vermeğe çalıştıkları mesaj, vur, kır, öldür, yağmala, sonra bir gün sen kahraman ilan edilirsin mesajı. Bu mesajı cazip görecek, nice ruh sağlığı tam olmayan gençlerimiz vardır. Öyle ya öldür, talan et, bakanlara yumurta at, sen kahraman olursun. Seni destekleriz dendiğinde, bunu bir kışkırtma olarak almayacak insan olmaz mı?

Yetmişli yıllarda adam öldürüp, okullarda boykot yaptıran, hırsızlık, darp olaylarına karışan insanların hiçbir bilgi birikimi yoktu. Hepsi okulu ya terk etmiş veya atılmışlardı. Kendilerine faydası olmayan kişilerin bu ülkeye faydaları olabilir mi? Altı milyon yüksek tahsil yapmış bu ülke insanlarına Batılı standartlara göre cahil olan bu kişiler yol mu gösterecekler. Bazı doğmaları ezberleyerek yürüyen insanların çevrelerine verebileceği hiçbir şey yoktur. Dünya'ya açık insanlara karşı, bir okulu dahi bitiremeyenlerin silahlı sopalı saldırıları övülebilir mi? Bu yayın kuruluşları bu kadar mefküresiz mi? iyiyi kötüyü ayırt edecek becerilerden yoksun mu bilemiyorum.