10 Kasım'dan bu yana bir numaralı tartışma konusu, Cumhurbaşkanı ve AKP'nin geldiği Atatürkçü çizgi...

Bazıları ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Bazıları şaşkın. Bazıları hem şaşkın hem tepkili… Her iki kesimin ortak noktası; şaşkınlık…

Varılan noktanın; Kemalist kesimin koltukları ardında hafif bir kabarıklığa neden olduğunu söylemek de yanlış olmaz hani…

Yine de Atatürkçülük; tanınmayacak hale getirilip, işi bitince bir kenara fırlatılıp atılacak mı acaba diye de kaygılarını dile getirmekten geri kalmıyorlar…

En şaşkın kesimin yandaş basın olduğunu söylemeye sanırım gerek yok. Anıtkabirdeki saygı duruşu 'sap gibi durmak'tan, kız imam hatip lisesi öğrencilerinin özel bir koreografiyle Mustafa Kemal Atatürk'ün imzasını oluşturmasına kadar geldi. Yandaş şaşırmasın da ne yapsın…

Yaşanan gelişmeye 'Ey yüzde 50 artı 1, nelere kadirmişsin' gözüyle bakanlar da çoğunlukta. Lakin Yeni Parti'nin kurulmasına ve yaptırılan anketlerden çıkan rakamlara bakarak, AKP'nin tedirgin olmadığı söylenemez.

Geçmişte 'Ak Parti bizim programımıza geldi' diyen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek pek böyle düşünmüyor… Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan' nın 'İslami Kemalist olduğunu' söylüyor.

Bir yanda; 'İslami Kemalist' olduğu iddiaları, diğer tarafta; 'AK Parti hangi Atatürk'e sahip çıkacak, 'Din körü körüne bağlanmaktır' diyene mi' tepkileri…

Ha bir de 'Erdoğan'ın yurtseverler tarafından ele geçirilmesi veya iktidar uğruna derin devlete teslim olması' meselesi var değil mi?

Başta da belirttim ya herkes şaşkın… Kim neresinden tutarsa misali…