Yatırımcılar dikkat: Altın rekora koşuyor! Yatırımcılar dikkat: Altın rekora koşuyor!

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ –  Ege İhracatçı Birlikleri’nde olağan mali genel kurulları devam ediyor. 

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin  2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısı yapıldı.

2024 Yılı Hesap Raporu’na göre; gelirlerin toplamı 41 milyon 700 bin 377 TL olurken giderler toplamı ise 40 milyon 650 bin 628 TL olarak açıklandı.  2025 Yılı Tahmini Bütçesi ve Bütçe Raporu’nda tahmini giderler toplamı ise 55 milyon 550 bin TL olarak açıklandı.

“İHRACATIMIZ DURMA NOKTASINA GELDİ”
Toplantıda konuşan Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, kuru incirin aflatoksin değerinin yüksek çıkması nedeniyle gümrüklerden geri gönderilmesi konusunda şu açıklamalarda bulundu.

“Üzümde pestisit gündemdeydi. İhracatımızın durma noktasına geldiği bir nokta oldu. Bütün sektör paydaşları bir araya gelerek etkin bir şekilde sahaya yansıttık. Geçtiğimiz yıl bunun sıkıntılarını incirde yaşadık. Küresel ısınma sebebiyle rekor beklerken son 15 günde havaların aşırı ısınması ve ters rüzgarla incirde ters bir durum yaşadık. Hem aflatoksin miktarlarında hem de okratoksinde zor günler yaşadık.

“TARIM BAKANLIĞININ YAPTIĞI KABUL EDİLEMEZ”
Işık, ihracatçıların bedel ödediğini söyleyerek Bakanlık ile yaşananları şöyle aktardı:

“En üzücü tarafı da bütün bunların sebebi olarak bir avuç ihracatçı sorumlu tutuldu. 2025 sezonu başından itibaren incirde çekmediğimiz sıkıntı kalmadı. Avrupa bizim mallarımızı imha etmeye başladı. Sorgusuz sualsiz... Malın imhasını durdurmak için dava açtık. Bu sefer bakanlığımızın aldığı kararlarla karşı karşıya kaldık. Giden mallarımızı geri çekmekte çok büyük sıkıntılar yaşadık. Ankara’yı defalarca ziyaret ettik. Bu dertlerimizi anlattık. Tarım bakanımız da dinledi. Maalesef bu çarpıcı kararlarla karşı karşıya geldik. İl müdürlerimize, genel müdürlerimize olaylar anlatıldı. Uygulamaya geçildiğinde hep biz ihracatçılar bedel ödemek zorundayız. Bakanlarla yaptığımız defalarca toplantılar sonucunda bunlar yaşandı. En son toplantı randevumuz da iptal edildi son anda. Ne zaman yapılacağı belli değil şu anda. Bu yaşadığımız durum, doğanın bize yarattığı bir sıkıntıdır. Devletimizle beraber kararların beraber alınması gerekiyor. Çözüm önerilerini sunduk ama maalesef bir arpa boyu yol alamadık.  Mücadeleyi bırakmadık. Bunu da buradan kamuoyu ile paylaşmak istedik. Biz ihracatçılar onurlu mücadelemizi canla başla verdik. Yüzde 10 artırıp 334 milyon dolara getiriyorsak hepimizin başarısıdır. Bu bir adanmışlıktır, inanmışlıktır. Fransa pazarı, mallarımızı imha ederken biz ihracatımızı artırdık. Bütün mallar imha edilirken mücadele verdik. Devletimizden destek beklerken maalesef bizler bu muameleyle karşılaştık. Kesinlikle bunu kabul etmiyoruz. Onurlu ihracatımızı yapıyoruz. 70 tona geldiyse 100 bin tonluk rekolteye gelmişse bir avuç ihracatçı sayesinde gelmiştir. 534 milyon dolar gibi üzümde büyük bir rekor kırdık. Kayısıda da yüzde 9 artışla, değer bazında yüzde 2 artışla,  311 milyon dolarlık ihracatımızı 1 milyon 100 bin dolarlık rekoru kırdık bugüne geldik. Tarım bakanlığının yaptığı kabul edilebilir değildir.”

