Hep Söylerim ya, Allah bir kulunu rezil etmek isterse önce onun aklını alırmış diye.
Tayyip Bey, aklı başında olan bir insanın, sorumluluk mevkiinde bulunan bir siyasetçinin asla yapmaması gereken bir işi yaptı.
İnsanların haber alma-haberleşme özgürlüğüne engel olmak için, tuttu twitter' i kapattı. Daha doğrusu kapattığını zannetti…
Kuşlardan korkan Tayyip Bey, kuşları kapatıp seslerini keseceğine, ağzını kapatıp sussa, insanlara hakaret etmekten vazgeçip iş değiştirse çok daha iyi olacak ama, kör inadı onu bırakmıyor. Örneğin siyaseti bırakıp, eski işi olan 'Sucuk' imalatına dönse, o da rahat edecek millet te bayram edecek!.
Tayyip Bey oyunun sonuna geldi. Artık bunu anlamalı ve boşuna direnmemelidir. Direnmesi hem kendisine hem de ülkeye büyük zararlar verir…
Ne diyor Cübbeli Hoca; 'Ne kadar direnirsen diren, değişmez sana gelen!'
Tayyip Bey'in düşüşü 'At' ile başladı. Canım, 'ekonomik istikrar var, şimdi para kazanıyoruz' deyip Tayyip Bey'i destekleyenlerin, beygir kadar öngörülü olamadıklarını gördük.
Önce Beygir, Tayyip Bey'i sırtından attı.
Sonra, TV canlı yayınında minnet ve şükranlarını sunduğu, 11 yıl karı-koca gibi her işi beraber yaptığı okyanus ötesindeki Hocaefendisi onu sırtından attı.
En son olarak da twitter' in 'Mavi Kuşu' Tayyip Bey'i gagalayarak sırtından attı.
Şimdi esas tehlike olarak geriye iki kuş daha kaldı;
Biri Fenerbahçe'nin KANARYASI, diğeri Beşiktaş'ın KARA KARTALI
Bu ikisi ne beygire, ne de twitter 'in Mavi Kuşuna benzer.
Kanarya, Pazar günü yüzbinlerce taraftarını Anıt Kabir'e, Atatürk'ün huzuruna götürdü. Yüzbinlerce kişiyi, cebine para-ağzına kumanya-altına araba vermeden gönüllü olarak Anıt Kabir'e götürebilen Kanarya, sandığa milyonlarca seçmeni götürecektir!
Böylesine inançlı ve dirençli bir ruha sahip Atatürkçü Kanaryalar, Tayyip Bey'e korkulu rüyası haline gelip, uykuyu haram ederler…
Kartallar, özellikle 'Çarşı Grubu' her biri mükemmel birer zeka örneği olan söz ve eylemleriyle, Tayyip Bey'in tek adam yönetimine en büyük darbeyi vurdular.
Siz Çarşıyı 30 Mart'ta görün. Çarşı'nın büyüklüğü o gün çok iyi anlaşılacak.
Tayyip Bey, demokratik seçimlerle geldiği görevinden yine bu yolla gitmeyi ve hesap vermeyi becerebilmelidir. Aksi yöndeki 'Yasakçı-Anti Demokratik-Faşist Diktatörlük' gibi yöntemler hiç istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Tayyip Bey, hiç olmazsa bu kadarını Türk Milletine borçlu olduğunu unutmamalıdır.
'Temel ile Dursun feci bir kavgaya tutuşmuşlar. Dursun yapı olarak çok güçlü ve dövüşmeyi iyi bildiğinden Temel'i bayağı hırpalamış. Temel bakmış pabuç pahalı, kaçmaya başlamış. Temel kaçıyor, Dursun kovalıyormuş. Dursun hem kovalıyor, hem de bağırıyormuş; 'Ulan seni bir yakalayayım, derini yüzüp davul yapacağım, gümbür-gümbür çalacağım…'
Temel kaçarken bir çıkmaz sokağa girince, bakmış ki kaçış yok, bıçağını çekip karnını boydan boya yarmış ve; 'Al bu deriyi, davul yap da göre
lim' demiş.
Postu hemşerin Temel gibi deldirme be Tayyip, gel efendi gibi Türk Milletine teslim ol…