Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Yerel seçim öncesinde ortaya çıkan hükümet-cemaat kavgası tüm hızıyla devam ederken geçmişte yapılan operasyon ve yürütülen soruşturmalar nedeniyle başlayan yeni işlemler sürüyor.

Birçok davada tutuklanan isimler cezaevinden çıkarken gündeme gelen operasyon ve konularla ilgili de savcılar takipsizlik kararı vermişti. Hükümet ile cemaat arasındaki gerilim son olarak medya operasyonu ile zirveye çıkarken geçmiş dönemlerde yapılan operasyon nedeniyle mağdur olduklarını ifade eden kişiler suç duyurusunda bulunmaya başladı. İzmir'den ilk başvuru 'Adliye Çetesi' adı altında yapılan operasyon sonrası bir süre cezaevinde kalan Muhammet Gömük isimli vatandaştan geldi.



'MAĞDUR OLDUM' DEDİ
2012 yılında İzmir adliyesi merkezli yürütülen, içinde polis müdürlerinin de bulunduğu soruşturma kapsamında yapılan operasyonun ardından özel bir hastanede yöneticilik yapan Gömük, 'çete kurmak, yönetmek ve hakimleri ayarlayarak dosya takip etmek' suçlamasıyla hakim karşısına çıkmış tutuklandıktan sonra bir süre cezaevinde kalmıştı. Gömük, o dönem yaşananları bir dilekçe ile anlatırken hayatının değiştiğini, zor koşullarda yaşamını sürdürmeye çalıştığını ve işini kaybettiğini dile getirdi. Gömük, operasyonda görev alan polisler, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Birol Çengil ve Gülen Cemaati Lideri Fethullah Gülen hakkında suç duyurusunda bulundu.

AYRINTILARI ANLATTI
Gömük'ün dilekçesi İzmir Cumhuriyet Savcısı Talat Deniz tarafından kabul edilirken Gömük, o dönem yaşadıklarını ayrıntılı bir şekilde anlattı. Gömük, 2007-2012 yılları arasında özel hastanede yöneticilik yaptığını ifade ederken adliyede görevli birçok hakim ve savcıyı yakınlarını tedavi ettirdikleri için tanıdığını söyledi. Gömük, 'Adliyede tanıdıklarımdan birisi de Hakim Yahya Kemal Akbaş'tı. Yahya Bey 2010 yılında İbrahim Okur'un başkanlığındaki HSYK üyeliğine aday olmuştu. 2012 yılının Ekim ayında hakkımda soruşturma açıldı. Bu soruşturma nedeniyle üç gün gözaltında kaldım. 72 sayfalık fezleke ve 32 ayrı suçlama ile sorguya sevk edildikten sonra tutuklandım. Gözaltında olduğum süre içinde polis memurları bana sürekli 'bizimle iş birliği yap Yahya Bey hakkında rüşvet alıyor, içeriden adam çıkartıyor' diyerek ifade vermemi istediler. Daha sonra bana 'senin suçunun olmadığını biliyoruz, bizimle anlaş ki seni çıkartalım' önerisinde bulundular. Hatta 'seçimlerde Binali Yıldırım'a arabanı kiraladın, gelsin seni kurtarsın' diyerek dalga geçtiler. Hakkımdaki iddialardan birisi de çürük raporu alarak askere gitmememdi. Ama ben askerliğimi bedelli olarak yapmıştım. Bana baskı yapan polisler gösterildiğinde kendilerini tanıyabilirim' dedi.

ŞİKAYETÇİYİM
Gömük, hakkında işlem yapanların tespit edilmesini de isterken, 'Hakkımda suç uydurmak ve delil oluşturmak suretiyle soruşturma yapan polisler paralel yapıya dahil olan polislerdir. Paralel yapının başı da Fethullah Gülen'dir. Hakkımda maddi deliller uydurarak suç üreten paralel yapının başı ve soruşturmayı yürüten savcı ve polislerden şikayetçiyim Çünkü polise tam 17 saat ifade verdim ve savcı ifademi okumadan mahkemeye sevk etti. Mahkemeden de tutuklanmam yönünde karar çıktı. İddialara ilişkin yargılandığım İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ilgili dosyası incelendiğinde her şey görülecektir' ifadelerini kullandı.