Cumhurbaşkanı Gül, Türk Milletine 8 şehit 21 yaralı verildiğinin söylendiği gün bilgisayarının başına geçti ve twitter hesabından şu açıklamayı yaptı;
'Terör örgütü bu Ramazan ayında pervasızca bir plan içerisine girmişti. Buna fırsat vermemek için güvenlik güçlerimiz ön tedbir alıp yoğun bir mücadeleye girdi. Maalesef yüreğimizi dağlayan şehitlerimiz var. Hepsine Allah'tan rahmet, ailelerine ve tüm milletimize de başsağlığı diliyorum…'
Gül'ün kendi elleriyle yazdığı bu düşünceleri bile, bunların PKK Narko-Terör örgütüne ve başımıza bela olan Kürtçülük-Bölücülük olaylarına ne kadar 'Şaşı' baktıklarının en açık ifadesidir.
Cumhurbaşkanı olmuş biri, kelimeleri bilerek seçer ve kullanır.
Gül'ün PKK Narko-Terör örgütü için kullandığı en ağır kelime ne; 'Pervasız…'
Pervasız;Cesaretli-Karagözlü- Çekinmez-Sakınmaz-Korkusuz demektir.
Gül, daha önce 'Açılım' dedikleri saçmalıklar için; 'Çok güzel şeyler olacak' demişti,
Aynı Gül, 'Her yere, Ne Mutlu Türküm diye yazmak, ilkelliktir' demişti…
Şimdi Cumhurbaşkanı Gül'e beraberce soralım;
*Askerlerimizi-polislerimizi-insanlarımızı şehit eden PKK Narko-Terör örgütünün, Suriyeli-Ermeni ve Bölücü Kürtçülerden oluşan katiller çetesi yıllardır Kuzey Irak'ta barınmıyor mu?
*Sayıları 3.000 ila 5.000 kişi arasında bulunan bu katiller her türlü yemek-içmek-lojistik desteklerini bu bölgeden alıp, sınırımızı geçtikten sonra bizim çocuklarımızı öldürmüyorlar mı?
*9 ay evvel, Türkiye'nin göbeğinden kaçırdıkları Asker-Polis-Kaymakamı bu bölgede esir olarak tutmuyorlar mı?
Peki, bu bölgenin tartışmasız tek hakimi Barzani denen babadan çapulcu eşkıya değil mi?
-Siz Barzani'yi Çankaya Köşkünde kırmızı halı ile karşılarken bu soruları sormak aklınıza gelmedi mi?
-Başbakan Erdoğan, Erbil'de Barzani ile berber sıra gecesi düzenleyip, şarkılı türkülü eğlence yaparken bunları sordu mu?
-Dışişleri Bakanı, ABD'nin 'Pilli Tavşan' dediği Davutoğlu, eşkıya başı Mesud Barzani'ye
'Kak Mesud' yani Mesud abi derken, bunları sormak aklına gelmedi mi?
-Kuzey Irak'ın gerçek patronu Amerika ile bunları konuşmuyor musunuz?...
16 gündür, PKK yerinden bir santim gerilemeden Türk Ordusu ile savaşmaya devam ediyor. Aynı gece ve aynı anda 3 karakolumuza baskın verip, evlatlarımızı şehit edebiliyor!... Bu arada Türk Silahlı Kuvvetlerine sadece, bulundukları yerden veya uçaklarla dağı-taşı bombalamak görevi verilmiş, askerin sınır ötesi takip yapıp bu çakalları yok etmesine ise izin verilmiyor.
TSK'nın başındaki Komutan ise, kendi suçsuz silah arkadaşlarını cemaatin salyalı ağızlarına kurban vermekle meşgul…
Yazılabilecek en açık şekilde yazıyor ve tarihe bir not daha düşüyorum;
2002 yılından bu yana yani 10 senedir terörle mücadelede yapılan yanlışlıklar, hatalı politikalar sebebiyle verdiğimiz şehitlerimizin, yaralanıp sakat kalan gazilerimizin, kaybettiğimiz insanlarımızın, boşa harcanan milli servetlerimizin sorumluları bu alemde de, öbür alemde de- kul huzurunda da, Allah huzurunda da; Gül, Erdoğan ve AKP üst düzey kadrolarıdır. Bir kısım ödlek, tombalak ve cemaatçi paşalar da suç ortaklarıdır. Türk Milletinin olayların farkında olan çoğunluğunun kanaati budur…
Ellerinde Türk gençlerinin kanı bulunan Barzani ile kucak kucağa olanlar, sarılıp öpenler, önünde dört ayak duranlar, kırmızı halıda karşılayıp köşklerde konuk edenler, karşılıklı türkü çığıranlar, yüreği yanan ana-baba-kardeş-sevgililerin ah'ı sizlerin yakalarınızdadır.
Ne yaparsanız yapın, nereye kaçarsanız kaçın, eninde sonunda
Yüce Türk Milletine hesap vereceksiniz…