Metehan UD / EGEDESONSÖZ – Aydın ve Muğla sınırları içerisinde kalan, antik çağdaki adı Latmos olan Beşparmak Dağı'ndaki taş ocaklarının sayısı her geçen gün artıyor. Latmos’un yanı başında yer alan taş ocakları lgenin tarihine, kültürüne, jeolojik yapısına ve canlı yaşamına geri dönülmez zararlar veriyor.
Son olarak Egamin Mineral Maden Şirketi’nin Beşparmak Dağı’na adını veren zirve ile Roma Dönemi’nden kalma Çörlen Asarı Kalesi’nin arasında kalan bölgede taş ocağı açmak istemiş ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı çalışmaları durdurmuştu.
Latmos Platformu tarafından yargıya taşınan projede bilirkişi raporu açıklandı. 5 kişilik heyetin 4’ü proje için olumsuz görüş bildirdi. Çevre, maden, jeoloji ve ziraat mühendisleri maden projesi için Çevre Etki Değerlendirmesi’nin (ÇED) yetersiz olduğunu ve kamu yararı taşıdığının söylenemeyeceğini dile getirdiler.
Şimdi gözler mahkemenin vereceği kararda. Karar bölgenin geleceği açısından önem teşkil ediyor.
LATMOS PLATFORMU: İPTAL ÇOK DEĞERLİ BİR ADIM OLACAK
Latmos Platformu tarafından yapılan açıklamada “Önümüzde mahkeme heyetinin bilirkişi raporuna dayanarak vereceği karar var, yakın zamanda yürütmeyi durdurma ya da nihai karar verilebilir. Verilecek karar Çörlen Yaylası’nda açılması planlanan maden projesiyle birlikte bölgenin tamamını ilgilendirecek şekilde çok önemli olacak, yıllardır maden çalışmalarından büyük zarar gören köylülerin yaşam umutlarıyla birlikte bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin korunabilmesi için çok değerli bir adım olacak “ÇED gerekli değildir” kararının iptali. Latmos Platformu olarak bugüne kadar yaşadığımız süreçte destek olan herkese çok teşekkür ediyoruz, umarız ki mahkeme heyetinin vereceği karar bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin korunması yönünde olur ve sonrasında büyük bir coşkuyla kutlarız Çörlen Yaylası’nda.” denildi.
ÇED SÜRECİ NASIL İŞLEDİ?
Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’ndan ilk olarak 2007 yılında 'ÇED gerekli değildir’ kararı alan Egamin Mineral Maden Şirketinin sahibi Enver Erdoğan, o dönem taş ocağı kaynağını ekonomik bulmadığı için faaliyete başlamadı. Şirket, ruhsat hakkını başka bir şirkete sattı. Bu şirketin taş ocağı açma girişimi Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün 2018 aldığı kararla durduruldu. Üç ÇED sahasından ikisinin milli parklar sınırında kaldığı belirtildi. Ancak ruhsatı geri alan Egamin Mineral, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün bu kararını yargıya taşıdı. Mahkeme, bilirkişi kararları doğrultusunda şirketi haklı buldu ve taş ocağının önündeki engelleri kaldırdı. Açılması planlanan taş ocağı Latmos’un şu anki adı olan Beşparmak’a ismini veren zirve ile Çörlen Asar Kalesi arasında kalıyor.
LATMOS: FIRTINA TANRISININ EVİ
Latmos’un geçmişine dair kültür izleri, Neolitik Dönem’e kadar uzanıyor. Latmos, Anadolu’nun kutsal kabul edilen dağlardan biri. Bu dağ sisteminin en tepe noktası olan Tekerlek Dağ, 'Fırtına Tanrısının evi' olarak kabul ediliyor. Fırtına Tanrısı, Hititler döneminde Tarhunt, Antik Çağ’da ise Zeus olarak karşımıza çıkıyor. Antik Yunan mitolojisinde bu dağların, Ay Tanrıçası Selene’nin sevgilisi genç çoban ve avcı Endymyon’u gizlediği mağarayı barındırdığına inanılıyor.
Hristiyanlık döneminde Latmos bölgesi korunaklı ve huzurlu bir bölge olması nedeniyle manastırlar için bir tercih edilmiş. Latmos’da bilinen en erken buluntular, 7-8 bin yıl öncesine ait kaya resimleri. 1994'te Anneliese Peschlow-Bindokat tarafından keşfedildiğinden bu yana 170’den fazla farklı kaya resmi belgelendi. Bu sayının gelecekte yeni araştırmalar sonucu daha da artması bekleniyor. Latmos kaya resimleri Anadolu’daki en önemli tarih öncesi keşiflerinden biri kabul ediliyor.