“EL ELE VERMEMİZ GEREKİYOR”
Işık, aflatoksin ile mücadelede birlik vurgusu yaparak “Tüccarlarımızın, çiftçilerimizin, aradaki çengelcilerimizin, ve bizim el ele vermemiz gerekiyor. Manisa’da yaptığımız üzüm çalıştayında da kararlar aldık, sıkıntılarımızı bertaraf etmek için uğraşıyoruz. Kayısıda Malatya’da deprem zamanında bir arada olduk, çalışmalarımızı yaptık. AB kayısıda 2ppm’i nasıl 1,5 ppm’e indiririz diye toplantılar yapmaya başladılar. Organik ürünler yapıyorsunuz pazara veriyorsunuz. 2 ppm en düşük rakamdı AB’nin. Ürünün yapısının değişeceğini, bu çalışmanın doğru olamayacağını bilimsel çalışmalarla anlatmaya çalışıyoruz” dedi.
Işık, stok yönetimi ile ilgili, “Stokumuzu yönetebilseydik geçişleri kırılgan yapmazdık. Mevcut pazarları kaçırmamıza sebep oluyor. Başka ülkeler de yükselen fiyatlar nedeniyle pazara girmeye çalışıyorlar. Hep bir miktar artışının peşindeler. Liderliğin bize verdiği sorumluluk vardır, stok yönetimi ve gıda güvenliği açısından sorumluluğumuz var” ifadelerini 
kullandı. 

“YENİ PAZAR AÇILIMI YAPMAK İSTİYORUZ”
Işık’ın, sektörel değerlendirmesi şöyle:

“Türkiye ihracatında 2.2  gıda sektöründe 3.2 civarında; kuru meyvede yüzde 15 civarında büyüme gerçekleştirerek ihracatı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yaptığımız en büyük ihracattır.   Çiftçilerimize küresel ısınmadan dolayı yaşadığımız olumsuz sonuçların yaralarını sarmak, onların emeklerinin karşılığını alabilmek için, tüketicilerimiz açısından da sağlıklı ürün kategorisindeki kuru meyvelerimizi dünyanın birçok ülkesine ulaştırıyoruz. Firma olarak, bireysel olarak birlik olarak yaptığımız çalışmalar sonucunda yaptık. Türkiye’nin kaynakları kıt. Yeni ülkelere girebilme, mevcut pazarları geliştirmek için bütçelerimizi verimli kullanmalıyız. Gıda Birlikleri olarak, yeni pazar açılımı yapmak istiyoruz. EİB olarak yaptığımız çalışmalarda verimli fualar gerçekleştirdik. Fuarın kendisi, Turquality projeleri, URGE projeleri. Hem bu üç projeyi birleştirdik hem de verimli projeler yaptık. En güzel örneği ABD pazarı, Turquality projesinde 6. yılımızı doldurarak etkin ve sürdürelebilir  çalışmalar yaptık.  Türk ürünlerinin dünya pazarına ve ABD pazarına tanıtılmasıdır. Türk ürünlerini kullanın ama kendi kültürünüze göre yemeklerimnz, yapabilirsiniz. Summer Fancy Foof Fuarı,  Nevada Üniversitesi ve şeflerle birlikte çalışmalar yaptık. Washigton Büyükelçiliği ve Trump’ın golf evinde büyük bir toplantı gerçekleştirerek bunu duyurduk. Japonya’da ve Çin’de buna benzer çalışma yaptık. Avrupa pazarına olan bağımlılığımızı azaltmaya başladık, incirde bağımlılığımız ı yüzde 40’ın altına düştük. Bu pazar etkinlikleriyle Avrupa’ya bağlılığımızı azaltmış olacağız.”

“BİRLİĞİMİZ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE KARARLILIĞINI GÖSTERDİ”
Sürdürülebilirlik politikasına değinen Işık, “Birliğimiz de sürdürülebilirlik hedefini 2019’daki manifestosuyla kararlılığını göstermiştir. Bakanlığımız da politikasını açıkladı. Türkiye olarak yeşil mutabakat kapsamında sürdürülebilirlik eylem planına imza attık. İklimsel krizler, doğal kaynaklarımızın yıpranmasını önlemek için dünya, kıtalararası kararlar alıyor. Her ülke katkıda bulunuyor. Bizler de bu kaynaktan, fondan gelir alıyoruz, projeler yapıyoruz. Devletimiziin responsible programını açıklamasıyla birlikte biz de harekete geçtik. Firmalarımızın daha kurumsal bir yapıya dönüşmesi, gıda güvenirliğinin sağlanması gibi konularda önemli bir program” şeklinde konuştu.