Fırat Soylu/Egedesonsöz-Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 12 bağımsız milletvekili adayının başvurularını veto etmesinin ardından İzmirli Avukat ve Ergenekon Partisi Kurucu Genel Başkanı Tarcan Ülük, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in adaylık başvurularının iptali için YSK’ya başvuracağını açıkladı. Ülük, YSK’nın 12 bağımsız aday için verdiği gerekçeli kararın Başbakan Erdoğan ile Perinçek’i de kapsadığını iddia ederek, iki ismin adaylığına itiraz etti.
12 BAĞIMSIZ EMSAL OLDU
YSK’nın 12 bağımsız adayın milletvekili seçilme yeterliliğini etkileyecek eski mahkumiyetlerinin bulunduğu gerekçe gösterdiğini dile getiren Ülük, “YSK Anayasa’nın 76. maddesinde ve 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu'nun 11 ve 21. Maddelerine dayanarak milletvekili seçilemeyecekleri açıklandı. Başbakanın da Siirt’te yaptığı konuşmadan almış olduğu mahkumiyet kararı var. O dönem CHP Lideri Baykal ile Başkan Erdoğan arasında anlaşma yapılarak, anayasal bir düzenlemeye gidilmişti. Buna rağmen YSK’nın 12 bağımsız aday için verdiği veto kararı Başbakan Erdoğan’ı da etkiliyor. Milletvekili seçim kanunda affa uğramış olsalar bile bunun ortadan kalkmayacağı da yazıyor” dedi.
ADAYLIKLARI DÜŞER
Başbakan Erdoğan’ın yanı sıra Ergenekon davasında tutuklu yargılanan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğperinçek’in de adaylığının düşürülmesi için de itirazda bulunduğunu dile getiren Ülük, itirazının tebliğini yarın yapacağını söyledi. Perinçek’in de Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandığını ve ceza aldığını hatırlatan Ülük, “YSK 12 bağımsız aday için verdiği kararı siyasi olarak almadıysa Başbakan ve Perinçek içinde aynı kararı vermek zorundadır. Hukuku gözeterek bir karar verirse Başbakan ve Perinçek’in adaylığı düşer” dedi.
BAŞBAKAN’IN ŞİİR DAVASI
Başbakan Erdoğan’ın 12 Aralık 1997'de Siirt’te topluluğa konuşma yaptığı bir miting sırasında Ziya Gökalp'ın 1912 yılında Balkan Savaşı için yazdığı Asker Duası'nın değiştirilmiş bir sürümü ile; orduyu öven dizeyi söylemeden, yerine aşağıdaki mısraları eklediği ve ardından konuşmasının devamında "her devrin Firavun ve Nemrutları olduğunu bunun karşısına çıkacak Musa ve İbrahimlerin engelleri aşarak pislik dolu yolları temizleyeceğini" söylemesi nedeniyle Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı. 21 Nisan 1998 tarihinde mahkeme, Türk Ceza Kanunu’nun 312/2 maddesinden “Halkı din ve ırk farkı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek” suçunu işlediği kararını verdi ve Erdoğan bir yıl hapis ve 860 milyon TL (o dönemin parası) para cezasına çarptırıldı. Mahkeme daha sonra cezayı 10 ay hapis ve 176 milyon TL para cezasına indirdi. Ceza infaz yasası gereği 10 aylık hapis cezası 4 aya indi. Erdoğan Diyarbakır DGM'nin kararına temyiz başvurusu yaptı. 24 Eylül 1998 tarihinde Yargıtay 8. Ceza Dairesi Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi kararını onadı ve bu tarihte hüküm kesinleşti. Erdoğan 4.5 yıl sürdürdüğü İstanbul Belediye Başkanlığını bırakarak 26 Mart 1999 günü Pınarhisar Cezaevine girdi ve cezasını çekerek 24 Temmuz 1999 günü hapisten çıktı.